PSİKOLOJİK DANIŞMAN ESRA HAYKIR'DAN DİKKAT ÇEKEN 'DEPREM' PAYLAŞIMI!

Psikolojik Danisman Esra Haykır Merkezi Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6'lık iki büyük deprem felaketinin ardından dikkat çeken bir yazı paylaştı.Esra Haykır,  Sosyal medya hesabından paylaştığı yazıda; "Hepimizin başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz lazım! " dedi. 



İşte Esra Hoca'nın  o paylaşımı:

Hepimizin başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz lazım! 
Nerde ne hatalar yaptıkta yaşanan felaketten bu kadar derin yara aldık?
Ben söyleyeyim! Çoğul dil kullanacağım ki;bende dahil üzerimize düşeni alalım.
Yıkılan evlerde müteahhidin hatası kadar, işçinin hatası yokmu?
Kontrol mühendisleri masum mu?
Zemin etütlerini yapan arkadaşlar nerde?
Kaçak yapısına imar barışı olması için kapıları aşındıranların suçu yokmu?
İmar barışı olursa deprem durumunda çok can kaybı olacağını bilip susanlara ne demeli?
Tarlaları imara açanlar peki!
Tarlam Arsa olsun, imara açılsında müteahhiten 3,5 ev düşsün diyenler, olmayınca yetkili makamları aşındıranlar, araya adam koyanlar onları duyamadım tartışmalarda!
Mesele sadece bu kadar mı? Tabiki değil, Mevzu derin!
Herkes aklının yettiği zamandan başlayıp düşünsün, 5_10 yıllık mesele değil bu yüzyılın meselesi!
İnsanları dinine, ırkına, siyasi görüşüne, daha da ileri gidip giyimine göre ayırmadık mı, etiketlemedik mi?
Sağ_sol kavgası yüzünden bu ülkenin gençlerini kaybetmedik mi?
Biri bir görevin başına geleceği zaman sadece bizden olup olmadığına bakmadık mı? Mesleki uzmanlığını göz ardı etmedik mi?
Bir insan yenilikler yaptığında yurt dışı gel benimle çalış derken paçasından yapışıp al aşağı etmedik mi? 
Bir kişi görevini düzgün yapmadığında onu şikayet eden kişiyi yalnız bırakmadık mı? Kim haklı kim haksız arastırılırken gerçeği bildiğimiz halde görmedim, duymadım, bilmiyorum demedik mi?
İşini layıkıyla yapan insanları istediğimizi yapmayınca şikayet edip yıpratmadık mı? Daha da ileri gidip iftiralar atmadık mı?
Bir makam boş kaldığında, makamı hak edip etmediğimize bakmadan o makama ben oturayım deyip atlamadık mı?
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demedik mi?
Amir olarak usulsüz görevi yapmak istemeyip direnen personele psikolojik baskı yapmadık mı?
Haksızlıklara karşı koyan insanlara dünyayı dar edip insanları sindirmedik mi?
İşin uzmanları varken bilmediğimiz işlere burnumuzu sokmadık mı?
İşi bilenlerin tepesine iş bilmeyenleri oturtarak insanları mesleğinden sogutmadık mı?
Oysaki; işi iyi bilen insan altından, paradan, madenden daha değerlidir! Sana varolduğun Dünya'da insana yakışır bir şekilde yaşama şansı verir.
Çocuklara gelince; kendimiz çok iyi yetişmişçesine tüm gençleri ve çocukları dilimize dolamadık mı?
Kendi çocuklarımızın suçunu kapatıp başka çocukları suçlamadık mı?
Çocuklarımız hata yapınca benim çocuğum yapmaz deyip hatasını pekiştirmedik mı?
Ve daha nicesi...
Hangisini yapmadık?
Depremzedeyi arayıp yardım getirdim diyerek dalga geçen gençlerin anne babalarına sesleniyorum! Çocuklarınızın terbiyesini vermenizi, veremiyorsanız bir uzmandan yardım almanızı tavsiye ediyorum!
Birileri kanıyla canıyla koştururken, çoluk çocuk ülke için kumbarasındaki varını yoğunu bağışlarken reklam peşinde olanlara sesleniyorum! Bir gün sizde böyle bir felaketin içinde kalırsanız başka reklamcıları izleyebilirsiniz ben söyleyeyim!
Eğer biz bu yaşadıklarımızdan da ders almazsak daha çok sıkıntılar yaşarız. 
Daha öncede yaşadık deprem, sel bir çok doğal afet ama bu sefer yara çok derin. Daha öncekilerde ateş düştüğü yeri yakıyordu bu sefer ateş her yere düştü, hepimizi yaktı. 
Bundan sonra bu acıları yaşamak istemiyorsak başkasının hatasını gördüğümüz gibi kendi hatamızıda görmeliyiz ve kendimize çeki düzen vermeliyiz!
Aksi halde ne biz yaşadığımız hayattan bir tat alırız, nede çocuklarımıza güzel bir ülke bırakırız.

Haber: AYAKLIGASTE.CCOM