GÜNÜMÜZ siyasetinde herkes bir yerlere talip olabiliyor.

Öyle ki; özellikle Başkent patentli (!) kişilerin Anadolu’nun Kayseri gibi bölgelerine geldiğinde kendilerini bir üst seviyede görürler.

Sebebi; “...beni reis gönderdi…” v.s.v.s.

Ancak daha sonra ‘aslının’ öyle olmadığı ortaya çıkıyor.

Ancak ortaya çıkma süresi içinde bu tür zatların epey yol aldıklarına geçmişte şahit olmuştuk. Seçim sathına girdiğimiz bir dönemde Kayseri özelinde bu tür kişilere dikkat etmemiz gerekiyor. Fırsat vermememiz gerekiyor.


Memduh Başkan...

MEMDUH Büyükkılıç… Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı…

Milletvekilliği ve Melikgazi Belediye Başkanlığı da yaptı. Bu sürelerde yıldızı parladı. Daha sonra Büyükşehir’e geçti.

Hali hazırda da başkan. Ama; şehirdeki senaryolar da bitmek bilmiyor.

“…Efendim Memduh Başkan vekil olma peşinde…”

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığının olduğu yerde vekilliği istemek pek de mantıklı gelmiyor bana.

Ha Memduh Başkan gerçekten istiyor mu, onu da bilmiyoruz.


Komşular bizim...

SURİYE, Irak, İran, Ermenistan, Bulgaristan, Yunanistan..

Bunların hepsi bizim komşularımız. İstesek de istemesek de, sevsek de sevmesek de…

Şunu çok iyi idrak etmeliyiz… Komşularımızın bizimle ne kadar iyi geçinme mecburiyetleri varsa, bizim de en az onlar kadar mecburiyetimiz var. İktidarın komşularla ilişkileri sıcak tutma ve iş birliği çerçevesinde hareket etme gibi bir durumu var. Komşularımızla iyi ilişkiler kurmamızın dışarıdakileri rahatsız etmesini anladık da içeridekileri niye rahatsız eder, anlamış değilim.

Sonuç itibari ile komşularımızda yaşanabilecek (… ki Suriye’de ve Irak’taki gelişmeler de orta yerde…) olası en ufak bir sıkıntı bize de yansıyor.

O yüzden ülke menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yapılmalı.

Dün kötü olduğumuzla bugün iyi olmamız kimse tarafından yadırganmamalı…