• Reklam

BAŞKANLARDAN 10 OCAK MESAJLARI

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Kayseri'deki bazı siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, oda ve dernek başkanları 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklama yaptı.

BAŞKANLARDAN 10 OCAK MESAJLARI
09 Ocak 2022 - 17:41 - Güncelleme: 10 Ocak 2022 - 12:54
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Kayseri'deki bazı siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, oda ve dernek başkanları 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklama yaptı.


KAYSERİ VALİSİ ŞEHMUS GÜNAYDIN'DAN 10 OCAK MESAJI

Günümüzde, bilginin doğru ve hızlı iletilmesi kadar, güvenilir ve objektif olması da oldukça önemlidir. Kamuoyunu bilgilendirmek adına, tarafsız, objektif, özel hayata ve kişilik haklarına saygılı olarak önemli bir mesleği icra etmek durumunda olan çalışan gazeteci arkadaşlarımız çok hassas ve önemli bir görevi yerine getirmektedir. 



Her gün toplumda yaşanan olaylar ile ilgili kamuoyunun objektif şekilde aydınlatılması, bilgilendirilmesi gibi önemli bir misyonu üstlenen gazetecilik mesleğinde çalışanların, bu ilkeler doğrultusunda ortaya koydukları emek takdire şayandır. 

Demokrasimizin daha da güçlenmesi için çalışan gazetecilerimiz, mesleklerini ifa ederken vatandaşlarımızla devletimiz arasında köprü görevini üstlenerek ilimizin gelişmesi ve ilerlemesi için tespit ettikleri hususları bizimle paylaşmalarından ve vatandaşlarımızın sesi olmalarından dolayı kendilerine teşekkür ettiğimi ifade etmek istiyorum.

Günün her saatinde haber peşinde koşan, zor şartlar altında çalışıp, sorumluluk duygusu içinde toplumu aydınlatan, halkın talep ve beklentilerini yansıtarak önemli bir kamu görevini yerine getiren, ilimizin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesine gündeme taşıdıkları konularla katkı sağlayan değerli basın çalışanlarımızın '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, ilimize ve ülkemize verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyor, faydalı ve başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

BAŞKAN YALÇIN’DAN ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.


Mesajında gazetecilik mesleğinin önemine ve sorumluluğuna dikkat çeken Başkan Yalçın, en zor şartlarda dahi bu önemli görevi yerine getiren basın mensuplarının her türlü takdiri hak ettiğine dikkat çekti. 
Başkan Yalçın mesajında gazeteciliğin hem zor hem de sorumluluğu büyük bir meslek olduğuna vurgu yaparak, “Gazetecilik, halkın gözü ve kulağı olan ve bu haliyle kamuoyunun haber alma hakkını yerine getiren önemli bir meslektir. Elinde fotoğraf makinesi veya kamerası ile soğuk sıcak demeden zor şartlar altında haber peşinde koşan muhabirinden sayfasını çizen, görüntüsünü montajlayan ekibe kadar tüm basın mensupları gerçekten önemli bir işe imza atmaktadırlar. Her türlü sıkıntıya rağmen bin bir güçlükle gazete çıkaranların, yayıncılık yapanların çabaları takdire şayandır. Bu vesile ile gazeteci arkadaşlarımızı tebrik ediyor, Çalışan Gazeteciler Günü'nün mesleki açıdan olumlu gelişmelere vesile olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.


Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, yazılı bir açıklama yaparak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.



Başkan Büyüksimitci yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesini ilke edinmiş tarafsız ve özgür basın, demokratik, şeffaf ve gelişmiş devletlerin önemli güçlerinden biridir. Gazetecilik fedakarlık ve sorumluluk isteyen zor bir meslektir. Zamana karşı ve stres altında işlerini icra eden basın mensuplarımız, düzenli bir mesaisi olmadan, doğru haberi halka ulaştırmak için büyük gayret sarf etmekte ve bu anlamda kamusal bir görevi de yerine getirmektedirler. Bu sorumlulukların bilinciyle en zor şartlara rağmen görevlerini yerine getirmeyi amaçlayan gazetecilerin bu çabaları hiç kuşkusuz takdire şayandır. Pandemiden kaynaklı zorluklara rağmen görevini en iyi şekilde icra eden basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum. İmkanlarımız ölçüsünde kendilerine desteklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki, basın kuruluşları ve basın çalışanları, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, hızlı ve objektif habercilik anlayışı ile kamu vicdanının sesi olmaya devam edeceklerdir. Bu vesile ile öncelikle şehrimizde görev yapan basın mensuplarımız başta olmak üzere tüm basın camiamızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü en içten duygularımla kutluyor, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl geçirmelerini temenni ediyorum"



 
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Doğru ve objektif yayınlarıyla, halkın haber alma hakkını kullanmasına hizmet eden basın camiasının, gayretli ve özverili çalışmalarını takdir ettiğini ifade eden Başkan Gülsoy, mesajında şunları söyledi.

