Nevzat Görücü/Mehmet Kadri Sayılgan
Ankara Develililer Kültür ve Yardımlaşma Derneğimizin eski dönem başkanı, Emekli Cumhuriyet Savcısı Nevzat Görücü ve Emekli Müzeci Kadri Sayılgan tarafından 5 yıllık uzun bir çalışma sonucunda KORZA yayıncılık tarafından Ağustos ayında basımı gerçekleştirilen 710 sayfalık ansiklopedik bir eser. Develi kültürüne ve tarihine ışık tutacak araştırmacılara kaynak bir eser.

Develi sevdalıları değerli Nevzat Görücü ağabeyimi ve M. Kadri Sayılgan ağabeyimi kutluyorum. Yılların mahsulü bu kaynak eseri okumanızı tavsiye ediyorum.

Tarihi Kayıtlar: Develi’nin M.Ö 2500 yıllarına uzandığına tanıktır. M.Ö. 546’da bu bölge “Gobadonya”-“Güzel Atlar Bölgesi” olarak anılır. Bizans hâkimiyetinde iken Alp Arslan’ın 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türk idaresine geçmiştir.
Develi’nin, “Develi” adını almasında iki farklı görüşler vardır. Bu görüşlerden yaygın olanı şöyledir:
1-XI.Asrın yarısında Selçuklu dönemi uç beylerinden Oğuz Türkleri’nin Kınık ve Kocakaralı aşiretlerinin bir kolunu teşkil eden “Develüoğlu” – Dev Ali (Devlebeg) obasının burasını yurt edinmesi sonucu “ Develü” adını aldığı görüşüdür.
2- Orta Asya’da Türkmen toplulukları içinde “ Balhan Dağı” yöresine “ Teveci Yurdu” denilmesi Teveci adının değişerek “ Develü” adını aldığı ile ilintilidir.

3-Yukarı Develi arazisi sınırlı bir yerleşim yeridir. Develi Ovası ve su kaynakları cazip yerleşim yeri olarak Everek tercih edilmiş ve halk, acele ile (İverek) göçtüğü için “EVEREK” adını aldığı tezidir.
Bu kitap Vefalı Örnek Bir Memleket Sevdası:
Kitabı iki defa okudum. Satır satır. Cümle cümle.. Kelime kelime okudum. Kitap yayıncılığın “piri ” olarak tanıyıp bildiğim ağabeyim Halil Öztürk’ün yönlendirmesiyle ilk okuduğumda, “ bu kitap, Develi Ansiklopedisi olmuş!” demekten kendimi alamadım. Zira Sayın Nevzat Görücü’nün ve Sayın Mehmet Kadri Sayılgan’ın, yıllar boyunca emek sarf ederek hazırladıkları “vefakâr, örnek memleket sevdası” mahsulü kalıcı bir kaynak eser..
Develi’nin, özelde Türk tarihindeki, önemli ve değerli varlığını bütün yönleriyle ayrıntılı biçimde ve bilimsel nitelikli kaynaklara dayalı olarak işliyor.
Kitap; yerli-yabancı bilim adamları, araştırmacılar, öğrenciler, Develi’ye ilgi duyan meraklılar ve her kesimden herkes için ufuk açıcı özellikleriyle rehber olacaktır.

Okudukça, bu rehberliğine şahit oldum.. Kitabın bölümlerinde, sayfalarında, konuları bütünleyen resimlerinde, yaşadığım hatırlı hatıralar canlanıverdi!.. Şimdi baraj suları altında kalan doğduğum Çukuryurt Köyü’ndeki ilk çocukluk yıllarım,İstiklal ve Seyrani İlk okulu yıllarım. Develi Lisesi ilk gençlik yıllarımın Develi’sini köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak-yeniden yaşıyormuşçasına-gezdim gördüm..
Meteris Meyda’nında çocuk oyunlarımız, arkadaşlıklarımız… Maşlak Sokak’ta, merhum İstiklal Harbi Kahramanlarından Yakup Arıkan Hoca’yı bayram ziyaretlerimiz.. Yine Milli “Mücadelede Develi” Kitabaı’nın yazarı ve Belediye Başkanımız Merhum Mehmet Özdemir ile Lisede çıkardığım Barış adlı duvar gazetem için yaptığım röportajım… Keyişin Havuzu, Öksenek, Kasapseyit, Venk, Elbiz,Kökşkpınarı, Erciyes’in etekleri, İlibe, Hac Dağı, Çakıl Arası Bağları, Bileç, Gölemen, Melubi, Yazıbağ, Aşağı Everek, Tirem, Fenese, Aygösten, Aygözme.. Yoğur Pazarı, Eski Pazar Yeri, Belediye Bahçesi… Maviler Camii, Çarşı Camisi, Camii Kebir- Ulu Cami (Seyrani Camisi’nde) cumalar teravihler… Develi’nin insanı insan eyleyen, zengin kimliğinde bizi besleyip büyüten, imar ve inşa eden daha nice mekânlardaki saf çocukluk, coşkulu ilk gençlik maceralarımız.. Ve daha pek çok aşinalıklarla dolu bilgiler.. Kitabı okuyan her yetişkin Develili bunları yaşayacaktır, inanıyorum…

Babalarımızdan, dedelerimizden, ninelerimizden dinleyip kaydettiğimiz Develi’nin aklımızı zihnimizi, ruhumuzu, kuşatan ve biçimlendiren tarihi, kültürü, medeniyet değerleri “bir kitap” olup elimize konmuş.
Kitap Develi’nin tarihi, kültür ve medeniyet zenginliğine kaynak teşkil, eden ve zaman içinde sorumlu kişi ve makamlarca ihmal edilerek unutulduğu endişesi yaşadığımız her bir değeri, özenle kayda geçirmiş. Bu özen, sorumlu kişi ve kurumlara, yeni nesillere de “görevlerini” – yeri geldikçe- hatırlatarak da, çok isabetli uyarılarda bulunmuş. Bu hatırlatma ve, uyarılardan, şahsıma düşen sorumluluğu anlattığımı açıkça belirtmek isterim. Muhataplarının da okudukça anlayacağını umuyorum.
Akl-ı selim okuyucuların dikkatini ve ilgisini çekeceğini umduğum önemli bir husus İstiklal Harbimizde Develi’nin üstlendiği ve zafere olağan üstü fedakârlıklarla katkı ve destek sağlayan “milli varoluş görevi” dir.
Bu konuya dair kitapta verilen tarihi belgesel bilgilerin, yeni nesiller için altın değerinde olduğunu söylemeliyim.
Rahmetli Âşık Seyrani’den başlayan ve yazılı-sözlü eserleriyle Develi’ye ait edebiyat, kültür-sanat hazinelerimiz, devam ettirilmesi gereken, hakkaniyetli örnek bir ahde vefa anlayışıyla işlenmiş.
Hemen bütün bölümlerin kaleme alınışından, anlatımından, nakış nakış işlenişinde “ felsefi, bir uslup, “herkesin, her şeyin ve her mekânın hukukunu saygıyla gözeten adalet anlayışı ve “gazetecilik dili”nin ustalıkla kullanılması, bilimsel amaçlarla okuyanların dikkatini çekecektir.
Vefalı memleket sevdalıları olarak gördüğüm Sayın Nevzat Görücü ve Sayın Mehmet Kadri Sayılgan’ı “HER YÖNÜYLE DEVVELİ VE TARİHT EKİ YERİ” kitabını bize kazandırdıkları için saygıyla kutluyorum. Var olasınız.
Yaşar ATEŞSOY
Liderlik Liyakat Yönetim Eğitmeni
(Devamı Haftaya)
