Dilara TANIRLI

    Dilara TANIRLI

    Hukukçu gözüyle

    ALACAĞIN DEVRİ SÖZLEŞMESİ

    02 Mayıs 2023 - 11:07

     Alacağın devri bir diğer adıyla alacağın temliki, borç ilişkisinde alacağın alacaklı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesidir. Geniş anlamda borç ilişkisi açısından taraf sıfatının başkasına devri sağlanmaz. Alacağın devri Türk Borçlar Kanunu madde 183-194 arası düzenlenmiştir. Alacağın temliki alacaklının bir borç ilişkisinden doğan alacağını borçlunun rızasına gerek olmadan  sözleşmeye dayanarak üçüncü bir kişiye devretmesi imkanı sağlar. Bu anlamda yazılı bir devir sözleşmesinin bulunması şarttır. Bu sözleşmede devreden alacaklının imzası yeterli olup ayrıca borçlunun onayı aranmaz. Bu devir neticesinde alacaklının kişiliğine bağlı imtiyazlar devralan kişiye geçmez zira bu devir dar anlamda bir devirdir.
    Kural olarak bütün alacaklar devredilebilir ancak kanun birkaç istisna hüküm öngörmüştür. Öğretide bir görüşe göre henüz doğmamış alacaklar da devredilebilir ancak devir anında temeli olmayan alacaklar bu görüş kapsamında değildir. Şöyle ki alacağın devredilebilmesi için devir anında mevcut bir hukuki ilişki bulunması gerekmektedir. Bir an için bile alacaklıya ait olmamış bir hakkın devri mümkün olmayacağı için doktrinde böyle bir ayrıma gidilmiş alacak henüz doğmamış ise devir anında temeli olup olmadığına bakılacağı öngörülmüştür.
    Türk Borçlar Kanunu madde 322 kapsamında kiracının kullanma hakkı, madde 366 kapsamında ürün kiracısının kullanma hakkı, madde 619’da düzenlenen ölünceye kadar bakma alacaklısının bakım hakkı devri yasaklanan bazı haklara örnektir. Aynı şekilde Türk Medeni Kanunu kapsamında manevi tazminatın devredilebilmesi için devralanın bunu kabul etmesi gerekmektedir.
    Bununla birlikte alacaklı ve borçlu anlaşarak, kısmen veya tamamen belli kişilere karşı veya belli bir süre ile sınırlı olarak alacağın devrini yasaklayabilir. Bu yasağın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için, devir yasağının yazılı olması ve bu şartın borç senedinde belirtilmiş olması gerekir.
    Alacağın devri borçlunun rızasına bağlı değildir ancak devir işlemi borçluya bildirilmelidir. Türk Borçlar Kanunu madde 187 kapsamında kime ait olduğu belli olmayan alacağın borçlusu ifadan kaçınabilir ve hakimden bir tevdi yeri talep edebilir. Borçlu çekişmeli olduğunu bildiği halde ödeme yaparsa bunun sonuçlarından sorumlu olur mükerrer ödeme yapmak zorunda kalabilir.

     

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum