Bu hikâye güzel başlamıştı. Daha da güzel bitebilirdi. Çeyrek finalde kalmayıp yarı finale hatta finale uzanabilirdi. Hollanda karşısında ilk yarı yüksek mücadeleci oyunumuzla ve Arda'nın ortası Samet'in kafasıyla golü bulup çok da yaklaşmıştık. Tribünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan futbolcusuna, işadamından gazetecisine, taraftarına, yaşlısından gencine kadar milyonlarca insanımız bu coşkuyu derinden hissetti. Ancak ikinci yarı Koeman'ın Weghorst'u oyuna sokup Depay'ın önünde sistem değişikliğine ve onun getirdiği gollere karşılık veremedik. Hollanda, Gakpo'nun golüyle Milli Takımımız karşısında öne geçince Montella ilk hamleyi 77'de Kenan Yıldız yerine Kerem Aktürkoğlu'nu oyuna alarak yaptı. 82'de de Samet ve Mert'in yerine Zeki ve Cenk Tosun'u aldı. Cenk oyuna girdikten, Barış sağ açığa geçtikten sonra 5 net pozisyona girdik.
Ne, 89'da oyuna giren Semih Kılıçsoy, ne de değişimlerden sonraki süre golü bulmaya yetmedi. İzleyen ve kaçan pozisyonları gören neredeyse herkes, "Montella bu değişimi neden daha erken yapmadı?" diye iç geçirmiştir. Ölümle olana çare yok. Ancak turnuva boyunca Milli Takımımız, idarecisinden, teknik kadrosuna, futbolcusundan profesyonellerine kadar elinden gelen gayreti ve karakteri ortaya koymuştur. Üzüntümüz, daha iyisini hayal ettiğimizdendir. Bizi buna inandıran herkesi kutlarım. Bir başka turnuvada daha iyisini yapacağına inancımı koruyarak "Helal olsun" diyorum.