"Basın, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurudur. Toplumun çıkarlarını göz önünde bulundurarak tarafsız haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı basın olmuştur. Toplumun bilincini artırmak, bilgilendirilmesini sağlamak, kamuoyu oluşturmak ve gerçekleri araştırmak gibi çok önemli görevleri yerine getirmektedir. Tüm dünyada yaşanan gelişmeler konusundaki bilgileri zor şartlar altında dahi olsa bizlere ulaştıran ve görevlerini büyük bir emek ve hassasiyetle yerine getiren basın mensuplarımızın çalışmaları takdire şayandır. Teknoloji ve bilişim sektöründeki gelişmelere bağlı olarak, iletişim araçlarının kullanımında ki hızlı artış ve değişen iletişim süreci yazılı ve görsel basını da etkisi altına almıştır. Bu açıdan her anlamda objektif ve doğru bilgiye daha kısa sürede ulaşma ihtiyacının artmış olması, basının sorumluluğunu daha da arttırmıştır. Bu anlamda halkın gözü ve kulağı olan, zor şartlar altında bu görevi yürüten, güçlükle gazete çıkaran, yayıncılık yapan arkadaşlarımızın çabalarını takdir ediyorum. Bu kapsamda sorumlu, bağımsız ve tarafsız yayıncılık anlayışıyla çalışan gazetecilerin yaptıkları görevin önemi daha da artmaktadır. İçinde bulunduğumuz Pandemi sürecinde de basın mensuplarımız yaptıkları haberlerle toplumsal duyarlılığa katkıda bulunmuş ve kamuoyunu gelişmelerden haberdar ederek çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülmesine destek olmuştur. Pandeminin her sektörü olduğu gibi özellikle yerel basınımızı da ciddi manada etkilediğinin farkındayız. Bu zor dönemde göstermiş oldukları mücadeleden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Bu inanç ve güvenle çalışmalarını büyük bir özveriyle devam ettiren, kamuoyunun aydınlatılması için her şartta görevleri icra eden, mesleğinin zor şartlarına rağmen mesai kavramı gözetmeksizin hizmet eden başta Kayseri olmak üzere tüm basın mensuplarımızın meslek hayatlarında başarılar dileyerek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü en kalbi duygularımla kutluyor, görevlerini yaparken yaşamlarını yitiren değerli basın çalışanlarını, basın şehitlerini rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarımıza selamlarımı ve başarı dileklerimi sunuyorum."



Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Narin,10 Ocak Gazeteciler Günü’nü kutladı:

“ GAZETECİLİK ZOR, BİR O KADARDA GAYRETLİ MESLEK”

Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin, 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kutlama mesajı yayınladı. il Başkanı Narin, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri ve en önemlisi olan basının, halkın haber alma özgürlüğünü sağlayan en etkili araç olduğunu kaydetti.Narin mesajında gazetecilik mesleğinin zorluğuna Dikkat Çekerek, “Gazetecilik zor, bir o kadar da gayret gerektirir. Yaptıkları iş kamu görevi niteliğindedir. Kamuoyunun tarafsız ve objektif bir şekilde bilgilendirilmesinde önemli görevi bulunan gazeteciler, halkın bilinçlenmesinde de etkin rol üstlenmektedir. Bu vesileyle mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.

 



DÜŞÜNMEK ELEŞTİRMEK SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR

Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Baki Coşkun Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.

Baki Coşkun, “Hak ve hakikatin sesi olmak için kalem oynatan tüm basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyoruz. Bağımsız bir ülkenin vazgeçilmez unsurlarından biri, özgür, bağımsız ve ilkeli bir basın anlayışıdır. Basın kuruluşlarının ve mensuplarının bazı durumlarda sansüre, baskıya, şiddete ve haksız muamelelere maruz kalması kabul edilemez. Basın sektörü bu tarz yıldırma politikalarına maruz bırakılmamalıdır. Aksi takdirde basın çalışanları düşüncelerini özgürce ifade etmekten sakınacak, halkın doğru ve ilkeli habere ulaşması mümkün olmayacaktır. Basın özgürlüğüne dair tutumlar ülkemize yakışır bir şekilde olmalı, ambargolar, kısıtlamalar basın çalışanları üzerinden kalkmalıdır. Çok sayıda gazetecinin düşünce suçuna maruz kalması, tazminata mahkûm edilmesi özgür basın söylemleri ile çelişmektedir. Düşünmek eleştirmek suç olmaktan çıkarılmalıdır.” açıklamasında bulundu.

SP Kayseri Başkanı Baki Coşkun, “Ülkenin her kademesi için ayrı bir önemi olan basın çalışanlarının çalışma koşullarının da iyileştirilmesi ve adil paylaşımdan hak ettiklerini almaları, vazifelerini hakkıyla yapabilmeleri için çok önemlidir. Basın çalışanlarının sosyal ve ekonomik hakları güvence altına alınmalıdır. Sağlıklı bir kamuoyunun varlığı için medya çalışanlarımızın tarafsız ve doğru bilgilendirme hususlarındaki hassasiyetleri ve meslek ahlakını gözeten çalışmaları daha da önem kazanmaktadır. Bu anlamda gazeteciliğin evrensel ilkeleri çerçevesinde vatan ve milleti için ilkeli, tarafsız, sorumlu gazetecilik anlayışıyla çalışan basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz” dedi.

 10 OCAK DÜNYA ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

 
 Saadet Partisi Kayseri Kadın Kolları Başkanı Fatma Kara" Kamuoyunun doğru, ilkeli, adil, objektif ve anında bilgilendirilmesi adına vazifelerini fedakârca yerine getiren tüm basın mensuplarımızın 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyoruz." dedi. 
Saadet Kara mesajında şöyle dedi:

Basının toplumların reaksiyon göstermesinde ve aydınlanmasında önemli bir yeri vardır. Basın, kamuoyu ile yöneticiler arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Siyasilerin denetlenebilir olması açısından basın çok mühim bir vazife (görevi) üstlenmektedir. Bu minvalde tüm basın çalışanlarının bu değerli mesleğin icrasında; herhangi bir çıkar gözetmeksizin, temel hak ve hürriyetlerin korunmasına, ilkeli haberciliğe, özel yaşamın mahremiyetine ve hukukun evrensel ilkelerine hassasiyet ile yaklaşarak görevlerini en objektif biçimde yerine getirmeleri mesleklerine yakışır bir duruştur. Bu hassasiyetleri gözeterek çalışan tüm basın çalışanlarımız en büyük takdire layıktır.

Eleştirilerin sesinin kısılması ve halkın haber alma hakkının engellemesi hiçbir şekilde Türkiye’nin lehine değildir. Son yıllarda ciddi yara almış demokrasinin yeniden inşası öncelikle basın ve gazeteciler üzerindeki baskının kaldırılması ile mümkün olacaktır. Basın çalışanları objektif ve evrensel kriterler dışında başka bir yaptırım ile karşılaşmamalıdır.

 Ülkemizin sorunlarını ve bilgi akışını en doğru ve objektif bir şekilde yetkililere ve kamuoyuna yansıtan tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlar, dürüstlüğün, ifade ve basın özgürlüğünün hâkim olduğu bir çalışma hayatı dileriz.

 Selçuk Özdağ’dan 10 Ocak Mesajı “Gazeteci Yazacak Memleket İlerleyecek”

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler münasebeti ile bir mesaj yayınladı. 
“Gazetelerin kapatıldığı, televizyon kanallarına cezalar yağdırıldığı, radyoların susturulduğu bir ortamda yazmak, araştırmak ve konuşmak giderek imkânsızlaşmaktadır” diyen Özdağ, Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü sıralamasında 153’üncü sırada yer almasına dikkat çekti. 
Selçuk Özdağ, mesajında şunları kaydetti: 
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, 1961 yılından günümüze değin kutlanan ve sadece ülkemize özgü olan bir gündür. Gazetecilik gibi kutsal bir mesleği icra ederken özlük haklarını vermek istemeyen gazete patronlarına karşı direnişi gerçekleştiren gazeteciler 10 Ocak 1961 yılında haklarını almayı başarmışlardır.
1961 yılından 61 sene sonra yine gazeteciler mesleklerini icra etmeye çalışırken bu kez patronlarının patronlarıyla karşı karşıya gelmektedirler. 34 gazeteci ve basın emekçisi, mesleklerini icra etmekten ötürü cezaevlerinde tutuklu bulunmaktadır. 2022 yılının dünyasında gazetecilerimizin içine düştüğü bu durum memleketimiz için bir utanç tablosudur.
İstanbul Gazeteciler Sendikasının Cağaloğlu’ndaki merkezinden Vilayet binasına 10 Ocak 1961’de yaptıkları kutlu yürüyüşte taşıdıkları pankartta “Simidimiz ve Hürriyetimiz” yazmaktadır. Türkiye’de gazetecilik yapmaya çalışan gazetecilerimiz bugün yine karınlarını doyurmak ve hürriyetlerinden yoksun bırakılmamaktan başka bir şey arzulamamakta; arzulayamamaktadırlar.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün verilerine göre Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 153’üncü sıradadır. Avrupa Birliği sürecinden uzaklaşmış; tüm dünyayı “dış güçler” terimini kullanarak ötekileştirmiş Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında basın özgürlüğü sıralamamızın 153 olması yadsınır bir durum değildir.
Ülkemizde çalışan gazeteciler, çalışmak isteyen gazeteciler, çalıştıkları halde karşılığını alamayan gazeteciler, gazetecilik yaptığını sandığı halde tek yaptığı iktidara yaranma çabası içinde olan gazeteci geçinenler bulunmaktadır. Gazeteciliği meslek olarak genç yaşında benimseyip bunun üniversitesini okuyup da iş bulamayan gençlerimiz bir yanda; iktidar yancılığını meslek haline getirip sırça köşklerde oturanlar diğer yandadır. Bütün bunların müsebbibi tek adam sistemidir.
Tek adam sistemine dönüşen ve parlamenter demokratik sistemden kopan ülkemizde her türlü özgürlükler maalesef bir bir kısıtlanmaktadır. Olağanüstü Hal ilanlarıyla terörle mücadeleden ziyade muhalefetle mücadeleye geçilmesi bunun en büyük göstergesidir. Gazetelerin kapatıldığı, televizyon kanallarına cezalar yağdırıldığı, radyoların susturulduğu bir ortamda yazmak, araştırmak ve konuşmak giderek imkânsızlaşmaktadır.
“Gazeteci yazacak, memleket ilerleyecek” şiarıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Gelecek Partisi olarak baskı ortamının hüküm sürdüğü ülkemizde mesleğini icra etmeye çalışan tüm gazetecilerimizin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bildiriyoruz.”



