Miras uyuşmazlıklarında bir kısım davalarda ölen kişinin son yerleşim yeri yetkili iken bir kısım davalarda ise mirasçıların oturdukları yer mahkemesi de yetkili görülmüştür. Şöyle ki tereke ile ilgili davalarda kural olarak ölen kişinin son yerleşim yeri kesin yetkilidir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 11/1 hükmüne göreterekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda ölen kişinin son yerleşim yeri kesin yetkilidir. Bununla birlikte terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara açılacak tüm davalarda miras bırakanın son yerleşim yeri kesin yetkilidir.
Ancak bu durum, mirasçıların elbirliği halinde mülkiyet kuralları gereğince birlikte hareket etmek zorunda oldukları haller için geçerli olacaktır. Buna karşılık, mirasçıların, müteselsilen sorumlu oldukları bir borç söz konusu ise bu takdirde, mirasçılardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilecektir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yanı sıra Türk Medeni Kanunu ile de bazı yetki kuralları belirlenmiştir. Bu minvalde mirasbırakanın tasarruflarının iptali, tenkis davası, terekenin taksimi (paylaştırılması) ve miras sebebiyle istihkak davasında kesin yetki hali söz konusudur. Kesin yetkinin olduğu hallerde, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar re’sen araştırmak zorundadır. Mahkemenin her aşamasında taraflar da kesin yetki itirazında bulunulabilir.
Öte yandan mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Kanun koyucu burada kesin yetki hususuna bir istisna getirmiş ve veraset ilamı alınması, veraset ilamının iptaline dair hukuki işlemlerde mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemelerini de yetkili kılmıştır.
Bu fıkrada belirtilen işlemler için mirasçılardan birinin tesadüfen bulunduğu geçici bir yer mahkemesinin yetkisi kabul edilmemiş, daha uzun süre kaldığı, yerleşim yerinin bulunduğu yahut yerleşme niyeti olmaksızın oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olması kabul edilmiştir.
Hukuk Muhakemesi Kanunu madde 11/2-3 hükümlerine göre terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir.
Kanun koyucu burada da kesin yetki kuralına bir istisna getirerek terekedeki mallar açısından malın bulunduğu yeri de yetkili kılmıştır.Kesin yetkinin olmayan hallerde taraflarca mahkemeye süresi içinde yetki itirazında bulunulmalıdır.
Bu itiraz HMK madde 19/2 gereği ancak davanın başında cevap dilekçesi ile yapılabilir. Yetki itirazının belirtilen sürede yapılmaması durumunda, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelecek ve artık itiraz edilemeyecektir.
FACEBOOK YORUMLAR