PEŞİNEN söyleyelim, Kayseri ve Kayserili hiç kimsenin bu şehre gelmesinden rahatsız olmaz, aksine sevinir.
Misafirperverdir.
Gönlü açıktır, ağırlar, yedirir, içirir, hatta ihtiyaç duyulursa giydirir de.
Tabi ki misafirin, misafirliğini bilmesi gerekir ki, bu yukarıda saydıklarımın yapılabilmesi için.
***
Gelelim CHP’nin Kayseri çıkarmasına...
Önemli bir programa imza atmak istediler, ama sadece “kendi çalıp kendi oynadılar” diyebilirim.
İl yönetiminin “küçük olsun, benim olsun” hesabı yine tutmuştur(!).
Dışarıdan gelen belediye başkanlarının sahaya çıkması doğru, ancak her zamanki gibi Ekrem İmamoğlu’nun “tepeden bakma”, sivri dilliliği programın önüne geçmiştir.
Esnafa hakarete varan laflar etmesi aslında zihniyetinin ortaya çıkmasına güzel bir örnektir.
Sonuç olarak; CHP, Kayseri’de bir şeyler başarmak istiyorsa öncelikle il yönetiminden başlamalı.
Tepeden bakma, “kerameti kendinden bilip”, “küçük olsun benim olsun” zihniyetinin derhal değişmesi lazım.
Aksi takdirde, havanda su dövmekten öteye bir yol alınamamış olur!