OSB BAŞKAN YİBUR'DAN 10 OCAK MESAJI

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yibur, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Gazetecilerin Türk Milletinin sesi olduğunu ve gazetecilerin çok zor bir görevi büyük bir fedakarlıkla yerine getirdiğini ifade eden Başkan Yibur, "Bilgi edinme hakkımızın teminatı olan gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyorum" dedi.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yibur, gazetecilik mesleğinin ne denli meşakkatli olduğunu bildiğini söyledi ve bu ulvi görevi en iyi şekilde yerine getirmek için gayret gösteren tüm gazetecileri kutladı. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, gazetecilik mesleğinin büyük bir fedakarlık gerektirdiğini ifade eden Başkan Murat Yibur, "Milletimizin bilgi edinme ve haber alma hakkının teminatı olan gazetecilerimiz zor şartlar altında görevlerini başarıyla sürdürmektedir. Yerel ya da yaygın basında görev alan arkadaşlarımız milletimizin gözü, kulağı, sesi olmuşlardır. Yaptıkları işle aynı zamanda çok önemli bir denetim mekanizması rolünü de üstlenen gazetecilerimiz yanlışların azalmasını, güzelliklerin yaygınlaşmasını da sağlamaktadır" dedi.

OSB Başkanı Murat Yibur sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Böylesine önemli görevler üstlenen gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nu kutluyor, aileleriyle birlikte huzurlu ve mutlu bir hayat geçirmelerini temenni ediyor, meslek hayatlarında başarılar diliyorum."

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer mesajında şu ifadelere yer verdi:

GAZETECİLER, SANSÜR, İŞSİZLİK, DÜŞÜK ÜCRET, SOSYAL GÜVENCESİZLİK VE BASKILARLA KARŞI KARŞIYA…



Gazetecilik suç değildir!
Değerli Basın Mensupları, her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde, basın emekçileri yine birçok sorunla karşı karşıya…
Kamuoyunun doğru ve tarafsız haber alma hakkı için zor şartlarda mücadele veren gazeteciler, ne yazık ki her geçen gün daha büyük hak kayıplarına uğruyor. 
AKP'nin yandaşı kollayan, özgür basını ise ‘RTÜK ve Basın İlan Kurumu' aracılığıyla keyfi cezalarla baskı altına alan ve bu yolla da baskı altında tutmaya çalışan anlayışı, büyük haksızlıklara, mağduriyetlere, işsiz kalmalara yol açmaktadır. 
AKP, oluşturduğu medya ile sürekli toz pembe bir tablo çizmeye çalışsa da, AKP’nin toz pembe medyası ne izlenmekte, ne okunmakta ne de o medyaya toplum tarafından güven duyulmaktadır…
Bugün ülkemizde yaşanan gerçek gündemle, bir kısım medyanın gündemi asla örtüşmemektedir.
Millet yoksullukla kıvranırken, halktan uzak bir kısım medya "soğan, ekmek sağlığa iyi geliyor" şeklinde haberler servis ederek, halkın aklıyla, durumuyla, yaşadıklarıyla alay etmektedir. 
Gerçekler yerine algı peşinde koşanlar, mesleklerine olduğu kadar vatandaşa da en büyük zararı vermektedir. 
Gerçeğin peşinde koşması gerekenler, ne yazık ki gazetecilik kılıfıyla kamu yararının aksine kişisel rant için hoş görünmenin, şirinlik yapmanın derdine düşmüşlerdir.
Bunun yanında ülkemizde yaşanan bir diğer sorun ise işsizliktir!
Türkiye’de gazetecilerin de en az yüzde 30’u işsiz durumdadır. 
Bu sayı her geçen gün daha da artmaktadır. 
Bunun yanında yine İletişim Fakültelerinden her yıl mezun olan binlerce gençten, sadece yüzde 5'i sektörde iş bulabilmektedir.
İşsizlik, basın sektöründe de en acı şekilde etkisini sürdürürken, basın özgürlüğü de yine aynı şekilde kanayan bir diğer yaradır. 
Türkiye, ne yazık ki bu konuda da AKP ile kötü bir karneye sahiptir. 
Sansür her alanda hüküm sürmeye devam ederken, Gazeteciler de gazetecilik yaptıkları için hapse girmektedir. 
180 ülke arasında basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye, son 10 yılda 56 sıra gerileyerek, maalesef dünyada 154'üncü sıradadır!
Kısacası geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda, gazeteciler, sansür, işsizlik, düşük ücret, sosyal güvencesizlik ve baskılarla karşı karşıyadır. 
İktidara biat edenler her açıdan kollanırken, kalkındırılırken, özgür  ve tarafsız basın için büyük mücadele ortaya koyan gerçek gazeteciler ise baskılarla, sindirme politikaları ile karşı karşıya kalmaktadır. 
Ancak, bütün yaşanan bu olumsuzluklara rağmen tüm basın emekçilerinin bilmesini isterim ki, asla umutsuzluk yok. 
Gazeteciler de halkın iktidarında rahat nefes alacak. 
Gazetecilik yapmak suç olmayacak! Çünkü geliyor gelmekte olan. 
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Basın milletin müşterek sesidir. Basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir" sözlerindeki anlayışla hareket eden, bütün zorluklara karşın onurluca, fikri hür, vicdanı hür bir şekilde mesleğini yapmaya çalışan, vatandaşın doğru ve tarafsız bilgilenmesi için mücadele veren tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyorum. Bu günün bayram gibi kutlanmasını temenni ediyorum. Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun, basın öne eğilmesin...


GAZETECİLERİN BASKI ALTINDA OLMADIĞI BİR TÜRKİYE DİLİYORUM
AKP İKTİDARI GAZETECİLERİN ÜZERİNDEKİ BASKIYI BIRAKMALI
İYİ PARTİLİ YURDAER ŞAHİN'DEN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
İyi Partili Yurdaer Şahin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Gazetecilerin günün kutlayan Yurdaer Şahin, "Gazeteciler ne kadar özgür olursa, gazeteciler ne kadar bağımsız olursa o kadar demokrasi gelişir o kadar ülkenin gelişmesine katkı sunulur" dedi.
İyi Partili Yurdaer Şahin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününün 61'inci yıldönümü dolayısıyla bir  mesaj yayınladı. Gazetecilerin toplumun haber alma ihtiyacını karşıladığını ve bir anlamda kamu görevi yaptıklarını hatırlatan Şahin, gece gündüz demeden toplumu bilgilendirmek için çaba sarfeden gazetecilere teşekkür etti.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Basın milletin müşterek sesidir’ ilkesini hatırlatan İyi Partili Yurdaer Şahin, "Gazeteciler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yol gösterdiği çizgide toplumun haber alma ihtiyacını zor şartlarda ve fedakârca karşılıyorlar. Önce vatan anlayışı içinde hareket eden gazeteciler, Gazi'nin bize emanet ettiği demokrasiye ve onun güçlenmesine de ayrıca katkıda bulunuyorlar. Gazeteciler bulundukları konumlarından ülkenin ve şehirlerinin sorularını gündeme taşıyarak Türkiye'nin ve Türk toplumunun gelişmesine katkıda bulunarak önemli bir görevi ifa ediyorlar" dedi.
Gazetecilerin zor şartlar altında, ekonomik ve siyasi baskılar altında görevlerini yapmaya çalıştıklarını belirten İyi Partili Yurdaer Şahin, "Gece-gündüz demeden, her iklim şartında halkı bilgilendirmek adına haber peşinde olan gazeteciler, son derece zor ve meşakkatli bir görevi icra etmektedirler.Bin bir güçlükle mesleklerini icra etmeye çalışan değerli gazetecilerimizin çabaları takdir edilmesi gereken bir durumdur. Elbette ki gazetecilerin düşünce dünyası, ideali, ideolojisi olacak. Elbette ki her gazeteci aynı fikri ve düşünceyi savunacak değil. Ama herkesi ortak paydası ülke olmalı, Türk Milleti ve Türk Bayrağı olmalı. Düşüncelerini ve fikirlerini bu ülkenin gelişmesi, büyümesi, daha da demokratik bir ülkeye kavuşmak için kullanmalı. Gazeteci topluma doğru yolu göstermeli. İktidarların yanlışlarını gösterirken; muhalefete de söz söylemekten ve yol göstermekten çekinmemeli. Yani  gazeteci tek pencereden değil, her pencereden bakarak topluma yön göstermeli" dedi.
İktidara yakın olmayan, muhalif olarak nitelendirilen medya organlarının da iktidarın baskısı altında olduğunu vurgulayan Şahin, "Herkes iktidarla aynı düşünmek zorunda değil. Elbette ki birileri iktidarın politikalarını eleştirecek, yanlışlarını söyleyecek. Kamunun zararı varsa yüksek perdeden anlatacak. Bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize  bıraktığı en büyük emanet olan demokrasinin en güzel yanı. İnsanlar düşüncelerini elbette özgürce ifade edecek.  İktidarda sırf kendileri gibi düşünmeyenlerin artık yakasını bırakmalı, gazetecileri hapisler ve ev hapisleri ile korkutmamalı. Ekonomik baskıya, siyasi baskıya maruz bırakmamalı. AKP iktidarı gazetecilerin üzerindeki baskıyı bırakmalı" şeklinde konuştu.
Bugüne kadar hayatını kaybetmiş gazetecileri de anan ve onlara rahmet dileyen İyi Partili Yurdaer Şahin, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışı ile kamuoyunun sesi olma görevini yürüten tüm gazeteci arkadaşlarımıza hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Tutuklu gazetecilerin salıverildiği, düşünceleri nedeniyle gazetecilerin baskı altında olmadığı bir Türkiye özlüyorum ve diliyorum. Bu kapsamda zorlu ve meşakkatli görevlerinde tüm gazetecilere başarılar dileyerek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarım."diyerek sözlerini tamamladı.


SEMA KARAOĞLU'DAN 10 OCAK MESAJI

Demokrasi, Özgür Ve Tarafsız Basınla Korunabilir
Gazetecilerin Susturulduğu  Bir Ortam İstemiyoruz
Gazetecilerin Hakları Anayasal Güvence Altına Alınmalı

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Kutlu Olsun

Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, yaptığı açıklama ile 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı en büyük mirasın demokrasi olduğunu hatırlatan Karaoğlu, demokrasinin de özgür, tarafsız ve bağımsız gazetecilerle korunacağını söyledi. Karaoğlu, zorlu şartlarda görevini layıkıyla yerine getiren gazetecilerin de gününü kutladı.



Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (Kigder)Başkanı Dr. Sema Karaoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Gazetecilerin gününü kutlayan Dr. Karaoğlu, özellikle yerel basın mensuplarının ağır ve zor şartlar altında çalıştığını belirtti.
Demokrasi Özgür Ve Tarafsız Basınla Korunabilir
İktidarın  basın üzerindeki baskısının devam ettiğini  belirten Karaoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı emaneti olan Demokrasinin de anca özgür, tarafsız ve bağımsız gazeteciler aracılığı ile korunabileceğini vurguladı.
Gazetecilerin Susturulduğu  Bir Ortam İstemiyoruz
Karaoğlu, "Basın çalışanlarının kamuoyunu aydınlatmak için objektif bakış açısıyla kişi hak ve özgürlükleri ve meslek etiğinin üstün tutulduğu özgür bir çalışma ortamında görevlerinin yerine getirebilmeleri demokratik toplumu yaratan en önemli unsurdur. Basının görevi, olayları hiç çarpıtmadan doğru bir  şekilde aktarmak ve insanların doğru bilgilenmesini sağlamaktır. Günümüz Türkiye’sinde  basının içinde yer alan bir  kesim ( ki; bir kısmının basınla bile ilgisi yok)ne yazık ki, iktidarın emir eri  gibi çalışıyor, iktidar ne derse onu yazıyorlar. Yanlışları dile getiren basın mensupları ise fişleniyor, ekonomik ve adli baskı altına alınıyor, susturuluyor. Susturulamayan gazeteciler hapse atılıyor, çalıştıkları kurumlara cezalar kesiliyor ve gazetecilerin başını kaldırması engellenmeye çalışılıyor. Türk Kadınları olarak,  hakikatleri dile getiren gazetecilerin susturulduğu bir ortam istemiyoruz. Hakikatler can sıkıyor bile olsa dile getirilmeli ve haber alma özgürlüğümüz engellenmemelidir. " dedi.
Basın Toplumun Müşterek Sesidir
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk, basını tarif ederken 'Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir' ifadelerini kullandığını hatırlatan Karaoğlu, " Biz de basını milletin müşterek sesi olarak görüyoruz. Milleti aydınlatmak basının görevidir. Topluma basın  yol gösterir. Bunları hakkıyla yerine getirebilmesinin şartı da özgür ve tarafsız olmasıdır. Elbette her basın mensubunun inandığı bir değer, savunduğu fikir ve idealindeki bir ülke tasavvuru olabilir , saygı duyarız ancak haber alma  özgürlüğümüzü istismar eden, yanlı haber yapıp toplumu yanlış yönlendiren, algı yaratan, meslek ahlak ve ilkelerine karşı tavırlar içinde olan basını da asla kabul etmeyiz ve onlara karşı da Türk Kadınları olarak tepkimizi koymaktan geri durmayız" şeklinde konuştu.
Gazetecilerin Hakları Anayasal Güvence Altına Alınmalı
Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Başkanı Dr. Sema Karaoğlu,  özellikle yerel basının yaşadığı sıkıntılara da ayrı bir parantez açtı. Karaoğlu,"Gazetecilerimizin sosyal güvenlik ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi ve özgürce işlerini yapmaları ve korkmadan haber yapabilmeleri mutlaka anayasal düzenlemelerle garanti altına alınmalıdır. Bağımsız ve tarafsız basın arzuluyor isek mutlaka basının ve çalışanların iktidarlara ve onların belediyelerinin sağladığı imkanlara mahkum olmamalarını sağlamalıyız." şeklinde konuştu. 
Gazetecilerin Özel Gününü Kutlarım
Dr. Karaoğlu, " Özgürlüklerin, demokrasinin güçlendiği, düşünceleri nedeni ile tutuklu bulunan gazetecilerin özgürlüğüne kavuştuğu ve basının üzerindeki baskıların kalkarak halkın gerçek haber alma hakkına  kavuşacağı günlerin özlemiyle saygılarımı sunuyorum. Tüm gazetecilerin bu özel gününü kutlar, hepsine sağlıklı ve huzurlu bir hayat dilerim” diyerek sözlerini tamamladı.



Yİ PARTİ KAYSERİ MİLLETVEKİLİ DURSUN ATAŞ'TAN 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ AÇIKLAMASI

 
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Gazetecilerin yıllardır bu günü kutlayamadıklarını söyledi. Ataş, çalışmaya çalışan gerçek gazetecilerin önüne her türlü engelin çıkarıldığı bu dönemde, iktidarın halka yönelik yalanlarına ‘kılıf bulunsun, gerçekler konuşulmasın” diye tek sesli medya yapısı oluşturma gayretinin de tüm hızıyla  devam ettiğini söyledi. AKP’nin bütün baskıcı girişimlerine rağmen, mücadele eden ve özgür basın için bu uğurda ağır bedeller ödeyenlerin olduğunu dile getiren Ataş, “Bu mücadelede yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen geri adım atmayanlar var. Devrine göre değil, her devirde gazetecilik yapan, yapmaya çalışan gazeteciler de, gelecek için bizlere umut veriyor” dedi.

 

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda buruk kutlandığını belirtti. Anadolu da bir çok  TV’nin, yerel gazetenin kapandığını, benzer durumun yaygın medyada da ortaya çıktığını ifade eden Ataş, “Ne yazık ki medya sektöründeki bu yaşananlarla birlikte işsizlik de sürüyor. Basın emekçilerinin sorunları da giderek büyüyor. Bu konuda Meclis’teki uyarılarımıza rağmen AKP gerekli adımları atmamıştır. Tüm sektörler gibi basın sektörüne yönelik önlem alınması, destek sunulmasına yönelik çağrılarımız karşılık bulmadı. AKP, basın çalışanlarının sorunlarına da kayıtsız kalmış ve hak kayıplarına vesile olmuştur” diye konuştu.

AKP, HER ALANDA OLDUĞU GİBİ MEDYA ALANINDA DA ADALETSİZ UYGULAMALARIYLA ÇIĞIR AÇMIŞTIR

Gazetecilerin bu günlerini doyasıya kutlayamadıklarını kaydeden Milletvekili Dursun Ataş, bunun yanında ülkenin özgür ve tarafsız basına olan özleminin de her geçen gün artarak devam ettiğini kaydetti. Basının AKP döneminde büyük yara aldığını ve çok sesliliğin aksine gün geçtikçe tekelleştirildiğini ifade eden Milletvekili Ataş, “Bir yanda AKP’nin eliyle tekelleşen medya diğer tarafta ise bütün zorluklara rağmen halkın sesi olmaya çalışan gazeteciler... Adında ‘adalet’ olduğunu iddia eden AKP, her alanda olduğu gibi medya alanında da adaletsiz uygulamalarıyla çığır açmıştır. Devletin resmi ilanlarında bile sadece yandaşı kollayan, yandaşı kalkındıran AKP, devlet imkanlarını özgür basının aleyhinde bir koz olarak kullanmıştır ve kullanmaya da devam etmektedir. Bu uygulamalarla birlikte de demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan basın ve basın özgürlüğü, gazeteciler büyük yara almıştır” dedi.

BASKI VE TEHDİTLERE BOYUN EĞMEYEN, HALKIN DOĞRU VE TARAFSIZ BİLGİLENDİRİLMESİ İÇİN FEDAKARCA GÖREV YAPAN GAZETECİLERİN GÜNÜ KUTLU OLSUN

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen sayıları azalsa da özgür ve tarafsız bir şekilde gazetecilik mesleğini yaşatmanın mücadelesini veren basın mensuplarının olduğunu ifade eden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Bu uğurda ağır bedeller ödeyenler var. Bu uğurda yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen geri adım atmayanlar var. Bu süreçte ödedikleri ağır bedellere rağmen, meslek ilkelerinden taviz vermeyen Gazetecilerin önemi bir kez daha anlaşılmıştır. Devrine göre değil, her devirde gazetecilik yapan, yapmaya çalışan gazeteciler, gelecek için de bizlere umut veriyor. Bu duygu ve düşüncelerle mesleğin ilkelerini yaşatmaya çalışan, ilkeli duruş sergileyen, baskı ve tehditlere boyun eğmeyen, halkın doğru ve tarafsız bilgilendirilmesi için fedakarca görev yapan, bu uğurda büyük mücadele veren, bedeller ödeyen basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum. İYİ Parti iktidarında Gazeteciler Günü'nün birilerinin yaptığı gibi sözde değil, özde yani gerçekten kutlanan bir gün olacağını da ifade ediyorum” diye konuştu.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Karnesi” Hakkında Basın Açıklaması
Bizim Gibi Otoriter Ülkelerde İlk Baskılanan Özgürlükler, İfade ve Basın Özgürlükleridir!
Türkiye Çalışan Gazeteciler gününü demokrasi ve basın özgürlüğü endekslerinde giderek gerilediği, gazetecilerin kalemlerini özgürce kullanamadığı, medyanın tekelleştiği, gazetecilerin keyfi olarak yargılandığı, tutuklandığı,baskı rejiminin her alana sirayet ettiği korkuikliminde kutlamaktadır. 
İktidar, medyayı haber alma hakkının bir parçası, basın özgürlüğünü ise Anayasal bir hak olarak görmemekte, medyayı kendi iktidarının kalıcılaşması ve kötü yönetiminin ifşa olmaması için kendi aparatı olarak kabul etmektedir. 
RTÜK, özgür yayın yapmaya çalışan televizyonlar üzerinde ‘iktidar sopası’dır. Mevzuat gereği görevi görsel iletişim ve ifade özgürlüğünü, farklı görüşleri ve çoğulculuğu güvence altına alıp, tekelleşmeyi önlemek olan RTÜK, ne yazık ki bu amacından tamamen uzaklaşmıştır. 
Kurul, 1 Ocak- 24 Aralık 2021 tarihleri arasında televizyonlara toplam 21 milyon 500 bin lirayı bulan idari para cezası vermiştir. Halk TV’ye 23; TELE 1’e 21; Fox TV’ye 15; KRT’ye 8 ve Habertürk’e 4 olmak üzere toplam 71 idari para cezası uygulamıştır. Oysa iktidara yakın haber kanallarına RTÜK tek bir ceza vermemiştir. 
Basın Konseyi’nin 2021 Raporuna göre ülkemizde 12 binden fazla basın çalışanı işsiz kalmış, çalışan gazetecilerin ise yüzde 78’i haber hazırlarken iktidarın baskısı nedeniyle oto sansür uygulama zorunluluğu hissettiğini ifade etmektedir. 
İktidar, gazetecilik mesleğini hakkıyla yapmaya çalışan gazetecileri ise kendisine düşman olarak görmekte ve cezalandırmaktadır. Ülkemizde gazeteci ve yazarlar bireysel olarak hedef altındadır, kimi zaman sokakta fiziki saldırılara maruz kalmakta, kimi zamansa siyasiler tarafından açıkça tehdit edilmektedirler. 
Onlarca gazeteci cezaevinde, yüzlercesi hakkında yargılamalar devam etmektedir. Türkiye Avrupa’da en çok gazetecinin cezaevinde tutulduğu ülkeler arasında ilk sıralardadır.TİHV verilerine göre; bu yıl en az 45 gazeteci gözaltına alınmış, 2 gazeteci tutuklanmıştır. 
Unutulmamalıdır ki, gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede hiç kimse özgür değildir.Demokratik bir toplumda bağımsız ve eleştirel basın, demokrasinin temel taşlarından birisidir.İleri demokrasilerde özellikle ötekinin sesini daha çok koruma üzerine politikalar geliştirilir.Yöneticiler ve siyasiler; basının ifade, eleştiri ve ithamlarının topluma ulaşma yollarını engellemeye çalışmazlar. Aksine farklı fikir ve görüşlerin toplumda özgürce gelişimini sağlarlar.Çünkü özgür ve çoğulcu kamuoyunun oluşumu ancak farklı görüşlerin tartışılması ve yayılması ile mümkündür. Çünkü basının kamunun gözü kulağı olma işlevi sağlıklı işlerse ancak o zaman gerçekler, hak ihlalleri, yolsuzluklar ve hukuksuzluklar ortaya çıkabilir. 
Oysa devlet baskısı ile yaşayan bir basının kamunun avukatlığı görevini yerine getirmesi mümkün olamaz. Ne yazık ki, bizim gibi otoriter ülkelerde ise ilk baskılanan özgürlükler ifade ve basın özgürlükleridir.Sayılar ve endeksler de bu içler acısı durumu zaten ortaya koymaktadır. 
DEVA Partisi olarak gazetecilerin görevlerini bağımsız bir şekilde ve kaygı duymaksızın yapabildiği çoğulcu, özgür ve mutlu bir Türkiye bilinci ile görevini ifa etmeye çalışan ilkeli gazete, radyo ve televizyonlar ile gerçek gazetecilerin “Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutlarız.

 
 



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum