Sustum ve susuyorum!
Oysa dilimin ucunda söylenmeyi bekleyen ne çok kelime var...
Sussam gönül razı değildi, söylesem hiç bir tesiri yoktu! Sesinden, sözünden anlamayanın, sessizliğinden anlayacağınımı sanıyorsun?
Bazen söylediklerinden çok, söyleyemediklerin yaralar, kahreder seni...
Şeytan diyor bazen susma ne olacaksa olsun.
Sonra dur diyorum dur, şimdi zamanı değil, biraz daha bekle... Zamanı var, o zamanı bekle!
"Anlata anlata duyuramadığı herşeyi kafasında sessiz sessiz bitirir insan..."
Sonra;
İçine çok şey anlatmak isterken,
"anlatsam ne değişecek"
vazgeçişi kapsar..." (Alıntı)
**
Yazının bu kısmında kalemini, dilini çok beğendiğim ve örnek aldığım sevgili yazar "Nilgün Bodur'un" sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Ten kanayınca değil,
Ruh kanayınca iyileşmiyor yaralar...”
‘’Çok hatalıyız. Yarını düşünerek, bugünü yaşamıyoruz. Geçmişi yargılarken şimdiyi kaçırıyoruz’’.
"İçindeki küçük kızın saçını okşamayı unutmuş her kadın, imkansızı başarabilecek bir kahraman olduğunu hatırlayamaz..."
"Sevmeyenler için sevenleri üzdük ya, müstahak hepimize..."
Siz hiç kıştan sonra gelmeyen bir ilkbahar gördünüz mü? İlkbahar mutlaka gelir. Ardından yazı getirir. O çimler mutlaka yeşerir.
Rüyaları gerçekleştirmenin tek sırrı, uyanıp bir an önce yataktan kalkmakta.
Kırmamak uğruna kırıldığım için,
Sadece gözüyle bakanları gönülle gördüğüm için, Aklı olmadığı halde, akıl verenleri can kulağıyla dinlediğim için,
Yüreğimi açtığım her insana, hayatım hakkında söz sahibi olabileceklerini hissettirdiğim için, Pişmanlıklarım ve keşkelerim için,
Yalan olduklarını hissetsemde güzel sözlere kanmayı tercih ettiğim için,
Herkese gösterdiğim töralansı kendime gösteremediğim için,
Ve bazende;
Umudumu kaybettiğim için
Kendimden özür diliyorum…
Sıradaki teşekkürüm bana yanlış yapanlara gelsin! Saygıyla...
FACEBOOK YORUMLAR