Dün Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar'ın, kentsel dönüşümle ilgili yaptığı bilgilendirme toplantısına katıldım.
İlçede geçen yıl 825 konutun dönüştürülmesi için 300 milyon TL yatırım yapılmış.
Kocasinan bilindiği üzere coğrafi bakımdan en fazla kırsal alana sahip bölge. Büyüklük açısından da diğer ilçelerin önünde.
Hem kırsalın apartman hayatına bakış açısı hem de bu kadar büyük alana hizmet götürebilme bakımından değerlendirildiğinde, Çolakbayrakdar ve ekibinin iyi iş çıkardığı su götürmez bir gerçek.
Geçmişten hatırlarsınız; bir yerde kentsel dönüşüm çalışması olacağında bu durum dramatize edilir, oradaki vatandaşların eski yaşamları üzerinden neredeyse türküler yazılırdı.
Bu manzaralar sonunda geride kaldı. Nihayet insanlar, daha nezih mekanlarda yaşamanın ne demek olduğunu anladı ve artık kentsel dönüşümü kendileri talep etmeye başladı.
Çolakbayrakdar'ın da, kentsel dönüşümle ilgili her açıklamasında üzerine basa basa söylediği bir şey var. "Vatandaşın huzuru için" diyor Başkan Çolakbayrakdar.
İnsanın gördüğü ve yaşadığı kadarını biliyor en nihayetinde. Huzur için de yaşanan mekanın güzelliği ve konforu önemli.
Görünen o ki, vatandaş da Belediye'nin kentsel dönüşüm çalışmalarından memnun.
Ne diyelim, yapanların eline sağlık...
VATANDAŞ NE YAPSIN?
Birkaç gündür, hava sıcaklıklarının da etkisiyle meydanlar dolup taştı.
Herkes aynı şeyi söylüyor: "Sanki pandemi yok."
Ben de aynı şeyleri düşündüm ama sonra şunun farkına vardım.
Yaklaşık bir yıldır pandemi kısıtlamaları nedeniyle hiç alışık olmadığımız bir yaşam formuna geçmeye çalıştık.
Çalıştık diyorum, çünkü çok da becerebildiğimizi düşünmüyorum.
Hatırlarsınız, Valisi, İl Sağlık Müdürü bas bas bağırdı; ev ziyaretleri bırakılsın diye.
Haklılardı da...
Ancak şu var; bizim gibi milletlerlerde bu alışkanlıkları bırakmak hiç de kolay değil.
Zaten bilmediğiniz bir şeyle karşı karşıyasınız, yarınınızın ne olacağı belli değil, kapan kapan nereye kadar diye düşünüyor insan. Üzerine bir de bu tedirginlikler olunca hiç çekilmiyor.
Düşünsenize, bir süre evdeki en yakınımızdan bile kaçar olduk.
Ama insan bu kadar yalnızlığı kaldıracak bir varlık değil.
O nedenle sıcağı da fırsat bilmiş ve meydanları doldurmuş insanları artık çok görmüyorum.