Öğretmen Ablam Ayşe Zeliha Cebeci Arslan

1945 yılında Develi’de doğdu. Merkez İlkokulu ve Develi Ortaokulu’ndan sonra 1963 yılında Niğde Kız Öğretmen Okulu’ndan derece ile mezun oldu.

Öğretmenlik mesleğine Gesi’nin Nize Köyü’nde başladı. Develi Gaziköy, İstiklal İlkokulu ve Kayseri Güventürk İlkokulu’nda görev yaptı. Yüzlerce öğrenci yetiştirdi.1967 yılında Şıhlı Kasabası’ndan Öğretmen Veysel Arslan ile evlendi. Pınar ve Sümeyye adında iki kızı ve Begüm, Bahattin, Gizemnur adında üç torunu vardır. Torunu Begüm’ün kızı İkra 20 Ekim 2021’de dünyaya merhaba dedi.

1988 yılında emekli oldu, Kayseri’de yaşıyor. Çok çalışkan bir öğrenci ve mesleğine âşık bir öğretmen olarak çevresinde tanınır. Duygulu ve hassas bir kişiliğe sahip olduğu için bu vasfı da şiirlerine yansır. Onlarca şiirinden birkaçını ancak buraya alabildim.

Kimi hayırlarıyla eser bırakır, kimi toplum yararına yazdıkları kitaplarla, kimi de insan yetiştirerek iz bırakır. Ablam da geleceğimizin teminatı, vatansever, inançlı gençler yetiştirdiği için güzel izler bırakmıştır. Mevla’dan sağlıklı uzun bir ömür diliyorum.

ŞİİR: şairin içinden gelen mısraların ahenkli bir şekilde yazıya dökülmesi, yani duyguların bir yorumudur. Şiir yazmak bir yetenektir. Günün herhangi bir saatinde gelen ilhamla yazılan dizeler şiirin ta kendisidir. Büyük Şair Ahmet Haşim’in ifade ettiği gibi  Şiir, bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır.

        Erciyes

Karla kaplıdır başın,

Nazlısın akar gözyaşın,

Beyaz mermer gibi taşın,

Heybetlisin Erciyes’im.

 

 Buz gibi suları akar,

Sisler başına taç takar,

Güllerin mis gibi kokar,

Benim güzel Erciyes’im.

 

Develi’ye verirsin can,

Hastalara şifa derman,

Sana herkes olur hayran,

Benim güzel Erciyes’im

 

Zümrüt gibi yeşil bağrın,

Başından eksilmez karın,

Giy kürkünü iyi sarın,

Erciyes’im Erciyes’im.

Develi Ortaokulu (1960)

                   Ayrılık

Ayrıyım anneden, babadan, evden

Bitiriyor beni çaresiz acı.

Uzaktayım yoktur bir gelen, giden,

Her taraf elemli, bana yabancı.

 

Beklerim postadan mektup gelecek,

Çaresiz dertlerim hepsi dinecek.

Arkadaş içinde yüzüm gülecek,

Boşa, ümitlerim her zaman boşa.

 

Yüreğim kanıyor gözümde yaşlar,

Mektuplar gelince sevincim başlar.

Unutmuşlar anne, baba, kardeşler,

Yalnızım Niğde’de zordur ayrılık.

 (Niğde- 10 Kasım1960)

İlk kez memleketinden, ailesinden ayrılıp Niğde Öğretmen Okulu’na giden ablamın ailesine olan hasreti dize dize şiir olmuş.  

Anneme Mektup

Anne niye geldim ben bu illere?

Mahzun bakıyorum pembe güllere,

Aklımdan çıkmıyor tüm sevdiklerim,

Nasıl oldu acep kavaklık, dere?

 

Papatyalar süsledi mi damları?

Güneş geç batıyor mu akşamları?

Evimde sizinle olmak istedim,

Yağan yağmur dövüyor mu camları?

 

Leylekler geldi mi Küçüknahçeye?

Yine Ötüyor mu tak tak tak diye,

Develi’de baharları özledim,

Mektup, selam, sevgi size hediye.

61 yıl önce Niğde Öğretmen Okulu’na okumak için giden ablam Develi hasretini annem merhum Lütfiye Cebeci’ye özlemini bu şiirle dile getirmiş. Evimiz İbrahim Ağa Mahallesi Kasap Seyit Sokağındaydı. Küçükbahçe’de, Kavaklık’ta , Kasapseyit’te çocukluğumuz geçti. Bu vesile ile annemi babamı ve Develi’den ahirete göçen tüm güzel insanları rahmetle anıyorum.

Ablama Mektup

Dilerim Gurbete sende düşesin,

Mektup yazanların olmasın abla,

Anneden babadan ayrı gezersin,

O pembe yanağın solmasın abla.

 

Büktürdün boynumu posta yoluna,

Ümitle bakarım her gün yarına,

Kış soğuğu gibi damarlarına,

Gurbette içine işlesin abla.

 

Arayan olmasın, soran olmasın,

Gurbette kapını kimse çalmasın,

Yüreğin ağlasın, gözyaşın aksın,

Sende benim gibi olasın abla.

Niğde, 24.11.1960

Zeliha ablam, Niğde Öğretmen Okulu’unda evinden mektup bekliyor. Annemin okuma yazması olmadığından, diğer kardeşleri küçük yaşta olduğundan onlardan beklemiyor. Beyhan Ablamdan mektup bekliyor ama oda yazmıyor. Ablasına hasretle ve sitemle gurbette bu şiiri kaleme alıyor.

 Gitti

Ümitlerle dolu bir günüm daha,

Coşkun bir sel gibi çağlayıp gitti…

Uzayan yollara bakan gözlerim,

Hicranla bu günde ağlayıp gitti.

 

Bekliyorum her gün bir güzel haber,

Şimdi hayallerle kaldım beraber

Ne biçim hayat bu, ne biçim kader?

Gönlü vefasıza bağlayıp gitti.

 

Şarkılar, türküler hep onu söyler,

Ümitsiz bekleyiş perişan eyler,

Belki hayat bir gün bana da güler,

Ama şimdi kalbi dağlayıp gitti.

Niğde, (19 Nisan 1963)

İmkânı Var Mı?

Ekim ayı geldi, on dört yıl odu

Seni unutmanın imkânı var mı?

Bunca yıl hasretin bağrımı deldi.

Seni unutmanın imkânı var mı?

 

Yüzünü görürüm lalede gülde,

Duyarım varlığın meltemde yelde,

Hasretim azalsın rüyama gel de

Seni unutmanın imkânı var mı?

 

Bir melektin sanki iyilik dolu,

Rabbinin sevdiği en güzel kulu,

Dünyalar tatlısı vakur ve soylu,

Seni unutmanın imkânı var mı?

 

Son durağın oldu cennet bahçesi,

Duyulur her yandan bülbülün sesi,

Güzel yavruların müşfik annesi,

Seni unutmanın imkânı var mı?

Kayseri-21 Ekim 2004

Genç yaşta amansız hastalıktan vefat eden sevngili ablam merhum Beyhan Celebcioğlu’na ithaf ettiği Zeliha ablamın mısraları. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

MERVE OKUNDU...