• Reklam
Kevser ARSLAN

Kevser ARSLAN

Konuk Yazar

SUSTURULMAYA ÇALIŞILAN MÜZİK

24 Haziran 2021 - 15:20 - Güncelleme: 24 Haziran 2021 - 18:02

Bu dünyada milyonlarca yıl var olan bir şeyin susturulmaya çalışılması bana çok anlamsızca geliyor.

Farkında mısınız bilmem ama ilerlemek yerine geriliyor gibiyiz…

Aaah siz şimdi ne gerilemesi yahu diyorsunuzdur.

 Müzikle bunun ne alakası var falan tabii sizler müziğin sadece çalıp söylemekten ibaret zannettiğiniz için pek ne olduğunun farkında değilsiniz ve müziğin susması için uğraşanlara da ben zaten müzikten bir haber insanlar diyorum.

Peki şöyle anlatayım…

Bundan m.ö 1500lü yıllarda tarih öncesi müzik olarak ortaya çıkan bir şeyden bahsediyoruz milattan önce …

O zamanki dönemde insanlar müziğin doğuşu için bir şeyleri icat ediyorlar o zamanlar ilkel olarak adlandırılan müzik Avrupa'nın genelinde yaygınlaşıp ve mevcudiyetini sürdürmeye devam ediyor.

Daha sonra tarih öncesi müziği takip eden antik müzik dediğimiz yani eski müzik geliyor.

Antik yunanlılar tarafından sürdürülmeye devam eden antik müzik olarak adlandırdığımız bu müzik tarihinde bilinen en eski şarkıyı yani 3400 yıla dayanan bu şarkıyı çivi yazısıyla yazıp günümüze kadar uzanan bir eser bırakmışlardır.

Yunanlar açıkçası müziği daha farklı boyutlara taşıyıp daha iyi yerlere gelmesini sağlamakta önemli rol oynuyor.

Ve bunun devamı olarak günümüze gelmeden birçok dönemlerden geçip günümüze kadar en iyi şekilde gelmiştir.

Bunlar Hint klasik müziği, İran (pers) müziği, Asya, Fars, Hint, Yahudi, Yunan, Roma, Mezopotamya, Mısır müziği ve Müslüman müziği diye kollara ayrılıyor.

Asya diye  adlandırdığımız dönemde orta asyada bulunan ülkelerin yaptığı müziktir yani buna biz Türklerin de dahil olduğu ve o zamandan itibaren Türk müziği olarak ön gördüğümüz bu sanata biz Türkler olarak şekil vererek yolumuza devam etmişiz.

Osmanlının son Dönemlerine doğru modernleşip Cumhuriyet Döneminde daha da artırarak hep müziğe bir şeyler katarak ilerlemişiz.


Yani biz Türkler olarak müziğin tarihimizde önemli bir yere sahip olduğu söz konusudur.

Daha sonra Batı Müziği olarak devam edip Orta çağ müzik tarihine başlangıç yapıyoruz. Bunun gibi diğer dönemlerde...

Rönesans müziği, barok dönem, klasik dönem, romantik dönem ve günümüz olan 20. ve 21. Yüzyıl müzikleri olarak devam edip ve hâlâ üstüne ekleyerek ve gelişerek devamlılığını sürdüren bir sanat dalıdır.

Düşünsenize tarihte hem önemli bir yere sahip hem de insanlar doğadaki şeylerin seslerini düşünerek dinlettirebilmek için çalgılar üretiyorlar, yapıyorlar  ve başarıyorlar.

Mesela bir gök gürültüsünü bir kuş sesini ve daha neler neler kendileriyle bütünleştirerek insanlığımıza neler kazandırmışlar…

Ne kadar zekice… Hayranlık duyuyorum!

Günümüze gelene kadar da yapılan bu çalgılar geliştiriliyor ve kullanıma sunuluyor...

Bu işi yapan insanlarımızda bu işi güzelce anlamlandırıp müziğe ruhlarını vererek en güzel şekilde önümüze sunuyorlar.

Yani vurgulamak istediğim şey müziğin hayatımızda çok önemli bir yere sahiplik etmesidir.
Lakin şu an için gündemimiz müziğin susturulmaya çalışılması…

Tam anlamıyla susturulmasada bazı birtakım değişiklikler yapıp müziğin önemli olduğu konumdan alıp daha basitleştirmek adına yapılan birtakım değişiklikler gibi...

Yok işte mekanlar falan kapatılıyor. Daha birtakım bazı şeyler olup tüm müzisyen camiasının tepkisini hedef alan bir durum söz konusudur.

Hayır yani kapansa ne olacak bu insanlar hiç mi yapamayacaklar giderler evde yaparlar bir şekilde yaparlar yani niye kısıtlanıyor o kadar saçma geliyor ki...

Yapılmak istenen her şey her şekilde yapılır.

Olay sadece insanları eğlendirmek olsaydı tamam ama olay o değil ki insanlar bu işi hem severek hem de işine âşık olan insanlar olarak yapıyor ve tabii ki insanlar bu işi meslek edinip para kazanıyorlar.

Mesleğini icra etmek isteyen insanların önüne koyulan bu taşlarda neyin nesi?
Hani bunun eşitliği neresinde?

O zaman her yerde bir şeyleri kısıtlayalım hastanelerde adliyelerde hepsini kısıtlı yapalım mesela kimse tam çalışmasın kısıtlansın yani bunu anlamak bu kadar zor olamaz insanlar her yerde meslek edindikleri şeyleri gerçekleştiriyor.

Ama sizler tüm meslekleri eşit tutmuyorsunuz ama eşit davrandığınızı iddia ediyorsunuz...

Olmaz böyle sizler diğer mesleğini saygı çerçevesi içinde yapan insanlara nasıl davranıyorsanız eşitliği göz önüne alarak kendi mesleğini yapmak isteyen insanlara da eşit davranmalısınız yani onları hiçe sayarak değil.!

 Onları göz önüne alarak bazı kararlar verilip alınmalı eğer öyle her şeyi kafanıza göre yapacaksanız bu insanların her şeylerini karşılayın.

Öyle herkes yükseklerde rahatça paralarını kazanıp para içinde yüzerken tatillerini yaparken oh mis gezerken çalışıp çabalayan insanların elinden işlerine kısıtlamalar getirerek bir şeyleri yoluna koyduğunuz düşüncesine kapılmayınız.

Çünkü neden?

Bu insanlar evlerine ekmek götürüyorlar.

Gırtlakları söküle söküle para kazanmaya çalışıyorlar.

Hem sevdikleri hem de ruhlarıyla bağdaştırdıkları şeyi alıp hem de evine ekmek götüremeyecek konuma getiriyorsanız kusura bakmayın da bu insanlara sahip çıkmak zorundasınız.

Bunca zaman hayatımızın bir parçası olan bir şeyi hayatımızın en uç köşelerine nasıl atmaya çalışırsınız bir şeyleri insanlardan kısıtlayarak kazandığınızı zannedersiniz ama kazandığınızı zannederken çok şey kaybedersiniz.!

Size diyeceğim o ki bu evrende daha önemli şeyler var.

İşiniz onlarla ilgilenip kimsenin ekmeğine taş koymamak olsun.

Unutmayın taş koyduğunuz şeyler her gün kulağınıza giriyor… Dinliyorsunuz.!

Yapmayın yaptırmayın olan olduğu gibi kalsın fazla bulandırıpta işleri sarpa sardırmayalım herkesin iyiliği adına.

Refahça…

Düzeni değiştirmek yerine daha iyi olmak adına saygıyla.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • aysun taşpınar
    2 yıl önce
    sanki içimizi okuyor gibi yazıyorsunuz tebrik ederim müzisyenlere sahip çıkılması rahatlatıyor.