‘Karbon Ayak İzi Hesaplaması Sürdürülebilirlik Raporu ve Sınırda Gümrük Vergisi Düzenlemesi Semineri’’ Düzenlendi
2 Ekim 2024 tarihinde Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin ev sahipliğinde, Kayseri Sanayi Odası,
Kayseri Ticaret Odası, İncesu OSB, Mimarsinan OSB, KAYSER A.Ş., KOSGEB İl Müdürlüğü,
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odamızın katkılarıyla ‘’Karbon Ayak İzi Hesaplaması Sürdürülebilirlik Raporu ve Sınırda Gümrük Vergisi Düzenlemesi Semineri’’ düzenlendi.
Seminere, Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Latif Başkal ve Cengiz Leblebicioğlu, Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Baloğlu, İncesu Organize Sanayi Başkanı İrfan Püsküllü, KAYSERİ A.Ş. Müdürü Ahmet Faydalı, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Özgür Çakıcı, akademisyenler, davetliler ve sanayiciler katıldı.
Makine Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol konuşmasında, ‘’ Kayseri Organize Sanayi Bölge Başkanlığımız ile birlikte düzenlemiş olduğumuz Yeşil Dönüşüm ve sınırda karbon vergisi seminerimize hoş geldiniz diyor, hepinizi şahsım ve yönetim kurulum adına saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce nazik ev sahipliği ve katkılarından dolayı Mehmet YALÇIN başkanımın şahsında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.
İklim değişikliği, insanlık için en büyük meydan okumalardan biri haline gelmiş bulunmaktadır. Harekete geçmezsek, gezegenimizin geleceği tehlikeye girecektir. Karbon ayak izimiz, bireysel ve kurumsal olarak çevremize olan etkilerimizi anlamamızda kritik bir araçtır. Bu nedenle, karbon ayak izimizi hesaplamak ve nasıl azaltabileceğimizi öğrenmek, sürdürülebilir bir gelecek için atılacak önemli adımlardandır.
Bugün, alanında uzman konuşmacılarımızla birlikte, karbon ayak izimizi nasıl hesaplayabileceğimizi, bunu hangi yöntemlerle azaltabileceğimizi ve sürdürülebilir yaşam tarzları oluşturmanın yollarını tartışacağız.
Kayserimiz tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Şehrimiz stratejik konumu sayesinde Antik Çağ'dan itibaren başlayıp, Cumhuriyet döneminde sanayileşme ile devam ederek hem yerel hem de uluslararası ticaret için cazip hale gelmiştir.
Günümüzde ise Kayseri, özellikle sanayi, tarım ve ticaret alanında önemli bir şehir olmaya devam etmektedir. İhracat rakamları ve Avrupa ile olan ticari ilişkiler, şehrin ekonomik gücünü artırmaktadır.
Kayseri'de ihracatın %50' den fazlasının Avrupa'ya yapılması, şehrin ticari ilişkilerinin ve pazar çeşitliliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu durum, Kayseri'nin Avrupa pazarında rekabetçi ürünler sunma kapasitesini ve ticaret stratejilerini güçlendirmektedir.
Bu gerçekleri göz önünde tutarak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek olan AB yeşil mutabakat uyumu ülkeleri karbon salınımlarını azaltmaya yönlendirecek ve sınırda karbon vergisi gibi mekanizmaların yaygınlaşmasını sağlayacaktır.
Karbon vergisi, çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek ve karbon salınımını azaltmak amacıyla uygulanan bir vergi türüdür. Bu vergi, genellikle sanayi, enerji üretimi ve ulaşım gibi alanlarda yüksek karbon salınımına neden olan faaliyetleri hedef alır. Karbon vergisi, karbon salınımını yüksek olan sektörlere ek maliyetler getirebilirken, yeşil teknolojilere ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına yatırım yapmayı teşvik edecektir. Bu durum, hem işletmeleri hem de hükümetleri daha sürdürülebilir uygulamalara yönlendirecek ve ihracatta rekabet artacaktır.
Karbon vergisinden etkilenmemek ve ihracatı artırmak için işletmelerin bazı stratejilere odaklanması gerekmektedir. Öncelikle, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, karbon salınımını azaltarak vergi yükünü hafifletecektir. Ayrıca, çevre dostu ürün geliştirme ve sürdürülebilir üretim süreçleri, rekabet avantajı sağlamaktadır.
Kurumlar olarak, sürdürülebilirlik hedeflerimizi belirlemek ve karbon ayak izimizi azaltmak için stratejiler geliştirmek zorundayız. Bu sadece çevremiz için değil, aynı zamanda markamızın değerini artırmak için de kritik bir adımdır. Tüketiciler, giderek çevreye duyarlı markaları tercih etmektedir.
Sonuç olarak, karbon ayak izimizi hesaplamak ve bu bilgiyi sürdürülebilirlik için kullanmak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir sorumluluktur. Hep birlikte atacağımız adımlar, geleceğimiz için büyük farklar yaratacaktır.
Unutmayalım ki, her küçük değişim büyük bir etki yaratabilir. Hepinizi, bu yolculukta sorumluluk almaya ve birlikte hareket etmeye davet ediyor, katılımlarınız için teşekkür ediyorum.’’ ifadelerini kullandı.
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın seminerde yaptığı konuşmasında, “Ekonomik ilişkilerimizin olduğu her ülke ve birlik, ticaretin koşullarını belirleyen yeni normlar tanımlamaktadır. Global ekonomide ben de varım diyen her işletmenin ve her ülkenin kendini yeniden konumlandırma zarureti ortaya çıkmaktadır. Üretimin artırılması ve daha fazla ihracata ulaşılabilmesi için yeni koşullara ayak uydurulması zorunludur. Sanayicilerimiz bilgi sahibi olmalıdır ve gelecek projeksiyonlarını en iyi şekilde oluşturabilmelidir. Bu bakımdan, seminerimizde paylaşılacak bilgilerin ve yapılacak değerlendirmelerin büyük önem arz ettiğine değinmek istiyorum.” dedi.
Seminerde konuşan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, “Sadece sanayicilerimiz ve yatırımcılarımızı ilgilendiren bir konu değil, tüm ülke ve şehrimizi ilgilendiren bir konudur. Burada ihracatta tabi ki önemli, kurum ve kuruluşların tamamının bu alanda neler yapılabileceğine kafa yorması gerekir. O açıdan da bizlerde yerel yöneticiler olarak bu konuda neler yapabileceğimize kafa yoruyoruz. Hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın ve kıymetli eşinin de bu alanda yapmış olduğu yeşil dönüşün gayretlerinden dolayı minnet duyuyor, teşekkür ediyoruz. Bizlerinde bu alanda nasıl katkı sağlarızın gayreti içerisinde olduğumuzu hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.
Odak Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Berrak Özdemir, ‘’ Avrupa Birliği’nin özellikle Yeşil Mutabakat çerçevesinde getirdiği düzenlemeler, Türkiye gibi önemli ticari partnerlerin de karbon salınımı ve sürdürülebilirlik konularında belirli standartları karşılamasını zorunlu kılıyor.
AB, 2050 yılına kadar karbon nötr bir kıta olmayı hedefliyor ve bu doğrultuda sanayi, tarım, enerji ve ulaşım gibi birçok sektörde sıkı düzenlemeler uygulanmaya başlandı.
Bu düzenlemeler, sadece büyük sanayi tesislerini değil, kamu kuruluşlarını, ulaşım sektörünü ve tarım alanlarını da kapsıyor. AB’nin "Sınırda Karbon Düzenlemesi" gibi politikalar da dış ticaret yapan ülkeleri, ihracat ürünlerinin karbon ayak izini minimize etmeye teşvik ediyor.
Bu da Türkiye'nin ihracat yapabilmesi için Avrupa standartlarına uygun üretim yapmasını zorunlu kılıyor.’’ Dedi.
Açılış ve bilgilendir konuşmalarının ardından, uzmanlar tarafından katılımcılara Karbon Ayak İzi Hesaplaması, Sürdürülebilirlik Raporu, Sınırda Gümrük Vergisi Düzenlemesi ve teşvikler başlıklarında bilgilendirmede bulunuldu.