SAHİ SENDİKA NEYDİ ÖĞRETMENİM?

DAĞLI; “Ülkemizde sendika deyince maalesef akla siyaset geliyor. Hangi ideolojiyi taşıyorsanız ona uygun sendikanın üyesi oluyorsunuz. Aslında bu durum üyelerin değil sendikaların kuruluş sorunudur. 
80 İhtilalinde memurlara sendika kurma, faaliyet yürütme yasağı geldi. Akabindeki yıllarda aşamalı olarak bu engel aşıldı ve sendikalar kurulmaya başlandı. Siyasi partiler sendika kurmaya başladılar. Hatta 2001 yıllarına kadar siyasi partiler, sendika genel merkez binalarının kiralarını, orada çalışan personelin maaşını ödüyordu. 
Öğretmen camiamıza bakıldığında da jenerasyon olarak bu dönemi yaşamış öğretmenlerimiz hakim. Dolayısıyla da maalesef ülkemizde sendika demek neredeyse siyaset anlamına gelecek dereceye gelmiştir. Öğretmenlerimizde sendikal anlayış da bu şekilde gelişmiştir. 
Eğitim Gücü Sendikası 2021 yılında kuruldu. 2020 yılında bir gece torba yasayla öğretmenlerin tatillerinin elinden alınmasına sendikaların tepkisizliğinden doğdu. Apolitik, siyasi veya vakıf vb bağlantısı olmadan kurulan sendikamızı öğretmenlerimize anlatırken aldığımız tepkiler çok şaşırtıcıdır. 
“Siyasete bağlı olmayan sendika mı olur?” “Şimdi siz hiçbir yere bağlı değil misiniz?” 
Öğretmenlerimiz her ne kadar sendika “sendika siyasi olmamalıdır” söylemlerinde bulunsa da apolitik kavramına inanmakta zorluk yaşıyorlar. Çünkü apolitik olarak Türkiye’nin ilk sendikası Eğitim Gücü Sen’dir. 
Geçtiğimiz seçim döneminde sendikaların Mayıs Ayı paylaşımlarına bir bakın. Mesela A sendikasının mayıs ayında bir başsağlığı bir de resmi yazı paylaşımı var. Ama günde en az on tane seçim tweeti var. Savunduğu partide o kadar paylaşım yok inanın. Bakabilirsiniz. Silmedilerse duruyordur. Durmuyorsa iletişime geçin ekran görüntüleri arşivimizde mevcuttur. Sendikalarınıza bakın. Doğruya doğru şimdi yetkili ve yandaş sendikanın, seçimde destekledikleri adayı açıklamalarına kızıyoruz. Muhalif olanların bir farkı var mı?
Siyasi bağlantılarından ötürü yandaşı da muhalifi de yapacakları işlerde üst akıllarına takılıyor. Öğretmene görevlendirme yazıyor. Yazan kişi kim? Öğretmenimizin üye olduğu sendikanın ilçe temsilcisi? Okul içinde öğretmeni mağdur eden kişi, öğretmenimizin üyesi olduğu sendikanın okul temsilci. Bu iki örnek de yandaş ve muhalif sendikalardan birer örnek. Farkı var mı? Yok çünkü siyasetin gölgesinde sendikalar. 
Bir de şu açıdan bakın. Muhalif sendikaları iktidar milletvekili veya Bakanları ziyaret ettiğini kaç kere gördünüz? Ya da yetkili sendikaların muhalefet milletvekillerini ziyaretini kaç kere gördünüz?
Eğitim Gücü Sendikasının web sitesini incelediğiniz her partinin kapısını rahatlıkla çalış görüşebildiğini, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının sorunlarını iletebildiğini göreceksiniz. Çünkü Eğitim Gücü Sen sadece mücadele için kurulmuştur.
Maalesef acı olan tarafı da öğretmenlerimizin sendikalara karşı güveni kalmadı denilecek kadar azaldı. Öğretmenlerimizi anlıyoruz. Aynı camiadayız. Sendikaların bir işlevinin olmadığına dair negatif inançlarını kıracağız. Siyasetten uzak, bir üst akla ihtiyaç duymadan sadece öğretmen ve eğitim çalışanları ile mücadele edildiğinde sorunların nasıl çözüldüğünü, kazanımlar elde edilebildiğini öğretmenlerimize yaşatarak göstereceğiz. 
Her şeyin sadece ve sadece öğretmen ve eğitim çalışanları için olduğunu yaşadığımız günler için Eğitim Gücü Sendikası olarak biz buradayız.” Dedi.