Geçmişte Geleceğe Günümüze Köprü
DEVELİ’DE LAKAPLAR
Lâkap: Sözlükte “bir kimseye veya bir aileye ( sülaleye) ; kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad.” diye tarif ediliyor. Lakaplar bir kimsenin fiziksel bir özelliğine atfen verilmiş olabileceği gibi yaptıkları işlere atfen de verilmiş olabilir. Lakaplar olumlu veya olumsuz anlamlar içerebilir. Lakap sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir
Amacımız elbette ki kimsenin onurunu kırmak değil yüzyıllar boyu süre gelen lakap literatürünü gelecek kuşaklara aktarmak, var olan bir gerçeği öz kültürümüzü unutturmamak. Develi’nin yerlisi olan ailelerin istisnasız birer lakabı vardır.
Soyadı kanunun çıkması bile Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Develi ’dede lakapların önemini zayıflatmamış, hatta lakaplarla tanıma ve tanıtma geleneği sürdürülmüştür. Aileden olan insanlar için birer hüviyet niteliğindedir lakaplar. Bir kısmı ailenin namını, şöhretini simgelerken, bir kısmı da aile fertlerinin birinin veya bir bölümünün davranışları sonunda ortaya çıkmıştır. Bazı lakaplarda temsil ettiği ailenin Develi’ye geldikleri yer hakkında bilgi vermektedir.
Kişilerin birileri tarafından iyi tanındığına delalet eden, oturmuş, yerleşmiş bir kişilik sahibi olduğunu gösteren, önüne geldiği isme ağırlık kazandırır lakaplar.
Geçmişten geleceğe köprü olan lakapları yayınlarken Develi’ye özgü “nevi şahsına münhasır” insanları ve aileleri anmak amacım. Onları yermek, küçük düşürmek, övmek gibi düşüncem yoktur. Kayıt altına alınarak yok olmasını istemedim. Çünkü bazılarının isimlerinden dolayı onlara takılan lakaplar aklımda kalmış. Hangi mahalleden, hangi sokaktan başlayacağımı bilemedim. “Yiğit lakabıyla anılır. Söz uçar yazı kalır.” Düşüncesiyle günlerce araştırarak yazdım.
Ablam emekli öğretmen Ayşe Zeliha Arslan, Emekli Noter ilkokul arkadaşım Hamdi Özdamarlar, emekli öğretmen, ortaokul arkadaşım Mehmet Taner Güney, emekli gümrükçü Ahmet Kahraman, emekli astsubay İsmail Etöz, Nihat Tomu bu konuda hatırladıklarını benimle paylaştılar. Bende hatırladıklarımı ekledim. Bu yazı böylece ortaya çıktı. Katkılarından dolayı hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Lakapların Hikâyeleri:
Bu yazımda bazı lakap takılan kişiler var, çoğu rahmetli oldu. Kimi karakteristik özelliğinden, kimi fiziksel özelliğinden, kimi yaptığı işlerden. Kimi de aileden gelen mirastı lakaplar. Develi’de bazı kişilerin lakapları öne çıkar, isimleri dahi bilinmez lakaplarıyla anılırdı. Lakaplardan halk lisanı ile: Edeler-Ede, Kahya Kaa , Ayşe Hala-Ayşala, Davut Ağalar- Tavdalar, Teyfik Ağa- Teyfaa, Çelik Ağa- Çelaa olarak söylenegelmiştir.
* Aşağı Everek’ te Kuyumcular sokakta belediye zabıtası vardı. Adını bilmezdim. Araştırmalarımda adının Mustafa Açıkgöz olduğunu öğrendim. Lakabına “sinek” derlerdi. Çocukluğumda asfalta Aşağı Everek’ten Fenese’ye yavaş yavaş elinde çantası ile geldiğini görünce korkup koşarak eve kaçardık.
* Döne Kadın çok güzel yemek yaptığı için Develi’de düğünlere yemek yapmak için mutlaka çağırılırmış. “Döne ’siz Düğün olmaz” sözü de oradan geliyor. Rahmetli annem de çok güzel yemek yapardı. Bu nedenle düğün yemeklerinde mutlaka çağrılır. Konu komşuya hep yardım ederdi.
* Hamdi Özdamarlar Anlatıyor: Aşağı Everekten Cemberli’nin Şükrü: 2. Dünya savaşı sırasında İngiltere başbakanı Cemberiyan’ınki gibi foter giydiği için “Cemberlinin Şükrü” lakabı takılmış.
*Yusuf Çiçekyurt, çocukluğunda, Devali Türbesinin penceresine konulup içine düşen anahtarı almak için iple sarkıtılınca korkup" Burası türbe ben inmem, inmem, inmem de inmem" dediği için ona “İnmemin Yusuf” denmiş.
*Rahmetli Belediye memuru Tacettin beyin oğlu Suat Uzunlu Kamyon ile Kaymakam lojmanının önündeki elektrik direğine çarptığı ve çok gürültü çıkardığı için Deprem Suat lakabı yine aynı direğe bir zaman sonra belediye şoförü Naci abi çarptığı için ona da Zelzele Naci lakabı takılmıştır.
*İstiklal İlkokulu!nun müdürü, öğretmen Mehmet Oral hem annesi adından dolayı "Toku bacının Mehmet" ve ayrıca ABD başkanı Johnson'a benzediği için “Conson” diye de anılırdı.
*Aygözme'de eskiden bir kişinin yüzünde çıban çıkmış iyi olmamış o da yaranın üzerine bir bez koyup bağlamış ona da "Yamalıklı" demişler.
*Yukarı Develi'de bir çoban sabah inekleri teslim aldıktan sonra akşam geri gelinceye kadar "Hoo, hoo!" diye bağırdığı için çocuklarına "Hoyun oğlu" denmiş.
*Sevimaylar’ın bir bölümüne kış karpuzu bir bölümüne Kilikilliler denir. Abbaslar’ın bir bölümü Tohumcular olmuş. Tıstıslar’ın, büyük babaları bronşit olmuş, tıs tıs diye ses çıkardığı için Tıstıslar denmiş. Onlarında Aşağı Evereğe gelenler Güney soyadını almış. Yukarı Develi’de kalanlar Tekdemir soyadını almışlar.
* Develi’de 1940- 45 li yıllar. Bir gün, Tahsildar Lütfi Ağa Kaymakama varmış, - Kaymakam bey – Ben bir mahalleden vergi toplayamıyorum demiş. Kaymakam bey - Lütfi bey: Kim bu parayı vermeyen mahalle? Say bakalım, onların adını demiş. Lütfi amcada saymaya başlamış: - Çavdar Çürüğü, Çörten Kırığı, Hasedin Aksi Oğlan, Depdile Varmış Deli Kız ,Corrruğun Oğlu, Zebbeğin Oğlu , Talbalı Keçi Bokunun Sülman,Yüzelliğin Yunus,Tavacının Kosnük, Melezin Kara Ali,Yüzbaşının Koca Kız,Keremi Bitli Kız,Veli Kaanın Bıyık,Topal Hasanın Çolak,Kanlı Kızın Gavlak , Forruk,Guguk,İbibik. derken. Kaymakam Bey demiş ki Lütfi Ağaya - Bunlar adam mı demiş,? Lütfi Ağa: Valla adam kaymakam bey demiş. Kaymakam - Ben bile bunlardan vergi toplayamam sil gitsin demiş.( Kaynak kişi: Hamdi Özdamarlar)
*İstiklal savaşı şehidi: dedem, Ali Çakıroğlu’dur. Hanımı ise namı diğer, Meteris mahallesinden merhum: Dönenin gelini Anneannem, Emine Çakıroğlu’dur. Babam geçirmiş olduğu bir kaza sonucu, sağ elini kaybetmiş olması nedeniyle, Çolak Mehmet lakabıyla anılan, merhum Hacı Mehmet Kahraman’dır. Çolak eline rağmen seyyar Makinası ile bulgur çekerdi. (Kaynak kişi: Gümrükten emekli, Ahmet Kahraman)
*Sevgili Hacı Mehmet Tomu ağabeyimizi çok iyi tanıyorum. Güler yüzlü sevgi dolu ve şefkatli aynı zamanda esprili bir insandı. Herkes tarafından sayılır ve sevilirdi. Aşağı Everek’te dişçi İbrahim amcanın evinin karşısında bakkal dükkânı vardı. Dükkâna gelen her çocuğun gönlünü alır. Parası olmayan çocuğun eline bir şeker veya bisküvi tutuştururdu. – “ Hadi baklalım bir sonraki seferde yine beklerim. Çünkü polis amcalar her gün gelmeyin diyorlar. Tamam mı? Paranız olmayınca günde bir kere bakkala gidin diyorlar. Polis görmeden hemen evinize gidim kenardan kenardan.” Diye uyarırdı. “Dünya’da OMO, Türkiye’de TOMU: Bakkal Hacı Mehmet Tomu,” (Kaynak Kişi Emekli Asb. İsmail Etöz). Tüm geçmişlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
1-Lakaplar:
Abbaslar, Ahmetkahyalar, Allılar, Ağalar Ağzıbüyükler, Arabaliler, Masmaslar, Tıstıslar, ( Kopçullu’da Abbaslar, Güney Mahallesi’nde Tıstıslar, Aygözme’de Masmaslar), Ağamustafa’lar Azman’lar, Araboğlular, Aziz’ler, Ağalar, Bakırcılar, Beşparmak’lar ( Hacelikalar), Balkaçlar , Bayramçavuşlar, Basıklar, Bıçakçılar, Borazanlar, Coşkunlar, Cinyusuflar, Cadavatlar, Çavuşlar, Çavdarcılar, Çıtkırıldımlar, Çiçekyurtlar, Çemenciler, Çopurlar, Çizmeciler, Çizmeciler, Dikkartinler, Deveciler, Duvarsızlar, Dedemenler, Dandikler, Dümbelekçiler, Dındızlar, Emirler, Emirhacılar , Evliyalar Eşşekciler Ebeler, Leblebiciler, Göyusuflar , Gözübüyükler, Gözüküçükler, Gürleyenler, Gıdırıklar, Ganioğlular, Gügükler, Gülbenkler , Hasilliler , Hacıköselerler, Kamberliler, Rejiler, İriboylar , İncezadeler, İbalaşlar, Kağıtçılar, Kıraç Aliler, Kındıralar, Kamanlar, Köçekler, Kulaklar, Kirkitler, Kıdamlar Kemikkıranlar, Kanberliler, Konesler, Kopusoğlular, Köyüloğlular, Küflüler, Karacalar, Karabiberler, Kapusuzlar ,Karnıbüyükler, Karağcılar, Kolaylar- (Hamdiler) , Leblebiciler, Müderrisler, Maşlaklar, Mestavlar, Mısırlılar, Melefeliler, Müftüler, Mavular, Menemşeler, Paşalar, Saraçlar,Paşaağalar, Sevimaylar, Selamlar, Sürmeliler, Süriyefendiler , Sipahiler Sepetçiler, Şarapçılar, Telliler, Tohumcular, Tıraşlar,Tarifeler, Tekkeşinler, Okudurlar, İrabişler, Vikbarlar, Vapurlar, Yakup Efendiler- ( Unutulmazlar), Yalamanlar Yavrucular, Yılangırkanlar, Zeyraliler, Zobular, Zileliler, …
-
Aile Lakapları ve Adları ile Anılan Kadınlar:
Araplar’ın Hatice , Abdestsiz’in Ayşe, Bıyıklı Ayşe, Benli Emine , Boklu Ağalar’ın Şerife, Combullu’nun Assiye, Cin Ahmetler’in Ayşe, Civelek’in Şerife, Camızın Pempe, Cafer Efendiler’in, Cicik Sabire, Ceviz Çuvalı’nın Ayşe, Çil Ayşala, Çapa’nın Zala, Çelaanın Asiye, Bılıcı’nın Ayşe, Bıddığ’ın Haçça, Dındız’ın Havzede , Dümbelekçi’nin Ayşe, Deli Kızının Ayşe, Dalkılıç’ın Fadime, Dikkartin’in Ayşe, Emirler’in Fadime, Nimet Danabaş’ın Fadime, Fiş Döne, Gıllının Gızı, Gavurun Kadir: Arjantin’e çalışmaya giden Develili Ömer Solak’ın Boynesayres’li ( Buenos Aires) hanımından doğan), Mercan’ın Dudu, Müddüdükler’in İramiye Ade, Karaaz’ın Fadime, Kulüpler’in Sabire, Karadayı’nın Gardiyan Dudu, Titrek Sultan, Toku Bacı, Tahta Köprülüler’in Hayriye, Kirkitler’in Fadime, Hacı killiler’ in Emine, Sepetçiler’in Pempe, Şık Fadime, Üsküdarlılar’ın Fatma, Sürmeliler’in Ayşe, Senemin Ümmani, Kulaklar’ın Hediye, Kutup Hala, Emeteler, Ürgüplüler’in Fadime, Hacı Hasan’ın Emine, Haytalar’ın Fadime, İba’nın Fatma, Urumeliler’in Nurten , İriboylar’ın Ayşe, Pertlekler’in Şerife, Sarı’nın Zekiye, Telli Aba, Naymesti, Toninin Havva, Zeyrali’nin Hatça…
-
Aile Lakapları ve Takılan Adlarla Anılan Erkekler:
Alafayıkın Yusuf, Alubudunun İsmail, Arzuhalci Tevfik Gürcan, Ahırcı Mehmet Ağa, Arabalilerin Emin, Akif Ağanın Nafiz (Tümer) , Avrat Hasan, Alaflının Memmet , Abulobut’un Bekir, Boran havuzun Ali, Bıddık Mehmet, Bottik Mehmet, Bıllık Mehmet, Bılıbılının Yaşar, Bobstil Mehmet, Badaların Hasan, Başkatip Recep, Barzani , Bellimbeğin Bekir, Boran Havuzun Berbat Sülman, Badalarn Ali, Basık Mustafa (Taksici), Bulgurcu Çolak Mehmet, Boranhavuzun Yaşar, Cizağın Yaşar, Cant Osman, Coşkunun Ali, Cıngızın Hasan, Celilin Mehmet, Cıngız’ın Hasan, Çizmelinin Hacı Ahmet, Cızağın Hasan, Coke Kazım, Cadavatların Mehmet, Cemberli Şükrü, Cevizçuvalının Kazım, Coli, Cıbı, Çaparların Musa, Çakıoğlunun Kemal, Çellav, Çalapmedin Mehmet, Çaylak Hamdi, Çaardek Mehmet, Çekemin Kemal, Dişçi İbrahim Amca, Dığışların Ali, Dığışın Mevlüt, Defa Bekmez Sokumunun Nail, Deli Mazhar, Dabulunun Durmuş, Deprem Suat, Dandiklerin Muzaffer, Dağlıların Muharrem, Dedemenin Şaban, Abbas , Dinonun Arif, Dındızın Rahmi, Damadın Duranın Ali, Dabak Hasanın Ali, Defa Bekmez Sokumunun Nail , Dınının Hacı, Dede Morruk, Deli Veli, Eşenin Mehmet, Evliyaların Alaattin, Esmenin Abdullah, Emirhacının Memet, Fıraktınlı Manifaturacı Hacı İsmail Çelik, Fırıncı Uzun Mustafa, Forruğun Ahmet, Fiş Dönenin oğlu (İsmail Rüzgar), Halaoğlu İsmail, Hayyam Nafiz, Hanıcının Hacı Ganioğlunun Mehmet , Garabiberin Ziya, Gongurdaklı, Gakkulağın Bekir, Garınca Padişahı, Gıllı Bekir Gürleğin Cemal, Gakgalının Mehmet, Gavur Ali, Gakkalılının oğlu, Gozel Alinin Osman Güdük Osman, İliklinin Mehmet, İspoğlunun Cemal, İbaların Şaban, İşnurinin Sülman, Kulağın Muharrem, Kaymakçının Hüseyin, Kırtılın Ali, Kürtüncizade Nail Efendi, Körhavuzun Hüsnü, Kel Ömer, Kutubun Erol, Kaymakcının Mustafa Kabakçının Yusuf, Kırtılın Mustafa, Kel Ömerllerin Ali, Kışleğ’in HacıKürtüncü Mahmut, Kebelinin Salif, Kozanın Kazım, Kalaycı Mahmut, Kubulunun Hacı, Keş Alâeddin, Küflünün Muharrem, Kurlukluğuşun Mahmet, Kulakların Muharrem, Kızzıklının Cemal, Kavasın Ali, Toku Bacının (Mehmet- Jonson) , Kürtüncüler, Karaların Şaban, Keterisin Yaşar, Körün Kazım, Kabakçının Duran, Kartal Mükremin,Kasap Nacaa, Maşlağ’ın Şaban, Mızrak, Çeto, Maşandızın Mehmet Mindiğin Hamdi, Mıddırba, Mısırlıların Ahmet, Mafsal Dayı, Nenelerin Kart Oğlan, Nafinin Yaşar, Nadırdak Ali, Pancarın Bekir, Pilav Memet, Tavdaların Fahri, Tosvellinin Ahmet, Teyfanın Mehmet, Terstombalağın Ahmet, Tırtıklı Yaşar, Tıngabağın Gadir, Tıstısların Aziz, Tohumcunun Kadir, Titrek Şaban, Törtör Mevlüt, Tenekeci Baktaş Ağa, Okudurun Salif, Polupolun, Hasillinin İsmail, Hacıkillinin Ferat, Hapın Şükrü Pambığın Osman, Pambıkların Mıstık, Pofiyan Hamdi: (Babası dondurmacıydı), Pideci Kamil, Südüklünün Şakir, Sürmelinin Şakir, Sağır Yusufun Mehmet, Boranhavuzun Sülmanağa, Selamların Ömer , Selli İbram, Sarıoğlunun Mehmet, Leblecinin Sabri, İmmenin Yusuf,İdinin Kazım, İliklilinin İbrahim, İt Osman, İngiliz Kemal, Jonson Mehmet ( Toku Bacı nın Mehmet) , Irza, Sükse Mehmet, Sarıoğlunun Yaşar, Otobüscü Ferat, Selfinazın Mustafa (Basık) , Jilet Yaşar, Şöför Abdullah, Ömer Alilerin Mehmet, Hırsız Yaşar , Sırçan Vedat, Şemşamerin Şaban, Şeker Ahmet, Şakkalar, Pofiyön Hamdi, Usul usul Ahmet, Nalbant Ufunun Kemal, Südüklünün Halil, Şekerahmetler, Samurlar, Seyyar Minare, Retgit Yaşar, Hacı Potuklar, Hışır Ahmet, Haytanın Ramazan, Hayriye’nin Cemal, Halliklerin Topal Doğan, (Erdal Akdoğan’ın Baba Tarafı Çolakoğlu, Anne tarafı Çakıoğlu) , Selamların Tevfik, Sinirli Mehmet, Hırpıtın Suat, Yeşil Bankanın Nail, Yipeleğin Yusuf, Yırığın Durmuş Yalamanın Ali, Yeni Komşu Ali, Yılan Fevzi, Yamalıklının Ali, Zelzele Naci, Zümrütün Halit, Zoppalın Osman, Zümrüdün Ömer Zilelilerin Hacı İbrahim Zengin Osman Zöperenin Halit …
-
Aşağı Everek’ten Lakaplar:
Ortaokuldan arkadaşım, Emekli öğretmen Taner Güney yazdı: Ahmet Fazıl Develioğlu (Çeyrek Başbuğ), Abdullah Aras (Hakkı Bey), Ali Mayilmayil (Orhan Günşıray), Ahmet Etöz (Kel Ayaz Ahmet) ,Ali Etöz(Tos Ali), Ahmet Toksoy (Coşkunun Ahmet), Ahmet Bektaş (Zıbık) Durmuş Kocatürk (Zindan Durmuş),Hasan Sipahi (Birbir Hasan), Hasan Etöz (Kuru), Orhan Aras (Gobbez- Çarkıt ), Hayrettin Tomu (Cıvcılı Boncuk), Mustafa Aydın (Kara), Sabahattin Gürbüz (-Süheyl Eğriboz), Halil İbrahim Tarhan (Kıl Necmi), Mustafa Kolay (Sekiz Cırrık), Mehmet Canıtez (Kambudu Mehmet) ,Halil Aşkın (Kiraz Halil ) Niyazi Özdamarlar (Pırtıcı’nın oğlu), Süleyman Yazıcı ( Eğitmen Süleyman), Ömer Yıldız (Polis Ömer), Mevlüt Etöz (Kara Mevlüt-Metin Kemer (Hapçı Metin), Kerimin İbrahim Ağa (İbrahim Etöz), Mehmet Tekerlek (Pömpöm Mehmet), Hüseyin Tekerlek (Albay Süleyman Buz), Muzaffer Hepgül (Çökelik), Salih Süyun( Zalle), Salih Kolay ( Yırık Salih), Salih Şahin (Cingen Salif), Tuna Erdoğan (Ulvi Bey), Münevver Etöz (İğneci Münevver), Sarı Adem (Bahçe Bekçisi), Yusuf Kolay (Saatçı Yusuf), İsmail Develioğlu (Ağaların Zöhre’nin Oğlu), Ali Aydın (Nop Ali), Garson Mehmet (Barzani), Ramazan At (Fetbaz), Mustafa Kirkit (Mirza), Yılmaz Kulak (Ciğerci),Hafız Güney (Kara Hafız), Muammer Etöz (Kara Muammer- Pırtıcı Muammer),Mustafa Çarkçı(Kalaycı Mustafa),Şükrü Kocatürk (Hapın Şükrü), Osman Demirci (Güdük Osman) , Mükremin Kocatürk (Kartal Mükremin), Mustafa Beşparmak (Sakar Vedat Aydın (Bakan), Yaşar Demirci (TırtıklınınYaşar), Yücel Süğürge (Hapçı Yücel), Zeyni Dayı… Bu lakapların tamamı Aşağı Everek’ten. Bir kısmının lakapları takan Orhan Aras olduğu rivayet ediliyor.
Anadolu’da “yiğit lakabıyla anılır.” Yiğit; ya güzel, ya çirkin lakabıyla anılır. O, Çirkin olan lakabını değiştirmeyi düşünmez. Çünkü önemli olan, kendisinin iyi adı, ünüdür. Çirkin lakap, bu iyi adı lekelemez. Bizim kültürümüzde, insanı insandan ayırt etmek için lakap takılmaktadır. Hatta bazı takma isimler, genel ahlak kurallarıyla örtüşmeyen, onur kırıcı düzeyde olabilmektedir. Biz bu yazımıza mümkün olduğu kadar bunlara dikkat ettik. Sen kimlerdensin sorusuna aile lakaplarıyla cevap verilir. Yaşlı insanlar ile gençler arasında iletişim lakaplar vasıtasıyla sağlanmaktadır. Lakabından ailesi ile irtibat kuran kişiyi hemen tanır.
Eski Türk töresine göre gençlerin kendilerini toplum nezdinde ispatlayıp sosyal kabul aldıktan sonra isim kullanmaya başladıkları, nitelik ve vasıflarına uygun adlarla tanınırlık kazandıkları bilinmektedir. Belki de adıyla namıyla anılan yiğit, bu türden bir yiğittir.