• Reklam
M. Orhan Cebeci

M. Orhan Cebeci

Konuk Kalem

Lâle Lâle… LÂLE Abdullah SATOĞLU

07 Aralık 2023 - 14:01

Lâle Lâle… LÂLE
Abdullah SATOĞLU

 
Hemen herkes bana bu soruyu sorduğu için bir şiirimin ilk dörtlüğünde soruya şöyle cevap vermiştim;

Lâleye tutkumu herkes soruyor
Sorulur mu böyle soru bir tanem?
Dört mevsim içimde tütüp duruyor,
Lâlenin sarısı moru bir tanem!
                          ***


ELBİZ (*)
Aşk ne demek, cihan gel bizde görsün,
Sevgi, vefa nedir, el bizde görsün,
Varsa bu dünyada Kevser arayan
Gelsin Develi’ye Elbiz’de görsün.
(*)  Elbiz, Kayseri’nin Develi İlçesinde, nefis bir kaynak suyunun adıdır.
Lâle şairi:
Sanat ve Edebiyat dünyasında “Lâle şairi” olarak ün yapan duayen değerli ağabeyim Abdullah Satoğlu’nun şiir kitabı “Lâle-lâle” adlı şiir kitabı AKÇAĞ yayınları arasına 2022 yılında çıktı. (Akçağ/1741-Şiir/ 37)
Kayseri İli Yardım Derneğimizin Ataşehir’deki yeni ofisinde evlatları Serdar ve Serhat Beyler ile Kayseri İli Yardım derneğimizde başkanımız İbrahim Özyurt Bey’i ve bizleri ziyaret eden, aile dostumuz,  değerli ağabeyim ile sohbet ettik. Ziyaretlerinden dolayı teşekkür eder, saygılarımızı sunarız.
Muzaffer Uyguner’in şair hakkındaki yazısının üzerine bir yazı yazmayı düşünmedim. İşte ağabeyimi ve şiirlerini anlatan cümleler.
Satoğlu, şiirlerinde pek çok konuya yer vermiştir. Ama onun şiirinin özü bu dünyada insanca yaşamak, tasavvuf kurallarına uygun bir yol izlemek, insancıl sevgiyi duyumsamaktır. Barış içinde insancıl bir yaşam, Tanrı’nın gücünü her yerde duyumsamak, lâlelerin renginde ve biçiminde Tanrısal gücü görebilmek çok önemlidir şiirlerindeki söyleyişe göre. Yurt sevgisi, toplumsal yaşam da şiirlerinde yankılanmıştır.” 
Lâle



Arapça yazılı (Lâle) kelimesinin, ism-i Celâl harflerine benzemesinden, yâni (Allah) lâfza-i Celâl’indeki (elif-lâm-he) harflerinin lâle kelimesinde de bulunmasından ve *belki de- Yaratıcının yarattıklarında tecelli etmesinin bir tezahürü olarak, ebced hesabında, (Allah), (lâle) ve (hilâl)in, 66 sayısını vermesinden dolayı, lâle’ye “cevahir-i huruf” yani,(harflerin cevahiri) denilmiştir.
Ayrıca, yine eski yazı da (lâle) tersten okununca (hilâl) çıkmaktadır.

Hilâl de İslâm’ın ve Osmanlı’nın sembolü olduğu içindir ki; camilerimizde, çeşme, türbe, çini ve halılarımızda kutsi bir sembol olarak nakşedilmiştir.
İşte böyle bir ilâhi mânâ hâlesi içinde lâle;
 Zamanın büyüklerine ârız olan merak saikasıyla, Sâdâbâd ve Çırağan şenlikleri ve Türk tarihinde  müstesna bir safha teşkil eden “Lâle Devri” nin de  (1718-1730) coşkunluğu ile Türk zevkinin ve lekesiz bir aşkın sembolü olmuştur…


 Gönlümde Açan Lâleler

Solsa da ermez zevâle
Gönlümde açan lâleler.
 Özenmiş ism-i Celal’e
 Gönlümde açan lâleler.

 İsmi, "hande-i Mehtâb"tır
Sâdâbâd'da "Afitâb"tır.
Renk renktir "reng-i Hicâb"tır.
Gönlümde açan lâleler.

O'na "nûr-ı Cânân" denmiş
Hem "âşub-ı Cihân" denmiş.
Harfleri cevâhirdenmiş
Gönlümde açan lâleler.

Dillerde hep "Gülbahar" var
Nerde "fevvâre-i Bahâr" ?
Şair Nedim’den yadigâr
Gönlümde açan lâleler.
 
Renk fışkıran ilimdendir
Vazo, çini kilimdendir.
Elif elif dilimdendir
Gönlümde açan lâleler.

Emirgân’da ruha dolmuş
Hangi haşin eller yolmuş?
Bilinmez ki neden solmuş
Gönlümde açan lâleler.

Mevsimler sonbahar oldu
Mekânım lâlezâr oldu.
Gözyaşımdan bizâr oldu
Gönlümde açan lâleler.

“Lâle Devri” masal gibi
Gök burcunda hilâl gibi.
Mevlâ’ya arzuhal gibi
Gönlümde açan lâleler…(*)
(*) Suat Yıldırım tarafından rast makamında bestelenmiştir.


Tarihe  Bir Not Düştüm:
Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in “ Yoğurttan bir iktidara, mukavvadan bir hançer saplandı” diye tarif ettiği 27 Mayıs 1960 ihtilalinde Kayseri’de çıkan dört günlük gazeteden üçünün sahibi nezarete alınmış ve gazeteleri kapanmış olduğu halde, yalnız “Hâkimiyet” gazetesi tarafsız yayınını sürdürmüştür.

Biyografisi:

Formun Üstü
15 Mayıs 1934’te Kayseri’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kayseri’de yaptıktan sonra, İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1956’dan itibaren, 15 yıl süre ile günlük siyasî “Hâkimiyet” gazetesini ve aylık sanat-edebiyat dergisi “Filiz”i yayınladı. O arada Son Posta, Tercüman ve Milliyet gazeteleriyle, Anadolu Ajansı’nın Kayseri muhabirlini yaptı.

Bir kısım şiirlerinde “İsmeti” mahlasını ve bazı yazılarında “Bülent Müşker” imzasını kullandı. Sanat çevrelerinde “Lâle Şairi” olarak tanınan Abdullah Satoglu, şiirlerini; Bir Demet Lâle – Lâle Üstüne – Lâle Bahçelerinde – Gönlümde Açan Lâleler - Lâle Devri Masal Gibi ve Lâle Lâle… LÂLE isimli kitaplarda topladı.

Ayrıca; Türk Şiirinde Lâle, Âşık Hasan, Kayseri-Erciyes ve Çevresi, Kayseri Pastırmacılığı, Başlangıçtan Bugüne Kadar – Kayseri şairleri, Mevlâna’nin İlk Hocası Seyyid Burhaneddin, Satoğlu Mehmet Ali Efendi Hoca, Kayseri’nin Efsane Adamı-Osman Kavuncu, Halk Şairi Molulu Revaî, Mimar Sinan Şiirleri Antolojisi, Kayserililerin Ticaretteki Başarı Sırları ve 5 ciltlik Edebiyat Dünyamızdan Hoş Sedâlar ile Kültür Bakanlığı’nca yayınlanan Kayseri Ansiklopedisi isimli önemli eserleri bulunmaktadır.

Bir kısım şiirleri bestelendi ve ders kitaplarında yer aldı. 1970 yılında Ankara’ya naklederek, “As Matbaası’nı kuran Satoğlu, “Sürekli Basın Kartı” sahibi ve Gazeteciler Cemiyeti, İLESAM, MESAM ve TÜRKSAV üyesidir.

Türk kültürüne ve folklor hazinemize katkılarından dolayı;
Kayseri Sanatçılar Derneği tarafından “1982 / Folklor Ödülü”,
Folklor Araştırmaları Kurumu tarafından “1996 / Türk Kültürüne Hizmet Ödülü” ve Kayseri’de Sahabiye Mahallesi’ndeki bir sokağa “Şair Satoğlu Sokağı” ismi verildi. “Orhan Şaik Gökyay – 2006 Yılı Şiir Ödülü”nü kazandı.

Çeşitli televizyon kanallarında “Gönül Sohbetleri” adıyla, edebî konuşmalar da yapan Satoğlu, Ulusal ve 20’den fazla Uluslararası sempozyum ve kongrelere katılarak, ilgi çekici bildiriler sundu.


 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum