• Reklam
Selda AVCI

Selda AVCI

TUZLU KAHVE..

DÜNÜN ACISI...

21 Şubat 2024 - 10:14

DÜNÜN ACISI...

İnsanın yüreğini en çok acıtan şey haksızlığa uğramaktır.

Haksızlığa uğrayıp, sessiz kalmak ise kişinin kendi kul hakkına girmesidir.

Ne demek kendi kul hakkına girmek?

Şahsına yapılan haksızlığa sessiz kalarak, haksızlığı yapan kişiyi hadsiz hale getirmektir. 

Cezasız kalan her suç,  daha fazlasının yapılmasına davetiye çıkarır. 

Örneğin; biri size yumruk attı sustunuz! İkinci sefere kalem,üçüncü sefere bardak attı, dördüncü sefere silah çekti... Eeee siz size yapılan herşeyi sineye çekip susup, oturursanız, vicdanı olmayandan, vicdan beklentisi içine girerseniz karşı taraf her geçen gün hadsizleşmeye başlar.  

Ona hak ettiği şekilde muamele eder ve hakkınızı ararsanız,  ona size yaptıklarının hesabını sorarsanız, size yaptığını bir başkasına veya size tekrar yapmaya cesaret edemez. Haddini bilir. 

Burası dağ başı değil,  her kim olursa olsun, kimse kimsenin canını yakacak şekilde ona zarar veremez, böyle bir hakkı kimse kimseye de vermez. 

Katilini affeden herkes ölüme mahkumdur. Öldürülen, darp edilen kadınları düşünün, sizce neden oluyor tüm bunlar? 

Ben söyleyeyim,  kadın önce başına gelene utanıyor, aman kimse duymasın, bilmesin diyor, ama erkek dengesizlikte sınır tanımaz hale geliyor.  Hal böyle olunca önce darp oluyor. Kadın yine sineye çekiyor,  çünkü karşı tarafı seviyor ve kıyamıyor.  Karşı taraf bu sevgi karşısında sevildiğinden emin olunca da, aman ben ne yaparsam yapayım, o bana bir şey yapamaz mantığına girerek,  kadını kaale almamaya,  ona fiziki ve psikolojik zarar vermeye, değersizleştirmeye,aşağılamaya başlıyor, kadın yavaş yavaş kendini bir paçavra gibi hissetmeye ve psikolojisi bozulmaya başlıyor.  Hal böyle olunca kavgaların boyutu büyüyor.  Sonrasında olaylar içinden çıkılmaz bir hale gelince de, erkek tüm yaptığı uygunsuz davranışlara bakmadan, kendini sorgulamadan,  hatasını telafi etmeden, yaptıklarından pişmanlık duymadan önce kadını darp ediyor, bir müddet sonrada olayların içinden çıkılmaz hale geldiğinde ise kadını öldürüp güya onu kendince cezalandırıyor. 

Bana göre kadına el kaldıran erkek acizdir. Kadınlar güçsüz varlıklardır.  Bir erkek ona el kaldıracak kadar küçülüyor ise zaten o erkekten ne o kadına ne topluma yarar beklemek uygun olmaz. Onun kendine bile hayrı yoktur. Toplum içinde adam maskesi ile gezdiğine inanmamak gerekir. 

Geçtiğimiz günlerde bir yazı yazmıştım ve bu yazımda da bir kadın arkadaşımın darp edildiğinden bahsetmiştim.  O olay şuan yargıya intikal etti... Arkadaşım bu kez kararlı ve kendisini darp eden kişiyi kimin duyması gerekiyorsa, oralarada duyuracak. Bu zamana kadar hep arkadaşım bedel ödemiş,  bundan sonra ne olacaksa olsun mantığında şuan...Arkadaşım kendisini darp eden şahsa karşı 3 ay uzaklaştırma almış. Darp eden sözde erkekte arkadaşıma uzaklaştırma kararı almış. Sizce de bu olay çok komik değil mi? Erkeğin ne kadar basit olduğunu sergiliyor bence...

Mert ve dürüst sözünün eri bir adam olsa,  kadının canını yakmış, kadın gidip darp edildiğini ispatlamış, kamera kayıtları mevcut, daha bu adam neyin kafasını yaşayarak suçunu inkar edebiliyor ve sanki kadın suçlu gibi ona uzaklaştırma kararı alabiliyor.  

Her geçen gün insanlıktan bir haber yaşayan insan türevleri çoğalıyor. Zaten bu yukarıda bahsettiğim şahısta zerrece insanlık kırıntısı olsa idi, evliliğini bitirip, hayatını alt üst ettiği kadına daha fazla kötülük yapmaya haya ederdi ama nerdeee? 

Doğru ve gerçek bir tanedir ve haklı her zaman kazanır.  Dünün acısı, kişinin bugününe güç olarak dönüş yapar. Allah doğrunun yardımcısıdır... Saygıyla!

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum