• Reklam
Veli ALTINKAYA

Veli ALTINKAYA


RUHUN ŞAD OLSUN ERKİLET PAŞA

13 Aralık 2020 - 17:39

Lütfen bu yazıyı, bugün yaşadıklarımızla mukayese ederek okuyunuz.

Azerbaycan ve Dağıstan Bolşevik ve Ermeni çetelerinin saldırılarına karşı Osmanlı’dan yardım isteyince, Enver Paşa küçük kardeşi Nuri Paşa’yı (Nuri Killigil) 28 yaşında 12 bin kişilik Kafkas İslam Ordusu’nun başına getirerek Bakü’ ye gönderiyor.

Kafkas İslam Ordusu 25 Mayıs’ta Gence’ye giriyor. Sonra da Gökçay, Salya, Ağsu ve Kürdemir’i Bolşevik Birlikleri ve Ermeni çetelerinden temizleyerek 15 Eylül 1918’de Bakü’yü, bir ay sonra da Dağıstan’ı Rus ve Ermeni işgalinden kurtarıyor.

Bu arada Birinci Dünya Savaşı’nı kaybeden Osmanlı, Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kalmış. Enver Paşa İstanbul’dan kaçmış, kardeşi Nuri Paşa’nın işgalden kurtardığı Azerbaycan da Mondros’la Ruslara bırakılmıştı.

Nuri Paşa Kafkasya’dan Almanya’ya geçti ve 1938’e kadar burada kaldı. 1938’de İstanbul’a gelerek Zeytinburnu’nda kok kömürü üreten bir işletmeyi satın aldı. Burayı madeni eşya üreten bir fabrikaya dönüştürdü. Bu fabrikada tabanca, matara, gaz maskesi, mermi ve demir çubuk üretmeye başladı.

Nuri Paşa, Soyadı Kanunu ile birlikte Killigil soyadını almıştı. ‘Killi’ Hristiyan dedelerinin geldiği Ukrayna’da Gagavuz Türkleri’nin yaşadığı bir kasabanın adıydı.

İstanbul’a gelip silah üretmeye başladıktan sonra Nuri Killigil’in yanında Kayserili önemli bir isim vardı. Emekli Tümgeneral Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet...

Emekli Tümgeneral Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet kimdir?

Babası Gazze Redif Taburu Kumandanı Erkiletli Binbaşı Emiroğlu Halil Bey, annesi ise 8 Kasım 2020’de Ermeni işgalinden kurtarılan Şuşa doğumlu Azeri Türkü Şefika Hanım’dır. General Emir Erkilet, Osmanlı’nın hemen her cephesinde ve nihayet Birinci Dünya Savaşı ile Milli Mücadele’de büyük yararlılıklar göstermiş, İstiklal Madalyası sahibi, 1932’de tümgeneral rütbesi ile emekli olmuştu.

Enver Paşa’nın Alman hayranlığı kendisini taklit ettiği bilinen kardeşi Nuri Killigil tarafından da bir tutkuya dönüşmüştü. Nuri Killigil yaklaşık 20 yıl kaldığı Almanlardan da etkilenmişti. İstanbul’da madeni eşya fabrikasında beraber silah ürettiği General Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet de 1910-1912 yılları arasında Almanya’da Askeri Ateşe olarak bulunmuştu.

İsmet Paşa yönetimindeki Türkiye 1939’da çıkan İkinci Dünya Savaşı’nda taraf olmamıştı. Aslında Almanlar tıpkı Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi bu savaşta da Türkiye’nin yanlarında olmasını istiyordu.

Bir yandan Zeytinburnu’nda Türkiye’nin ilk sivil savunma sanayini kuran Nuri Killigil ve burada müdürlük yapan (aslında ortaklar) Kayserili General Emir Erkilet, diğer yandan da Türkiye’nin Almanlarla birlikte savaşa katılmasını istiyordu. Killigil ve Erkilet Almanya’nın Ankara Büyükelçisi ile defalarca görüştüler. Sonra General Erkilet savaş devam ederken Alman ordularının o tarihte işgal ettiği Kırım’a gitmiş ve akabinde de Hitler’le görüşmüştü. General Emir Erkilet Hitler’le ilgili övgü dolu sözleri nedeniyle daha sonra ‘Alman Ajanı’ olmakla suçlandı.

Killigil ve Erkilet bir yandan silah üretiyor, diğer yandan da Turancı bir çizgideki çalışmalara öncülük ediyorlardı.

Cumhuriyet Gazetesi o tarihte bugünkü çizgisinde değildi. Gazetenin kurucusu Yunus Nadi’nin oğlu Nadir Nadi’ye arkadaşları ‘Nadir Nazi’ diyorlardı.

Kayserili General Emir Erkilet bir yandan Nuri Killigil’le silah üretiyor, diğer yandan da Cumhuriyet’te, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç’ın yayınladığı Çınaraltı‘nda milliyetçi-turancı yazılar yazıyordu. Hemen her yazısında esir Türkler’in kurtarılması gerektiğine vurgu yapıyordu General Erkilet. Çınaraltı yayın politikasında Gaspralı İsmail’in ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik’ sloganını şiar edinmişti.

Erkilet Paşa sadece Cumhuriyet ve Çınaraltı’nda değil milliyetçi çizgisi daha radikal olan Reha Oğuz Türkkan’ın kurduğu Bozkurt ve Gökbörü’nün de müdavim yazarlarındandı.

Aslında Çınaraltı, Bozkurt ve Gökbörü’nün finansmanında Nuri Killigil ve Emir Erkilet’in katkısı büyüktü.

Tüm yazılarında sürekli Esir Türkler’in kurtarılması, önce Türkiye ile Azerbaycan’ın entegrasyonu, sonra bu halkanın Tataristan ’a kadar uzanması gerektiğini vurguluyordu General Erkilet.

Almanlar 2. Dünya Savaşı’nı kaybetmişti. İsmet Paşa da savaşın bitmesinden sonra Almanlar’a yakın duran grupların üzerine daha keskin gitmeye başladı.

Nuri Killigil Zeytinburnu’ ndaki fabrikayı 1946’da Haliç’e (Sütlüce) taşıdı. Ve burada silah, mermi ve havan topu üretiyordu. Killigil’in bu süreçte önünü açan en önemli isim İsmet ve Fevzi Paşalar’dan sonra 3. Genelkurmay Başkanı olan kız kardeşi Mediha Hanım’ın kocası Kazım Orbay’dı. Kazım Orbay, 1944-1946 arasında genelkurmay başkanlığı yapmıştı.

14 Ağustos 1947’de Hindistan’ dan ayrılan Pakistan Killigil’den silah ve mühimmat alıyordu. Mayıs 1948’de İngilizler’in Filistin’den ayrılması ile Yahudi Milli Meclisi de Tel-Aviv’de İsrail Devleti’ni kurduğunu ilan etmişti. 24 saat geçmeden Mısır, Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan İsrail’e savaş açtı. Bu süreçte Nuri Killigil ve Emir Erkilet Araplara her türlü silah satışı yapıyordu. Hatta Mısır 5 bin tabanca, Suriye de 2 bin havan topu siparişi vermişti...

Sütlüce’deki fabrika Nuri Killigil ve Emir Erkilet’in yönetiminde harıl harıl üretim yapıyordu. BM Güvenlik Konseyi bugün olduğu gibi dün de İsrail’in yanında durmuş, Arap ülkelerine silah ambargosu koymuştu. Hükümetin baskısı ile Killigil ve Erkilet fabrikada silah üretmediklerini söylemelerine rağmen, Araplara her türlü silahı satıyordu.

Türkiye, Mayıs 1948’de kurulan İsrail’i Mart 1949’a kadar tanımamıştı. İsmet Paşa, ABD’nin baskısı ile 24 Mart 1949’da Bakanlar Kurulu’ndan İsrail’in tanınma kararını ‘ivedi’ olarak çıkarttı.

Tam da bu süreçte Killigil’in fabrikasında çalışan Yahudi işçilerin işe gitmediği 2 Mart 1949’da bir patlama oldu. Patlama, Suriye’nin 2 bin havan topunun depolandığı ambarda yaşanmıştı. Patlamada Nuri Killigil ile birlikte 27 kişi hayatını kaybetti. Killigil’in naaşına ulaşılmakta sıkıntı yaşandı, İstanbul Müftüsü baskı sonucu ‘organların tam oluşmadığı’ gerekçesi ile cenaze namazının kılınmaması fetvası verdi. İsrail istihbaratı görevini yapmıştı.

Killigil’in bir çocuk tabutunu andıran cenazesinin başında patlamadan sorumlu olarak tutuklanan ve sonra serbest bırakılan Fabrika Müdürü Emir Erkilet vardı...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum