• Reklam
Yasemin Avanoglu Aydoğan

Yasemin Avanoglu Aydoğan

Yasemin'den Şiirler

CANIM BABAM

20 Temmuz 2023 - 17:58

Babam, canım babam Behçet Avanoğlu. Çok zaman oldu bize veda edeli. Güzel insandı babam. Yüreği güzel insanlardan…

Bir baba, çocuklarının gözünde hep kahramandır. Kayseri’de doğmuş ama üç yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmiş. Artık yaşam onlar için İstanbul’da devam etmiş; ama yine de Kayseri’ye ziyaretler devam etmiş. Çünkü sevdikleri ve akrabaları var. Okul hayatı yanında, spora ve basketbola gönül vermiş. Çok güzel basketbol oynardı benim babam. Uzaktan attığı, o üçlük atışlar hiç sekmezdi. Sporu onun sayesinde sevdim ben. Güzel tenis oynardı, güzel yüzerdi ve çok güzel resim yapardı. Yağlı boya, fırça ve resim ondan geçti herhalde bana. Güzel şiir yazardı. Anneme yazdığı şiirleri okudukça ne kadar sevgi dolu bir insan olduğunu daha iyi anlıyorum.


Sanat ve spor adamıydı benim babam. Duygu yüklü bir beyefendiydi. Kayseri’de iken hatırlarım, anneme kırlardan çiçek toplar getirirdi. Hep güler yüzlüydü, sevgi doluydu ailesine ve etrafına. Herhalde sevmeyeni yoktu babamın. Bir kadına verilen değeri, onun gözünden gördüm ve öğrendim. Seneler sonra İstanbul’dan işi gereği Kayseri’ye taşındığımızda, işleri sebebiyle seyahatlere çıkardı. Geleceği gün, nasıl özlemle karşılardım onu… Ah! Şimdi dönüşü olmayan yerde… Özlem baki içimizde… Kayseri’de basketbol için çok emek verdi. Gençliğinden gelen basketbol aşkını Kayseri’de de yaşatmaya çalıştı. Hem oynadı hem de yönetti.

Basketbol maçlarında çalıştırdığı ya da oynadığı takımların maçlarına beraber giderdik. Ben de iyi bir basketçi olmayı istedim. Ne de olsa Behçet Avanoğlu’nun kızıydım. İlk zamanlar topu zor tutuyordum, ama sonra hırs yaptım. Babama yakışan bir basketçi olmalıydım. Boş zamanlarında beni çalıştırırdı. Onun gibi değil tabii ama fena oynamadım galiba. Ne çok güzel anılarımız var onunla. Hayatı severdi babam. Neşeli ve duygulu insandı.

Sinema günlerimiz olurdu, pikniklerimiz, seyahatlerimiz...

Ah babacığım ne güzel günlerdi onlar! İnsan çocukken ölümü kavrayamıyor. Herkes hep yanında kalacakmış gibi hissediyor. Ölüm hiç sevdiklerini ele geçirmeyecekmiş gibi geliyor insana; ama amansız bir hastalık onu aramızdan aldı. Hiç yakışmadı ona ne hastalık ne de ölüm… Bu kadar hayatı seven, insanları seven bir insana bu
hastalığı hiç yakıştıramadım. Üzücüydü… Sevdiğiniz bir insanın gözünüzün önünde eriyip gitmesi, insanı aciz hissettiriyor. Hayat neler hazırlıyor bizlere bilmiyoruz. Bazen lafın arasında takılır; “Benim büyük babam, büyük annem nerdeyse yüz yaşına kadar yaşamış, ben de yaşayacağım” derdi; ama babacığım öyle olamadı işte. Keşke söylediğin gibi olsaydı, daha çok şeyleri paylaşsaydık seninle.


Hâlbuki 64 yaş nedir ki? Çok istemesine rağmen kardeşimin Harp Okulundan mezuniyetini bile göremedi ve daha pek çok şeyi maalesef bizlerle paylaşamadı.

Kader işte… Herkes için bir çizgi var onun dışına çıkamıyorsunuz. Herkes ölümü bir gün tadacaktır. Sonuçta hepimiz için bir son var, ama insanın sevdiklerini kaybetmesi zor bir şey. Özlüyorsunuz, hem de çok. Onun için, insan yaşarken sevdikleriyle her anını güzel paylaşmalı. Bir arkadaşım der ki: onlar ruhumuza karışırlar ve bizimle yaşarlar.
Anılarda kalan, o paylaşılan güzel günler elinizde kalanlar... Ve babamdan kalanlar; sararmış fotoğraflar, yazdıkları, yaptığı yağlı boya resimler, birkaç eşya, hâsıl-ı avunduğunuz şeyler… Ama en önemlisi, tabii ki o güzel sevgisi ve öğrettikleri… Mekânın cennet olsun inşallah, canım babam…

Baba bir ağaçtır, güçlü gövdesiyle size dayanak olur, dallarıyla sarar sarmalar.
Bir baba, kahramanıdır çocuklarının…

Canım babam, güzel yürekli, sevgi dolu babam da her zaman benim kahramanım.
Huzur içinde yat canım... Seni çok seviyorum…







 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum