Kayseri Gazeteciler Cemiyeti olarak düzenlediğimiz, geleneksel Ödüllü Medya Yarışması’nın bu yılki ödül almaya hak kazananlarını hafta sonu açıkladık.
7 dalda 50’ye yakın eser yarışmaya katıldı, bunlardan 22’si ödül almaya hak kazandı.
Ödül alan meslektaşlarımı tebrik ediyorum.
Veli Abi’mizin ömrü yetseydi, jüri başkanlığı koltuğunda o oturacaktı ama herkesin malûmu olduğu üzere ömrü el vermedi.
Bu nedenle bu yıl onun anısına; ‘Veli Altınkaya Özel Ödülü’ adında bir dal açtık.
Değerlendirmeyi yine yarışmayı katılan eserler arasından yaptık. Bizim de haber müdürümüz olan Selma Kara’ya, Veli Abi’mizle birlikte Basın Müzesi için verdiği emeği gözeterek bu ödülü vermeyi uygun bulduk.
Kendisini de ayrıca tebrik ediyoruz.
Her yıl ödüllerin açıklanmasının ardından “doğal olarak” sitem de alırız. Bu durum yıllardır değişmez.
“Doğal olarak” diyorum, çünkü bu duygu gerçekten çok doğal.
Sonuç olarak, biz de buralara gelene kadar genç meslektaşlarımızın geçtiği yollardan geçtik. Aynı duyguları yaşadık.
Ödül alamayan meslektaşlarıma şunu söylemek isterim ki; ödül alamamamış olmanız alanlardan daha kötü olduğunuz, ödül alan meslektaşlarımızın da alamayan meslektaşlarımızdan daha iyi olduğu anlamına gelmiyor.
Ayrıca, altını çizerek söylememiz lazım ki; ödül alsın ya da almasın, her türlü zorluğuna rağmen bu mesleği sürdürmeye çalışma azmi zaten tüm ödülleri hak eder.
Her yıl, dünyada açıklanan en güvensiz meslekler sıralamasında mutlaka ilk 10’da yer alan mesleğimizi düşününce, bunun sadece Kayseri için değil, Türkiye ve hatta tüm dünyadaki meslektaşlarımız için geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
Bu ödüller teşvik için verilen ödüller.
Yarışmalarda ödül alamayan arkadaşları daha iyisini yapmaya teşvik etmek, ödül alanları da yaptıkları için onore etmek amacıyla düzenlenen organizasyonlar.
İstiyoruz ki; arkadaşlarımız yaptıkları işlerin görüldüklerini bilsinler.
Çünkü bazen gazetecilik yaparken o kadar yoğun mesai harcarsınız ki, “Acaba bu yaptıklarımın bir karşılığı var mı?” diye şüpheye düşersiniz.
İşte biraz da o duyguyu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.
Bununla birlikte gelecek yıl düzenleyeceğimiz yarışma için başka türlü bir metot uygulayacağımızı da belirtmek isterim.
Bu yıl pandemiydi, Veli Abi’nin kaybıydı derken bunu gerçekleştiremedik.
Verdiğim bu bilgi de, meslektaşlarıma çağrı olmuş olsun. Gelecek yıl bizi daha zorlu bir parkur bekliyor. Bu, aynı zamanda meslekî anlamda nerede olacağımızı da ölçeceğimiz bir fırsat olacak.
Ödül törenine gelince, Veli Abi’nin sağlığında ödül töreninin İletişim Fakültesi’nin bu yıl ilkini düzenlediği, ‘Süleyman Çetinsaya Medya Ödülleri’ ile birlikte yapılması konuşulmuştu.
İletişim Fakültesi bu yıl ‘Şehir ve Kadın’ temasıyla düzenlediği yarışmanın ödül almaya hak kazananlarını henüz açıklamadı.
Yakın zamanda o yarışmanın sonuçlarının da açıklanmasının ardından, ödül töreninin tarihi belirlenmiş olacak.
İbni Sina’nın bir sözü var; “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.” diye.
İbni Sina’nın bu sözü, hem yarışmaların gerekçesini hem de bu yazıyı özetliyor.
Sonuç olarak tüm meslektaşlarıma, tüm zorluklara rağmen mesleği yapmak için gösterdikleri gayretten dolayı teşekkür ediyor, nice başarılı yıllar diliyorum.