MURAT KURUM İKLİM ŞURASI'NA KATILDI: TÜRKİYE'DE NET BİR ŞEKİLDE ETKİLENMEKTE

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, iklim değişikliğinin etkilerini net bir şekilde hissettiklerini, tüm dünyanın ve Türkiye'nin iklim değişikliğinden net bir şekilde etkilendiğini kaydetti. Kurum, Türkiye'nin dünyadaki iklim değişikliğinde tarihi sorumluluğunun yok denecek kadar az olduğunu belirterek, "Ülkemizle bu noktada gurur duymalıyız." dedi.

MURAT KURUM İKLİM ŞURASI'NA KATILDI: TÜRKİYE'DE NET BİR ŞEKİLDE ETKİLENMEKTE
25 Şubat 2022 - 09:59 - Güncelleme: 25 Şubat 2022 - 10:05
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanılığı'nca Konya'da düzenlenen İklim Şurası kapsamında, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, iş dünyası, uluslararası kuruluşlar, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından katılımcılarla, toplantı ve paneller gerçekleştiriliyor. 


Selçuklu Kongre Merkezi'nde İklim Şurası'nın ikinci gününde moderatörlüğünü Mesut Yar'ın üstlendiği "İlk Kim Değişiyor" paneli düzenlendi. Panele Murat Kurum, oyuncu Engin Altan Düzyatan, yapımcı ve sunucu Güven İslamoğlu, sanatçı Ayhan Sicimoğlu ile Konyasporlu futbolcu Abdülkerim Bardakçı konuk oldu.

Bakan Murat Kurum, iklim değişikliğinin etkilerini net bir şekilde hissettiklerini, tüm dünyanın ve Türkiye'nin iklim değişikliğinden net bir şekilde etkilendiğini kaydetti. Kurum, Türkiye'nin dünyadaki iklim değişikliğinde tarihi sorumluluğunun yok denecek kadar az olduğunu belirterek, "Ülkemizle bu noktada gurur duymalıyız." dedi.

Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onayladığını hatırlatan Bakan Kurum, "Ülkeler katkı beyanları vererek iklim değişikliği ile mücadele ediyorlar. Biz de 2053 için hedeflerimizi koyduk." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin ormanlaştırma çalışmasında Avrupa'da 4'üncü ülke olduğunu belirten Kurum, Sıfır Atık'ı tüm Türkiye'de uyguladıklarını ve tüm belediyelerin bu yıl zorunlu olarak buna geçeceklerini kaydetti.

Kurum, "Atık sularımızı dönüştürmek zorundayız. Su kaynaklarımız sınırsız değil. Kullanımlarımızı, alışkanlıklarımızı değiştirmek zorundayız. İklim Kanunu'nu çıkaracağız. Kanun şart mıdır? Aslolan bilinçtir, ama biz bunu şansa bırakmayacağız. Bunu yönetirken de 84 milyon insanımızın katkı sağladığı bu sürece destek verdiği ülkemizde yeşil dönüşüm dediğimiz süreci yönetmek durumundayız." ifadelerini kullandı.

Engin Altan Düzyatan, Afrika'da çektiği "Sen De Tanık Ol" isimli ilk belgeseli ile iklim değişikliğinin sonuçlarını net gördüğünü, doğayı düşünürken bütünsel düşünmek gerektiğini söyledi. Bireysel farkındalık için çalışılması gerektiğini, kendi özel yaşamında da doğaya karşı titiz davrandığını ifade eden Düzyatan, toplumun farkındalığı için işin kanun koyuculara düştüğünü belirtti. Dünyanın 2 bin 300 nüfuslu tek sıfır atık kasabası olan Japonya'daki Kamikatsu'ya gittiğini anlatan Düzyatan, "Çöplerini herkes 40'a ayrıştırıyor. Herkes günde 10 dakika oturup atıklarını ayrıştırıyor ve bununla da 'Ben çevreye daha saygılıyım' diye yarışıyorlar. Bireysel olarak daha fazla bilinçlenmemiz gerekiyor." dedi.

Güven İslamoğlu, doğanın en temel konularının, kavramlarının bilinmediğini, farkındalığın yeterli olmadığını, yenilenebilir enerji kaynaklarına dönülmesi ve su kullanımı noktasında hassas olunması gerektiğini ifade etti. İslamoğlu, "Dinozorların içtiği suyu içiyoruz. Su doğada ne azalıyor, ne çoğalıyor. Konya Ovası büyük bir karbon yutağı. Başakşehir Belediyesi ile ilkokul öğrencilerine eğitim verdik. 50 okulda ve 1000 öğrenciye ulaştık. Oksijen nedir? diye sorduğumuzda bilen öğrenci 4. 'Ağaç kesme, ağaç dik' ile olmaz bu. İyi eğitim vermemiz şart." diye konuştu.

Ayhan Sicimoğlu, mesleklerinden birinin de dalgıçlık olduğunu, yıllarca bu işle uğraştığını anlatarak, "Suyun altı çöp. Bu çok acı. Bu yaşıma kadar ben bu coğrafyada iklim değişikliğini gördüm. İstanbul'da 2 metre kar yağardı ve 2 ay kalırdı o kar. Şimdi kar yağıyor ve ertesi gün eriyor. Bunun sonu ne olacak merak ediyorum. İlerde öyle bir iklim değişikliği olacak ki boğazlar belki yok olacak. Ama Konya'ya bir şey olmaz merak etmeyin." ifadelerini kullandı. Panelin sonunda "Bisiklet Şehri Konya" temalı resim yarışmasında dereceye giren 5 öğrenciye bisikletleri hediye edildi.

Bakan Kurum, İklim Şurası komisyon başkanları ve yardımcılarıyla görüştü

Kurum, Selçuk Kongre Merkezinde düzenlenen İklim Şurası'nın ikinci gününde, komisyon başkanları ve yardımcılarıyla koordinasyon toplantısı yaptı. Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İklim Değişikliği Başkanı Orhan Solak'ın da katıldığı toplantı, yaklaşık yarım saat sürdü. Toplantıda, Türkiye'nin yeşil dönüşüm vizyonunu ve Şuradan beklentilerini dile getiren Kurum, Şuranın, Türkiye'nin önündeki 50 yılına ilişkin yol haritasını oluşturması beklentisini vurguladı. Akademisyenler de Bakan Kurum'a, İklim Şurasına verdikleri destek dolayısıyla şükranlarını iletti.

İklim Şurasının İkinci gününde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un kabulleri ile devam etti. Bakan Murat Kurum Dünya Bankası Türkiye Direktörü Auguste Kuome ile bir araya geldi.

Kurum, Selçuk Kongre Merkezi'nde düzenlenen İklim Şurası'nın ikinci gününde bir diğer kabulünde,AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut ile bir araya geldi.Görüşmede Türkiye ile AB ilişkilerinin önemi vurgulandı. Bakan Kurum, AB Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut'a, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında Türkiye'nin yürüttüğü projeleri ve çalışmaları aktararak, Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi'nin AB'ye uyumlu bir yapıda geliştirilmesinin planlandığını belirtti.

Büyükelçi Meyer-Landrut da Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesini ve yaptığı projeleri izlediklerini ifade ederek, İklim Şurası'nın başarıyla sürdürülmesi dolayısıyla Bakan Kurum'u tebrik etti. Görüşmede, Türkiye ile AB'de iklim değişikliği ile mücadele konusunda yürütülen projelere ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.

Frans Timmermans baharda Türkiye'yi ziyaret edecek

Öte yandan Avrupa Yeşil Mutabakatı'ndan da sorumlu AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın, Türkiye'ye ziyarette bulunacağı öğrenildi.

Türkiye- AB Yüksek Düzeyli Diyalog toplantılarının bahar aylarında Türkiye ev sahipliğinde yapılması planlandı. Emisyon Ticaret Sistemi konusunda yapılabilecek iş birliği alanlarının konuşulacağı belirtilen toplantıda, Türkiye'nin yeşil dönüşüm konusunda destek beklediği kamu, yerel ve özel sektör projelerinin masaya yatırılacağı kaydedildi.

"İklim Tüneli" iklim değişikliğinin yol açtığı afetleri gözler önüne seriyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum,  iklim değişikliğinin etkilerini deneyimleme imkanı sağlayan "İklim Tüneli"nde incelemelerde bulundu.

İklim Şurası kapsamında kurulan üç boyutlu "İklim Tüneli" ile katılımcılar iklim değişikliğini ve sonuçlarını, ses ve değişen görüntülerle gerçeğe yakın şekilde deneyimleme fırsatı buluyor. Tünele giren katılımcı, önce yemyeşil doğa, kuş sesleri ve aydınlık bir gün, sonrasında ise yangın, sel ve kuraklık afetlerinin görüntüleriyle karşılaşıyor. 

Binin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen şurada, "İklim Tüneli “ne yoğun ilginin olduğu görülüyor. Tünelle, iklim değişikliğinin sonuçlarının gözler önüne serilmesi ve bununla mücadelede farkındalık oluşturulması hedefleniyor.



BAKAN MURAT KURUM, TÜRKİYE'NİN İLK İKLİM ŞURASI'NDA KONUŞTU 21 Şubat 2022
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Konya’da düzenlenen İklim Şurası’nın açılış oturumu gerçekleştirildi. Türkiye’nin iklim değişikliği vizyonunu, gelişen ve değişen koşullar çerçevesinde yeniden ele alarak “yeşil dönüşüm” anlayışını katılımcı bir şekilde ortaya koymak amacıyla düzenlenen şuranın açılışı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla yapıldı.

Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen İklim Şurası, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, ney taksimi, iklim değişikliği tanıtım filminin gösterilmesi ve iklim elçisi 4 gencin gençlik bildirisini okuması ile başladı.

Bakan Murat Kurum, yaptığı açış konuşmasında, Türkiye'nin ilk İklim Şurası'na ev sahipliği yapan Konya'nın yeryüzünde iyiliğin, barışın, insanlık değerlerinin, doğa sevgisinin, yeşilin ve mavinin mihmandarı olan Selçuklu'nun başkenti olduğunu ifade etti.

Kurum, Konya'nın iklim değişikliğinden çok derinden etkilendiğini, kuraklıkla susuzlukla dev obruklarla yüzleştiğini, göllerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını, fakat şehrin tarih boyunca gördüğü zorluklarda olduğu gibi iklim değişikliğiyle mücadelede de başarılı ve öncü olacağını söyledi.

Türkiye'nin son 20 yılda, her şart altında yükseldiğini, eğitimden sağlığa, kültürden ulaştırmaya, dış politikadan çevre ve şehirciliğe her alanda, değişimin, dönüşümün, yeniliğin merkezi olmayı başardığını belirten Kurum, iddiasını cesaretle ortaya koyduğu her alanda, milletine vadettiği her hedefe kararlılıkla yürüdüğünü, bütün insanlığa örnek başarılara imza attığını kaydetti.

Kurum, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasıyla Türkiye'nin "2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Devrimi" yoluna çıkıldığını ifade ederek, bu hedefin kapılarını Türkiye'ye açtığı için Erdoğan'a şükranlarını sundu.

"İnsanlık olarak son dönemeçteyiz"

Geçen senelerde Avustralya'da 240 gün süren yangınlar çıktığını, Amerika'nın birçok eyaletinde kasırgalar ve fırtınaların son derece yıkıcı etkileri olduğunu, Asya'da ve Afrika'da aşırı yağışlar yüzünden, maliyeti çok yüksek sel felaketleri yaşandığını belirten Kurum, şunları kaydetti:

"İnsanlık olarak son dönemeçteyiz. Gidişatı değiştirebileceğimiz son on yılımız var ve bu fırsatı değerlendirebilecek son nesil de biziz. Peki, ağaçlarımızın, denizlerimizin, akarsularımızın yok oluşunu kim durduracaktır? Bu büyük kriz hangi yeni felaketleri getirecektir? Dünyanın geleceğini kim kurtaracaktır? Hepsinin cevabı çok açık ve nettir. Kim kirlettiyse o. Yani hepimiz, yani tüm insanlık."

Şehirlerin, sıcak hava dalgaları, meteorolojik afetler, kuraklık, su stresi gibi sayısı ve çeşidi her geçen gün artan olumsuzluklarla savaştığını, deniz seviyesinin yükselmesi, yangınlar, kuraklık ve diğer faktörler nedeniyle iklim göçleri başladığını anlatan Kurum, 2050'ye kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştirmesinin öngörüldüğünü ifade etti.

"Dünya bu azaltım oranını başarabilir mi?"

İklim göçlerinin birçok ülkenin demografik yapısını değiştireceğini, çözümü güç birçok sorunu beraberinde getireceğini, hiçbir devletin tek başına, bu sosyal patlamaları, bu dev afetleri durdurabilme gücüne sahip olmadığının altını çizen Bakan Kurum, şöyle konuştu:

"Dünyanın önünde, çok kritik bir eşik var. O da küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutabilmektir. 1,5 derece hedefi için küresel emisyonların 2030'da yüzde 45 azaltılması, 2050'de ise net sıfıra ulaşması gerekiyor. Bu hedefe ulaşmanın yolu, tüm ülkelerin 2030'a kadar her yıl yüzde 7,6 azaltım yapmasından geçiyor. Bu noktada soru şudur. Dünya bu azaltım oranını başarabilir mi? Çözüm, güçlü, adalete dayalı bir işbirliğini tesis etmek ve topyekun seferberlik ruhunu kuşanmaktır. Bilhassa enerji, tarım, sanayi, ulaştırma ve yapı sektörlerinde hızlı, iyi planlanmış ve geniş kapsamlı dönüşümleri eş zamanlı olarak başarmaktır. Akdeniz Havzası'nda bulunmamız sebebiyle küresel iklim değişikliğinin potansiyel etkileri açısından risk durumu yüksek ülkeler arasında yer alıyoruz."

Geçen yılı, görülmemiş̧ büyüklükte sel ve heyelanların, olağandışı yangınların yaşandığı bir yıl olarak geride bıraktıklarını ifade eden Kurum, Konya'da obrukların sayısının 600'ü aştığını, Türkiye'nin en büyük buzul kütlesi olan Hakkari Cilo Dağı'ndaki 20 bin yıllık Cilo buzullarının her geçen gün biraz daha erdiğini vurguladı.

"Tarihten gelen bir hassasiyetimiz var"

Kurum, Marmara Denizi'nde müsilaj riskinin halihazırda olmasa da devam ettiğini vurgulayarak, sel felaketlerinden etkilenen Rize, Artvin, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da hayatı normalleştirmek için yoğun bir gayret içerisinde olduklarını söyledi.

İklim değişikliğinin, sonuçları bakımından, sadece çevre, jeofizik ve ekoloji bilimlerinin bir konusu olmaktan çıktığını, ekonomi, maliye ve sosyal politikaların da konusu haline geldiğini kaydeden Kurum, "Türkiye, iklim değişikliğinin geldiği bu noktadan sorumlu bir ülke değildir. Ancak bizim tarihten gelen bir hassasiyetimiz var. O da insanlığa karşı vazife bilincimiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Kurum, bu bilincin bir gereği olarak, 6 Ekim 2021'de Paris İklim Anlaşmasını TBMM Genel Kurulu'nda oybirliğiyle kabul ettiklerini hatırlatarak, 2022'de Türkiye'nin "Ulusal Katkı Beyanını ve Uzun Dönem Strateji ve Eylem Planı"nı hazırlayıp BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası'na sunacaklarını kaydetti.

Türkiye'nin milli enerji politikasının, arz güvenliğini iyileştirerek ithalat bağımlılığı azaltmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde yararlanmaya öncelik verdiğini belirten Kurum, bu konuda dünyanın en başarılı ülkelerinden birinin Türkiye olduğunu söyledi.

"Yeni dünya düzeninde değişmemenin bir maliyeti vardır"

Gelecek süreçte Türkiye'nin depolama, batarya, akıllı şebekelerin kurulumunu arttırması, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesis sayısını en yüksek noktaya taşıması, bu noktada "Uzun Dönemli Enerji Planı"nı acilen hazırlamasını gerektiğine işaret eden Kurum, şehirlerin enerji altyapılarının, daha verimli ve dayanıklı hale getirilmesi çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini kaydetti.

Kurum, sanayi sektöründe, yeşil üretime geçiş ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılmasının, enerji verimliliği, alternatif hammadde ve yakıt kullanımında öncelik olması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

"Döngüsel Ekonomi Eylem Planlarının hazırlanması ve Sıfır Atık hareketi, atığın azaltılması ve israfın engellenmesi açısından büyük önem arz ediyor. Artık ekonomik bir değer olan atık konusunda, döngüsel ekonomiye geçilmesi için finansal mekanizmaları hızlıca geliştirmeliyiz. Atık su ve katı atıkların yeniden kullanımı ile yağmur suyu toplama sistemlerinin inşasını hızlandırmak zorundayız. Yeni binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırmak ve yeşil bina sertifikası ile neredeyse sıfır enerjili bina çalışmalarını geliştirmek için altyapımızı hızlıca oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bunları şimdi yapmalıyız. Çünkü yeni dünya düzeninde değişmemenin bir maliyeti vardır. Bu kesinlikten hareketle, ülkemizin çıkarlarını gözeten yenilikçi hiçbir adımdan geri durmayacağız. Bugün OECD'nin tahminlerine göre, 2030 yılına kadar enerji, ulaştırma, su ve telekomünikasyon altyapısı için, küresel çapta yılda ortalama 6,3 trilyon dolar tutarında yatırım yapılması gerekmektedir. Baştan bu yana sıraladığım köklü dönüşümleri gerçekleştirebilmek için, çok daha güçlü bir finans sektörüne ihtiyaç duyuyoruz."

"Karbon fiyatlama mekanizması için kararlılık avantaj sağlayacak"

Avrupa Birliğinin 2021'de Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yeni bir büyüme stratejisi benimsediğini ifade eden Kurum, özellikle sınırda karbon düzenlemesinin, ihracatının yüzde 45'ini Avrupa Birliği ülkelerine yapan Türkiye için son derece hayati olduğunun altını çizdi.

Kurum, dünyada çok önemli bir azaltım politikası olan karbon fiyatlama mekanizması için kararlı bir adım atılması gerektiğini belirterek, "Ülkemizin bu konudaki kararlılığı, hem uluslararası ticarette, hem de düşük karbonlu teknolojilerde bize yüksek bir avantaj sağlayacaktır." dedi.

Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Elimizi çok daha çabuk tutmalıyız. Neden? Bugün fiyatlanan emisyonlar, küresel emisyonların sadece yüzde 4'üne tekabül ediyor. Bu oran çok düşük. Ancak önümüzdeki yıllarda, farklı coğrafyalardaki karbon piyasalarının hızlıca birleştiğini göreceğiz. Türkiye, karbon emisyonlarına dair oluşacak bu piyasada ve gelecek kurgusunda önemli bir aktör olmalıdır, olacaktır. Şimdi Şura'da alacağımız kararlarla Türkiye'de kurulacak karbon fiyatlama mekanizmasının temel unsurlarını, hiçbir soru işaretine yer bırakmaksızın şekillendirmiş olacağız ve ülkemizi karbon fiyatlama da aktör haline getireceğiz. Peki, ne kazanacağız? Çok taraflı kalkınma bankalarından, uluslararası kaynaklardan sağlanan iklim finansmanı fırsatlarını daha etkin bir şekilde edinecek ve ülkemiz menfaatine kullanacağız. Bunun somut bir örneğini yakın zamanda yaşadık. Yaptığımız etkin müzakereler sonucunda, uluslararası kuruluşlarla bir mutabakata vardık. 3 milyar 157 milyon dolarlık iklim destek paketini milletimize açıkladık. Bu kaynağı, Yeşil Kalkınma'yı destekleyen tüm sektörlerde 3 yıl içinde kullanacağız."

Kurum, İller Bankasıyla yerel yönetimler için, Dünya Bankası ve JICA iş birliğiyle 20 milyar liralık finansman paketini 2022'nin ilk yarısında belediyelerin hizmetine sunacaklarını kaydetti.

Bakan Kurum, Türkiye'nin iklim finansmanı fırsatlarından daha fazla yararlanmasını sağlama konusunda kararlı olduklarını, sosyolog, siyaset bilimci, iletişimcilerle özellikle de medyayla el ele vererek, iklim değişikliğiyle mücadele gücünü tüm dünyaya göstermek için çalışacaklarını ifade etti.

"Topyekun bir seferberliği ortaya koymamız şarttır"

İklim Şurası'nın "İklim Kanunu" ve "Yerel Yönetimlerin Katkısı" konularına katkı sağlayacağını ifade eden Kurum, Türkiye'nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu'na ihtiyacı olduğuna işaret etti.

