• Reklam
Reklam
Reklam
Dilara TANIRLI

Dilara TANIRLI

Hukukçu gözüyle

ADIN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

18 Nisan 2022 - 14:47

 
Adın değiştirilmesi ya da isim değiştirme, temelini Türk Medeni Kanunu madde 27'den alan bir dava türüdür. Buna göre " Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." ( TMK Md. 27/1) Bu haklı sebep somut olayı şartlarına göre değişiklik gösterse de en sık kullanılanı kişinin gündelik hayatında nüfusa kayıtlı olduğu adı kullanmıyor olması ve çevresinde başka bir adla biliniyor olmasıdır.

Nitekim Yargıtay da "Kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ile anılmayı ve bunu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü, herkes etrafınca tanındığı ve çağrıldığı adın yasalara aykırı olmadıkça resmen ve kayden de taşımak hakkına sahiptir. " (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 2003/313 E., 2003/1194 K.) şeklinde hüküm kurarak kişinin gündelik hayatı ile nüfus kaydında olan farklılığı haklı gerekçe olarak görmüştür. Öte yandan adın değiştirilmesi isim ekleme, isim sildirme veyahut ikinci isim değiştirme şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Her üç talep açısından da haklı sebebin varlığı bir zorunluluktur.

Kanun koyucu kişinin ismini kamu düzeninden gördüğü için haklı sebep olmadan ismin değiştirilebilmesinin toplumun düzeninde karışıklıklara yol açacağını bu nedenle ancak haklı bir sebebe dayanarak ismin değiştirilebileceğini kabul etmiştir.

Bahsi geçen haklı sebepler genel sebepler olabileceği gibi özel sebepler de olabilmektedir. İsmin alay konusu olması, örf adete aykırı anlamlar içermesi, kişinin özel hayatında başka isimle tanınıyor olması, ismin güç anlaşılması yazım hatalarına müsait olması, kişinin cinsiyetinin değişmiş olması adın değiştirilmesi davasında genel haklı sebeplerdir.

Öte yandan Yargıtay bir kararında kişinin din değişikliği sebebiyle ailesinin koyduğu Muhammed ismini değiştirmek istediği kendisinin bu dine inanmadığını talep ettiği davada gerekçeyi haklı bularak ismin değiştirilmesine yönelik karar vermiştir. Bu anlamda genel ve özel sebepler olabileceği gibi adın değiştirilmesi davasında her türlü delil kullanılabilecektir. Kişi hayatının her anında isim değiştirme davasını açma hakkına sahiptir. 

İsim değiştirme için dava açılması zorunludur, Türk Medeni Kanunu’un 39. maddesine göre “Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.”

Uygulamada isimde yer alan harf hatalarının düzeltilmesi amacıyla Nüfus Hizmetleri Kanunu'na geçici 11. Maddesi eklenerek kişinin yerleşim yerinin bulunduğu Nüfus Müdürlüğü’ne yazılı olarak başvurması kaydıyla bazı hallerde isim değiştirmesi mümkün kılınmıştır. Bu değişiklik için son başvuru 06/12/2022 günüdür.

Bu haller, yazım ve imla hatası veya anlam değişiklikleri yaratan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı düşünülen isimler içindir. Ancak önemle belirtmek isteriz ki bu düzenleme sadece isimde yer alan maddi hatalar içindir, bunun dışında kalan isim ekleme/sildirme, değiştirme taleplerinin Nüfus Müdürlüğüne karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacak dava ile görülmesi gerekmektedir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum