90’LI yıllardan bu yana siyaseti yakinen takip ederim.
Çok siyasetçi geldi-ge çti.
Kimisi geldiği gibi gitti, kimisi ise uzun yıllar “siyaset arenası”nda bolca “ekmek” yedi.
Aslında dediğim yıllardan bugüne baktığımızda siyaset arenasında pek de isimler değişmemiş.
Hep aynı isimler şehrin yönetiminde söz sahibi olmuş.
Örneğin AK Parti’li bir çok kişinin geride kalan 20 yılından önce de aynı jenerasyonla başka bir siyasi partinin çatısı altında yer aldığını hatırlıyoruz.
Yani AK Parti’de eleştirilecek en önemli nokta da bu olsa gerek.
Aynı yüzler ve gelen gidenin hep aynı “cenahtan” olması seçmen üzerindeki en olumsuz etki olarak gösterilebilir.
Bugünün AK Parti kadrolarının neredeyse tamamı rahmetli Necmettin Erbakan’ın kadroları.
Her ne kadar “Siyaset Akademileri” oluşturulsa da “siyaset” ve “şehri yönetecek” pek az kişi yetiştirildiğini görüyoruz.
9 ay sonra seçimler yapılacak.
Yapılacak yapılmasına ama; hala  bilmem kaç dönemdir bu görevleri yürütenlerin dışında kimsenin sesi çıkmıyor.
Ya gelen gitmek bilmiyor, ya da onların yerini doldurabilecek “liyakatlı” siyasetçiler yetişmedi.
Bu aslında AK Parti’nin belki de en zayıf karnı olarak görülebilir.
Ancak; önümüzde daha uzun bir süre var, ne olur ne olmaz bilinmez ama; bilinen bir gerçek var ki, siyaset arenasının iyiden iyiye “seçime hazırlandığıdır.”
Bu seçimlerde aslında bir çok ilk yaşanacak gibi.
Yıllardan beri sırtını dayadığı STK ve etnik kesimlerle bir yerlere gelenlerin sonu artık gelecek gibi.
Ancak onlara sorsanız, “Bu işi bizden daha iyi yapan yok...” derler.
Aslında öyle de değil.
Bugün gelinen noktada Kayseri seçmeni hiç bir zaman kimseye ya da bir partiye körü körüne evet demedi.
Son 30 yıla baktığımızda yeri gelmiş sol partiler, yeri gelmiş sağ partiler Kayseri’den istediğini etmişlerdir.
Yani bugün hali hazırda belki sağ kesim  yüzde  65, sol kesim 35 civarında görünse de bu oranlar her zaman değişkenlik gösterebilmektedir.
Ancak şu da bir gerçek artık insanlar “ideoloji için siyaset” yapmaktan ziyade, dürüst, ilkeli ve taş üstüne taş koyabilen yöneticiler istiyor.
Bu ışığı hangi tarafta, hangi siyasetçide görürse o anda o tarafta kendini gösterebiliyor.
Sonuç olarak; Kayseri seçmeni Türkiye’nin bir küçük örneğidir.
Kayseri’de ne çıkarsa, Türkiye’ye de o yansır.
İşin özeti; elbette son 30 yılın 20 yılını AK Parti iktidarında geçiren Kayseri’de önemli isimler de var.
Hizmet erbabı siyasetçiler de çok fazla.
Ancak özellikle altan yetişen kadroların yetersizliği de görmezden gelinemez.
Önümüzdeki seçim bu anlamda AK Parti kadroları için en önemli sınavlardan biri olacak.
Ya eski düzen devam edecek, ya da siyasete yeni isimlerle yep yeni bir soluk kazandırılmış olacak.
Ancak benim bildiğim duyduğum bir çok ismin çizik yiyeceğidir.