• Reklam
M. Orhan Cebeci

M. Orhan Cebeci

Konuk Kalem

Yanlış Anladığımız Yaşam 0sman Karakebeli

28 Temmuz 2023 - 14:35

Yanlış Anladığımız Yaşam
0sman Karakebeli

Hemşehrilerimin böyle güzel bir kitap yazması edebiyatla ilgilenen biri olarak beni gururlandırdı. Osman Karakebeli kardeşim zaman ayırıp ve emek harcayıp kitabını yazarak yayımlamış. Kendisini tebrik ediyorum. Önce kitapla ilgili bilgiler verdi sonra da kendini ve ailesini tanıttı. Sırada üzerine çalıştığı başka kitapları da var. Kalemine kuvvet, yazmaya devam etmesini tavsiye ettim. Çünkü; bilginin zekatı yazmaktır.

Yanlış Anladığımız Yaşam’ı Neden Yazdım?

Günümüz yaşam şartlarının ve yaşadığı çevredeki insanlar ile iletişim ve etkileşimin etkisinin de kişiliğinde bir paya sahip olduğunu da belirten Osman Karakebeli, kendisindeki bu etki ile duygu ve düşüncelerinin şekillendiğini de itiraf eder.

Öğrenim, iletişim ve gözlem esnasında benimsediği duygu ve düşünceleri harmanlayarak doğru bildiğini savunup yanlış bildiğini belirtmesiyle iletişime, etkileşime ve değişime açık bir kişiliğinin olduğunu da belirtir. Hayatının yakın bir zamanında da biriktirdiği duygu ve düşünceleri en yakınlarıyla, yaşadığı çevreyle birlikte toplumla paylaşmanın gerekli olduğuna karar vererek “ Yanlış Anladığımız Yaşam” adlı eserini yazmaya karar verir. Bir muhabbet esnasında doğaçlama olarak istemsizce kullandığı kitabının ismini beğenerek bu başlığı kullanarak birçok konudaki duygu ve düşüncelerini bir kitapta birleştirmeye karar verir.

Lise yıllarından başlayarak “Yaşam, Dünya, İnsan ve Toplum” merkezli şiirsel yazılarını düz yazı olarak dönüştürüp yazmaya karar vermesinin kitap yazma konusunda ilk aklına gelen yöntem olduğunu belirtir. Yazmaya karar vermeden önce zaten birkaç yıllık bir istek ve amacının olduğunu belirterek bir yöntem arayışı içine girer ve düz yazı konusunda kendini geliştirmeye çalışır.



Yazma konusunda beslendiği konuların inanç ile birlikte değerler, ahlaki kurallar, her türlü toplumu etkileyen meseleler olduğunu belirterek bir Sosyal Bilimler ile ilgili duygu, düşünce ve bilgi harmanlanması olduğunu belirtiyor.

Bu kitapta asıl anlatmak istediği konunun Toplumsal Psikoloji, Toplumsal Değişim, Toplumu etkileyen unsurlar ve bu olguların tarihsel süreci ile ilgili duygu ve düşüncelerin belirtilmesi olduğunu belirtiyor, Osman Karakebeli. Kitabı içerisinde “güzel mekânımız ve üzerindeki güzel insanlarımız” başlığı altındaki yazılarında yurdumuzdan bahsederken “ Develi” ye öncelik vererek yaşadığı yerlerle birlikte yurdumuzda gezdiği ve öğrendiği yerler ile ilgili yazıları da ilginizi çekebilir.

Kitabında tam anlamıyla belirtmese de yazılarında bazen bilimsel ya da farklı olgulara ait diller kullanmasına rağmen Türkçe’nin özüne değer veren ve genel olarak Türkçe kelimelere sahip çıkma çabası içinde olan bir yönü olduğunu da belirtiyor, Osman Karakebeli. Toplum Bilimi konusunda en fazla ilgilendiği konunun Makro Sosyoloji içerisinde Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni olduğunu belirterek bu olguların topluma etkisi konusundaki düşüncelerini de belirtip Yeni Dünya Düzeni içerisinde toplumları etkileyen unsurlar ile ilgili düşüncelerine de bu kitapta ağırlık vermiştir.


Mikro Sosyolojik konular içerisinde de aile ve iş hayatı ile birlikte diğer toplumsal olgular ile ilgili de bilgiler verirken yakındığı konular arasında toplumda ayrımlara sebep olan unsurlar ve toplumsal ön yargılar olduğunu da belirtiyor.      

 Yazarın Özgeçmişi ve Ailesi:

1984 Kayseri, Develi doğumlu Osman Karakebeli, Develi ve Aydın’da öğretmenlik görevini icra etmiş olan Mehmet Süyrüğe’nin beşinci çocuğu olmakla birlikte ikinci oğludur.
Babasının öğretmenlik görevi sebebiyle 1985 yılından itibaren dört yıl boyunca Aydın’ın Köşk ilçesinde yaşayan Osman Karakebeli tekrar Develi’ye döndükten sonra ilköğrenimini Develi İstiklal İlköğretim Okulu’nda ve altıncı sınıfı Develi İmam Hatip Ortaokulu’nda okumuştur. Babasının 1995 yılında emekli olmasından bir süre sonra 1996 yılının sonbaharında Mersin’in Erdemli ilçesine yerleşen Osman Karakebeli yedi ve sekizinci sınıfı Erdemli İmam Hatip Ortaokulu ve sonrasında Erdemli Lisesi’ne geçip bu liseden mezun olmuştur.

Öğretmenlik görevini icra etmiş babası Mehmet Süyrüğe’nin aynı zamanda elli yıldan fazla bir süredir bal üretimi ve ticareti yapması sebebiyle gençlik çağlarının ilk yıllarından başlayarak bir aile işi olarak da bal üretimi ve ticareti ile de ilgilenmiştir.

İlgilendiği aile işi sebebiyle ve babasının öğretmenliği sebebiyle de Türkiye’nin farklı birkaç yerini görmeye başlaması kişiliğinde bir yere bağlı kalmayarak farklı yerleri görme, farklı kültürlerden ve yörelerden iletişimde ve etkileşimde bulunup bu farklı öğelerle kişiliğini, duygu ve düşüncelerini beslemekten zevk alan bir yapının ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Belki bu durumun sonucu olarak da Türkiye’nin farklı yerlerini görme, bilme ve insanlarını tanımayı amaçlarından bir tanesi olarak görebiliriz. Ama aynı zamanda aslını inkâr etmeyen, koruyan, katkı sağlamaya çalışan Osman Karakebeli’nin bozkırların bir parçası olarak gördüğü Develi’nin, kültürünün ve insanının her zaman kendisinde bir etkisi olduğunu da düşünür ve bağlı olduğu toprağına her daim aidiyet duygusu beslediğini savunur.



Askerlik görevini Hatay Serinyol Jandarma Sınır Eğitim Taburundaki eğitiminden sonra Irak sınırında Şırnak-Silopi ve Habur bölüğünde sınır jandarması olarak yapıp Diyarbakır ‘da teskeresini almıştır. Yaptığı vatani görevin onurunu ömrü boyunca taşıyacağını düşünen Osman Karakebeli artık çalışma hayatında bir yenilik olarak Develi’de Saray Halı A.Ş de sekiz yıla yakın bir süre Kalite Kontrol personeli olarak emek vermiştir.

Saray Halı A.Ş de çalıştığı süre de evlenen ve Mehmet Emin adında bir oğlu olan Osman Karakebeli’nin kendisine sağladığı katkıları ve faydaları da bir vefa gereği dile getirmekle birlikte yaşadığı coğrafya için Saray Halı’nın büyük bir değer olduğunu da her zaman sözlerine ekler. Türkiye çapında Saray Halı’nın uzun bir dönem için sektöründe bir öncü olduğunu Türkiye-Kayseri- Develi bağı içerisinde özel bir yeri olmasından dolayı her zaman çalıştığı yerden onur duyduğunu dile getirir.


Aynı zamanda okumayı ilk öğrendiği zamandan beri babasının da ilk katkıları sağlamasıyla bir okuma ve öğrenme tutkusu ömrünün büyük bir kısmında etkili de olmuştur. Özellikle Tarih öncelikli olmak üzere Toplum Bilimi, Felsefe, Edebiyat, Köken Dil, Kültür bilimi gibi Sosyal Bilimler içeriğine giren konularla da ilgilenmiş ve hayatının bir döneminden sonra da bu tutkusunu ciddileştirme çabası içine girmiştir Osman Karakebeli. Saray Halı A.Ş de çalıştığı dönemde kendisini geliştirme adına bir girişimde bulunmaya karar vererek Açık Öğretim de Sosyal Hizmetler Ön Lisans okuduktan sonra dikey geçişle Sosyoloji Lisans bölümünü bitiren Osman Karakebeli zaman kaybetmek istemeyerek tutkunu olduğu Tarih konusunda öğrendiklerini artık ciddileştirmek adına sınavsız ikinci üniversite hakkını kullanarak Tarih Lisans bölümüne devam etmektedir.

Gençlik yıllarının ilk dönemlerinde şiire yönelik merakını değerlendirmek isteyerek bu konuda ilk girişimlerine başlamıştır. Aynı zamanda hayatında resmin, müziğin, özellikle Devlet-i Al-i Selçuk mimari yapısı öncelikli olmak üzere Türk-İslam mimari yapılar ile birlikte ilgi çekici olan çağdaş mimari yapıların kendisinde önemli bir yeri olduğundan da bahseder. Bu konuda da Develi Siva Sitti Hatun Camiisi gibi yapılara adım atarken sanki bir başka zaman dilimine adım atıyormuş gibi hissettiğini de dile getiriyor.


Osman Karakebeli’nin kişisel özellikleri hakkında bilgi vermek gerekirse duygusal bir yapısı olmasıyla birlikte vefaya değer veren… Aile, akraba, arkadaşlık ilişkilerine değer veren… Toplum içinde insanlara siyasi, ideolojik, mezhepsel, etnik, dil ve kültür konusunda ayrım yapmadan hak edene saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde davranan ve iletişime geçen kişilik yapısı ön plandadır.

Bununla birlikte dini inanç ve ahlaki değerler konusuna öncelikvermesiyle birlikte milli bir duygu, düşünce ve damara sahip olduğu inkâr edilemez. Muhafazakâr (Koruyucu) bir aile mensubu olmasıyla birlikte en çok değer verdiği unsurları “ Kutsallık” adı altında bir çerçevede savunduğunu ve yaşatmaya çalıştığını söyleyebiliriz. Bu kutsallık çerçevesi içerisinde de dini inanç, her türlü milli kimlik ve kültürle ilgili olgular, Vatan, Millet, Bayrak gibi unsurları kapsadığını dile getirir. Bu kutsallık çerçevesi içindeki olguları da bir “Sevda Simgesi” olduğunu söyler.




Osman Karakebeli, bir veya birden fazla amaçlara sahip bir yaşama değer verip amaçlara sahip olmanın yaşama anlam kattığını da savunur. İnsanlar arasında vicdana aykırı olarak ayrım, küçük görme, dışlama ve aşağılama gibi unsurların bulunduğu Irkçılık kavramına karşı çıkarak Yaratıcının iradesiyle oluşup dil ve kültürün içinde olduğu milli kimliğin savunulup, korunması ve yaşatılmasının da Yaratıcının emanetine sahip çıkma görüşüne sahip bir Milliyetçilik anlayışını savunur. Her türlü farklı duygu, düşünce, davranışa sahip toplumumuzu bütün farklılıklarıyla bir aile olarak benimseyip siyasi, ideolojik, mezhepsel ayrımlardan çok ortak duygu, düşünce ve değerlerde birleşen bir toplum modelini de savunur.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum