Erciyes Üniversitesi  Uygulamalı Matematik öğretim görevlisi ve  UNESCO GEP üyesi Prof.Dr. Fatma Bozkurt, dikkat çeken bir Almanya paylaşımı yaptı.  Fatma Bozkurt Facebook hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: 

Almanya Savaşa Hazırlanıyor: NATO ve Rusya Arasındaki Gerilim Büyüyor!

Son dönemde Avrupa’da savaş ihtimaline karşı hazırlıklar hız kazanıyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius’un açıklamaları ve ortaya çıkan gizli belgeler, Almanya’nın olası bir savaş senaryosuna karşı ciddi önlemler aldığını gösteriyor.

 

Almanya’nın Endişe Kaynağı: Baltık ve NATO’nun Doğu Kanadı

Almanya’nın savaşa hazırlıklarını detaylandıran Operationsplan Deutschland isimli gizli belge, Rusya'nın Baltık devletleri (Estonya, Letonya, Litvanya) üzerine yönelik bir saldırıyı yönlendirebileceği endişesini gündeme getiriyor.

Bakan Pistorius, Rusya'nın NATO’nun doğu kanadını test edebileceği konusunda uyarıda bulunarak, özellikle Kasım ayında ABD seçimlerinin etkisi altında Kremlin’in saldırı emri verebileceğini belirtti.

Henüz böyle bir senaryo gerçekleşmemiş olsa da, Almanya hem sivil hem de askeri alanda ciddi önlemler alıyor. Örneğin, Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Ofisi (BBK) tarafından yayımlanan acil durum rehberi ile vatandaşlara su, gıda ve ilaç gibi temel malzemelerin stoklanması öneriliyor.

Ayrıca Bundeswehr, şirketleri enerji kaynaklarında öz yeterlilik oluşturmaya ve lojistik altyapılarını güçlendirmeye yönelik çalışmalarına hız verdi. Askeri hareketlilik açısından ise Almanya, NATO'nun doğu kanadına asker ve malzeme sevkiyatında lojistik bir merkez olarak stratejik altyapısını modernize ediyor.

"Operationsplan Deutschland"

Operationsplan Deutschland, Almanya’nın bir NATO savunma senaryosunda oynayacağı kritik role odaklanıyor. Belgede şu unsurlar dikkat çekiyor:

  1. Dönüş Noktası Olarak Almanya: Almanya, NATO’nun lojistik merkezi olarak binlerce asker, silah, ilaç ve lojistik malzemeyi doğu Avrupa'ya sevk etmekle yükümlü.
  2. Sınırlı Enerji ve Personel: Alman ordusu, şirketlere enerji kaynaklarında öz yeterlilik (dizel jeneratörler veya rüzgar türbinleri gibi) oluşturma ve yedek personel (TIR sürücülerinin eğitilmesi gibi) planları yapmalarını tavsiye ediyor.
  3. Hibrit Tehditler: Rusya, geleneksel bir savaş yerine hibrit savaş yöntemlerine ağırlık veriyor. Casusluk, siber saldırılar, sabotaj ve drone kullanımı artış gösteriyor.

Ayrıca Operationsplan Deutschland'da detaylı planlamaların bulunduğu vurgulanıyor. "Putin saldırısı, gizli belge olan Operationsplan Deutschland'da tanımlanıyor," diye yazıyor kaynaklar.

İnanılmaz bir şekilde 1000 sayfadan oluşan bu belge, sürekli geliştirilen ve asla tamamlanmayan bir plan niteliğinde (Kaynak: Frankfurter Allgemeine Zeitung).

"Putin uzun süredir NATO'ya karşı hibrit bir savaş yürütüyor. Bu hibrit savaş stratejisi, siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları, enerji altyapılarına sabotaj girişimleri ve drone kullanımı gibi unsurları içeriyor.

Almanya’da artan siber güvenlik ihlalleri ve kritik altyapıları hedef alan sabotaj girişimleri, bu tehdidin somut etkilerini gözler önüne seriyor. Örneğin, demiryolu ve enerji hatlarına yönelik bilinmeyen sızdırma girişimleri ve dezenformasyon kampanyaları Almanya’nın sınavdan geçtiği alanlar arasında bulunuyor." ifadeleriyle bu tehditlerin ciddiyeti vurgulanıyor.

 

Alman Firmalarına İş Dünyasında Uyarılar

Hamburg’daki bir şirket etkinliğinde Alman ordusundan Oberstleutnant Jörn Plischke, şirketlerin savaş senaryosunda hazır olması gerektiğini belirtti.

 "70% TIR sürücüleri Doğu Avrupalılardan oluşuyor. Olası bir savaşta bu insanlar nerede olacak?" sorusunu sordu ve şirketlerin yedek planlar oluşturmasını önerdi.

Ayrıca Almanya’da, Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Ofisi (BBK), vatandaşlara yönelik bir rehber yayımladı.

Bu rehberde su, uzun ömürlü gıda, ilaç ve diğer temel malzemelerin acil durum stokları olarak hazır bulundurulması öneriliyor.

Rehberde bireysel ve aile bazında acil eylem planları oluşturulması da önemle vurgulanıyor (Kaynak: BBK - bbk.bund.de).

Finlandiya’nın Tecrübesi: Avrupa’ya Bir Model

NATO’ya yeni katılan Finlandiya, 1939’daki Sovyet işgalini unutmadan sürekli bir savunma stratejisi uyguluyor.

Son yıllarda Finlandiya, savunma altyapısına büyük yatırımlar yaptı.

Sınır boyunca yeni güvenlik bariyerleri ve izleme sistemleri kurarak Rusya ile olan 1.300 kilometrelik sınırını güçlendirdi.

Ayrıca savunma harcamalarını NATO standartlarına uyacak şekilde arttıran Finlandiya, yeni nesil silah sistemleri ve altyapı modernizasyonu projelerini devreye soktu.

Hibrit savaş tehditlerine karşı ise siber güvenlik çalışmalarına öncelik vererek, kritik altyapıların korunmasını hedefliyor.

 

Sonuç: Diplomasi İhtiyacı

Almanya’nın savaş senaryolarına karşı hazırlıkları, Avrupa’nın genelinde artan endişeleri ve hibrit tehditlerle mücadeleyi yansıtıyor.

Benzer önlemler, Avrupa'nın diğer ülkelerinde de görülüyor. Örneğin, Polonya sınır güvenliğini güçlendirmek için NATO birlikleri ile ortak tatbikatlar gerçekleştirirken, Baltık ülkeleri sınır tahkimatı ve sözde çok katmanlı savunma sistemlerini geliştiriyor.

Özellikle Estonya, siber güvenlik alanında Avrupa'nın lideri konumuna gelirken; Litvanya ve Letonya da stratejik altyapılarının korunmasına odaklanıyor.

Bu ortak çabalar, Avrupa'nın hibrit tehditlere karşı daha dayanıklı hale gelmesini sağlamaya yöneliktir. Ancak uzmanlar, diplomasi ve caydırıcı gücün önemine vurgu yaparak, bölgeye barışın tekrar hakim olabilmesi için çabaların sürmesi gerektiğini belirtiyor.

Haber: Mustafa DURAN / AYAKLIGASTE.COM