SANA GELDİM
Kâbe, Müslümanlarca dünyadaki en kutsal yer... Mekke'de Mescid-i Haram’ın ortasında yer alır. “Hürmetli Mescid” anlamına gelir bu ifade… Kur’an’daki ayetlerde yer alır. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından Allah'ın Beyt-i olarak yapılmıştır. Her yıl dünyanın dört bir tarafından milyonlarca müslüman ibadete, ziyarete gelir.
Bilgi olarak araştırıp okumaya başlarsanız böyle satırlarla karşılaşırsınız. Bu, sözlük anlamının başlangıcı, bir bilgi paylaşımıdır.
Ama ya duygular… Allah sevgisi, ALLAH'IN EMRİ. Allah'ın kitabı Kur’an’da yazılanlar. İşte asıl budur Kâbe’nin ifade ettiği.
Kâbe’yi ziyaret, her müslümanın kalbinde bambaşkadır. İslam’ın şartlarından biri de, gücü kuvveti olanın hac ziyaretini yapması ve hacı olmasıdır. Bunun için Yüce Allah'ın emrini yerine getirmek üzere pek çok hacı adayı ülkelerinden akın akın bu kutsal topraklara, bu kutsal mekâna büyük bir heyecanla ve derin duygularla ziyarete ve ibadetlerini yapmaya gelir.
Yolculuk öncesi, heyecanlı hazırlıklar başlar. Kadınların ibadete uygun herhangi bir kıyafeti ihram sayılırken, erkeklerin beyaz renkteki dikişsiz havluları hazırlığın en önemli kısmıdır.
Her hazırlık, yavaş yavaş uhrevi havanın içine çekmeye başlar.
Yolculuğun başında tüm dostlar, akrabalardan helallik istenir. Veda günü gelir. Havalimanında ihramlar içindeki insanların görüntüleri, sanki başka bir mesaj vermektedir bize. Artık bu dünyanın simgesi değildir onlar. Ruhları tamamen Yüce Rabbin huzurundadır, teslim olmuşlardır.
Önce ya da sonrasında Medine'de Sevgili Peygamberimizin huzurunda olmak ayrı bir gözyaşıdır. Sevgili Peygamberimizin makamını, Mescidi Nebevi'nin içinde ziyaret ederken gözyaşları sel olur gider.
Medine ayrı bir güzeldir. Huzurludur. Sabah namazındaki saatlerinin havası bir başkadır.
Sevgili Resûllullah'ın makamını ziyaret etmeye ve ibadete doymak nedir bilmez insan…
Mekke sınırlarına girmeden mikat sınırında hacca niyetlenirsiniz.
“Lebbeyk Allahühümme Lebbeyk, lebbeyke La şerike leke lebbeyk innel hamde venni’mete leke vel mülk, la şerike lek / Buyur Allah'ım buyur, hizmetine geldim. Ey Allah'ım buyur, hizmetine geldim. Senin ortağın yoktur, buyur, hizmetine geldim. Hamd ve nimet Senindir. Mülk Senindir, ortağın yoktur. Allah'ım sana itaat ve ibadete hazırım, emrine boyun eğiyorum. Hamd ve nimet gerçekte Senindir, mülk de Sana mahsustur. Senin ortağın yoktur.”
Bu telbiyelerle her yer inlerken, siyah, üzeri ayetlerle işli o Kâbe’yi gördüğünüzde artık coşmuş bir şekilde ağlarsınız. Kokusu ayrı güzeldir, görüntüsü ayrı. Herkes aynı ruhla Rabbine yönelmiştir. Artık siz bu dünyayı yaşamıyorsunuzdur.
Haccın yapılması gerekenlerini yaptıktan sonra, ihramdan çıkarsınız. Herkes birbirine “Haccın mebrur olsun” diyerek kucaklaşır. Arafat'ta olmak bir başkadır. Anlatılmaz yaşanır.
Büyük bir Allah aşkıyla gidilen bu kutsal topraklar inşallah, hiçbir zaman acıları görmez ve yaşamaz.
“Buyur Allah'ım buyur, sana geldim, sana hizmet etmeye geldim.”
FACEBOOK YORUMLAR