Bakan Kurum, "Hazırlıkları sürdürülen İklim Kanunu'nun Türkiye'nin önümüzdeki 100 yılını şekillendirecek çerçeve bir belge olacağına inanıyoruz. İnşallah Şura üyelerimiz ve komisyonlarımız, 7 farklı alana dair ortaya koyacakları yüzlerce farklı bakış açısından süzülerek gelen bilimsel altlıkları, İklim Kanunu'muza yansıtacaktır, yüce Meclis'imize tüm çalışmalarını, detaylarıyla sunacaktır. Ulusal ölçekte en büyük hamle, hiç şüphesiz ki fikirlerimizin kanunlaşmasıdır. Ancak merkezde ortaya konulan bu iradenin gerçek yansıması, yerelde, belediyelerimizde olacaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 1390 belediyenin olduğunu belirten Kurum, "İklim değişikliği ile mücadelede ülke düzeyinde topyekun bir seferberliği ortaya koymamız şarttır. Bunun için de yerel yönetimlerin alt birimlerinde iklim değişikliği ile mücadeleyi planlayan ve yöneten birimler kurulmalıdır." dedi.

Bakan Kurum, bu yıl itibarıyla iklim daire başkanlıkları ve sıfır atık müdürlüklerinin kurulmasını zorunlu hale getirdiklerini, Şura'daki görevlerinin de belediyeleri daha etkin kılmak için gerekli yasal düzenlemeleri ve finans problemlerinin çözümünü sağlayacak fikirleri, tüm açıklığıyla ortaya koymak olduğunu söyledi.

5 gün sürecek İklim Şurası'nın, Türkiye’nin Yeşil Kalkınma Devrimi'ne en güzel şekilde hizmet etmesini umduğunu belirten Kurum, müzakere ve toplantılarla ulaşacakları hedefleri sonuç bildirgesi ile açıklayacaklarını ifade etti.

Bakan Kurum, iklim değişikliğinin etkilerini gösteren fotoğraf sergisinin açılışını yaptı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İklim Şurası'nda AA'nın katkılarıyla düzenlenen fotoğraf sergisinin açılışını yaptı.

Selçuklu Kongre Merkezi fuaye alanında Anadolu Ajansı (AA), Medya-İş Sendikası ile Konya Gazeteciler Cemiyeti iş birliğiyle düzenlenen serginin açılışını yapan Bakan Murat Kurum, fotoğrafların, yaşanılan anları geleceğe taşıdığını, serginin de şura kapsamında kıymetli olduğunu söyledi.

Bakan Kurum, "İklim değişikliğinin etkilerini bu fotoğraflarda görüyoruz. Bartın'daki, Antalya'daki seller, iklim değişikliği sebebiyle Van, Beyşehir Gölü'ndeki sıkıntılara farkındalık oluşturacak fotoğraflar var. İnsanlar bu fotoğraflara baktığında içi titriyor. Bu mücadeleyi en etkin şekilde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vermeye devam edeceğiz." dedi.

Fotoğraf sergisinde emeği geçen Anadolu Ajansı foto muhabirlerine, Medya-İş Sendikasına ve Konya Gazeteciler Cemiyetine teşekkür eden Kurum, serginin açılışının ardından iklim değişikliğinin etkilerini gösteren fotoğrafları inceledi.

Bakan Kurum'a, Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir eşlik etti.

Bakan Murat Kurum, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott'u kabul etti; Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Direktör Yardımcısı Ovais Sarmad ile görüştü

Bakan Murat Kurum, İklim Şurası'nda, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Chilcott ile bir araya geldi. Yaklaşık yarım süren görüşmede, Türkiye ile İngiltere ilişkilerinin önemi vurgulandı.Bakan Kurum, Büyükelçi Chilcott'a, İngiltere ile dost ve stratejik ortak olarak birçok uluslararası ve bölgesel konuda ortak bakış açısına sahip olduklarını, ülkeler arasında sıklıkla gerçekleşen yüksek düzeyli temaslardan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Görüşmede, Türkiye ile İngiltere'de iklim değişikliği ile mücadele konusunda yürütülen projelere ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.

Çevre, Şehircilik  ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Direktör Yardımcısı Ovais Sarmad ile de görüştü.

 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum