RAMAZ” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir.

Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları yaktığıdır.

Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır.

Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “Ramadiyu” masdarından gelir. Bu yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir. (Elmalılı Hamdi Yazır) Peki biz buna göre mi yaşıyoruz koca Ramazan ayını yoksa, her geçen gün biraz daha mı yozlaştırıyoruz. 

Hep birlikte bakalım...

Ramazan-ı Şerif ayında ibadetlere yoğunlaşan Müslümanlar, gerek sosyal gerekse ruhî açıdan olgunlaşır, kemale erer.

Ben”, olma yerine “biz” olma eksenli bir hayatın üyesi olduğunu hatırlar.  

Ramazan mektebinde kazandığımız bu güzellikler sadece Ramazan’a mahsus olmamalıdır. Müslümanlar olarak kazandığımız bu güzellikleri “yıl boyunca muhafaza” etmeye gayret sarf etmeliyiz.

Güzellikleri elde etmenin ne kadar güç olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Ancak şunu da unutmayalım ki güzellikleri elde etmek ne kadar zor ise elde edilen güzellikleri yaşatmak da en az onun kadar zordur.

Bu ruhî terbiye mevsiminde elde edilenlerin heba olup gitmemesi için de Mü’minler olarak dikkatli olmalıyız. 

Ramazan-ı Şerif ayı gelmeden önce duvarlarda, reklam panolarında boy boy ilanlar; “Ramazan eğlenceleri”, “Ramazan şenlikleri” vb. gibi.

Ramazan-ı Şerif ayında çeşitli sivil toplum kuruluşlarından tutun otellerden, restoranlara, belediyelere kadar hemen herkes büyük bir hazırlık içerisinde.

“Ramazan eğlenceleri” adı altında şenlikler, festivaller, gösteriler düzenlemek için herkes kolları sıvamış.

Bu tür davranış ve etkinlikler, “Müslümanları camiden, cemaatten Ramazan’dan koparan, ibadetten alıkoyan oyun ve eğlencelerdir.”

Bütün bunlar, Ramazan’ın ruhuna saplanmış birer oktur. Kur’an-ı Kerim’i mıncıklamaktır. HzPeygamber (s.a.v.) Efendimizin ruhunu incitmektir.

Türkiye genelinde bakıyoruz, belediyelerin başını çektiği programlar her geçen yıl biraz daha “cümbüşe” dönmeye başladı.

Kimi para kazanma derdinde, kimi de başka bir oyun peşinde.

Böyle olunca da Ramazan-ı Şerif’i ibadet ayından” çıkarıp, “eğlence ayına” çeviriyoruz.

Ne diyelim;

Allah hepimizi ıslah etsin...

***

Ve yeni Ramazan’a sayılı günler kaldı.

Örfümüzle, edebimizle, dinimizin emirlerine uygun bir Ramazan geçirmemiz dileğiyle...