• Reklam
Dilara TANIRLI

Dilara TANIRLI

Hukukçu gözüyle

MEHİR SENEDİ VE HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ

26 Aralık 2022 - 14:23

 Mehir senedinin temeli İslam hukukuna dayanmakla birlikte günümüzde halen aktif bir şekilde evlilik öncesi uygulanan bir sistemdir. İslam hukukunda mehir konusu para veya mal olmak üzere evlenen kadına tanınmış bir haktır.

Mehri muaccel ve mehri müeccel olmak üzere iki türe sahiptir. Mehri muaccel İslam hukukunda nikahtan önce verilen mehri, mehri müeccel ise nikahın boşanma veyahut ölüm gibi başka bir sebeple son bulması halinde vermeyi taahhüt ettiği mehri temsil eder.

Her ne kadar temelini İslam hukukundan alsa da günümüzde boşanma davalarından halen karşımıza sıkça çıkmaktadır. Bu anlamda mehrin hukuki niteliği bakımından farklı görüşler mevcuttur.


Mehir, Yargıtay kararlarında kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında  veyahut  sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir
şeyi armağan etmesi olarak tanımlanmıştır.

(Yargıtay  1. Hukuk Dairesi  E. 2014/4841  K. 2014/7106 T.) Türk Medeni Kanunu anlamında her ne kadar evlenme şarta bağlanamaz ise de taraflar arasında sözleşme serbestisi gereği mehrin geçerli olduğu görüşü kabul edilmiştir. Bu anlamda düzenlenen mehir senedi bir ispat vasıtasıdır.


Mehir senendi hukuki olarak farklı niteliklere sahip olabilir. Öncelikle Yargıtay’ın mehri müeccelin kişilerin evlilik akdinin sona ermesine bağlı olarak tasarruflarını içerdiği için bağışlama vaadi olduğu hususunda yerleşmiş içtihat kararları vardır.

Bu sebeple bağışlama vaadinin şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olmasına bağlıdır. Mehri müeccel bir bağışlama vaadi olarak kabul edildiği için yazılılık şartı aranmaktadır.


Bundan farklı olarak mehir senedine emrine ibaresi eklenmesi suretiyle senet kıymetli evrak niteliği dahi kazanabilir. Ancak Ticaret Hukuku anlamında tam bir kıymetli evrak niteliğine sahip olamayacaktır zira kıymetli evraklar illetten mücerret senetlerdir.

Bu açıdan mehir senedi şeklinde bir temel borç ilişkisini ihtiva eden senetler illete bağlı olması sebebiyle Ticaret Hukuku anlamında kıymetli evrak olamazlar. Doktrinde birtakım yazarlar mehir senedini hatır senedi olduğunu savunmaktadır.

Ancak hatır senedinin amacı keşidecinin itibarından tasarruf etmek olduğu için mehir senedini bu kapsama sokmak mümkün değildir. İşte bu sebeple mehir senedinin bağışlama vaadi olduğu ve on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu Yargıtay tarafından benimsenmiştir.

Mehir senedi konusunun  taşınmaz olması halinde kanun ayrıca resmi şekil şartı da aramaktadır. Mehir talebinin boşanma davası ile birlikte istenmesi halinde görevli mahkeme Aile Mahkemesi iken mehir talebinin boşanmadan ayrı olarak istenilmesi halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum