Zeynep HAŞEMİ

    Zeynep HAŞEMİ

    Konuk Yazar

    Ordu'yu Ordululara Tanıtım Günleri (!)

    08 Kasım 2021 - 17:32

    Malum pandemi nedeniyle bir yıl tüm festivaller, kültürel organizasyonlar vb tüm aktiviteler askıya alınmıştı.

    Bu kısır ve zorlu sürecin ardından hayatın normale dönmesiyle kültürel, ticari sosyal aktiviteler yeniden başladı.

    Bu kültür günlerinden biri de Ordu tanıtım günleriydi. Festivali ziyaret etmek için çıktık. 
    İstanbul'un o hain trafiğiyle boğuşarak nihayet Yenikapıya festival alanına ulaştık.
    Ulaştık fakat sadece muhite ulaştık festivalin olduğu alanı ıskaladık.

    Dahası yan taraftaki alanda koşu maratonu organizasyonu olması nedeniyle bir kalabalık, bir curcuna nevrimiz döndü.

    Üstüne üstelik elinde mikrofon zangır zangır dj lik yapan feraset yoksunu kız "Ordu günleri sol alanda" diye anons yapıyordu bu uyarıyı dikkate alıp yanlış yöne kalabalığın ardına takıldık.

    Hani eskilerin İstiklal caddesindeki durum varya aynen öyle...
    Çocukken tv den İstanbul istiklal caddesindeki insan selini görünce hem  hayret eder, hem de heyecanlanırdım. Dogrusu biraz da korkardım.

    Çocuk aklımla başlardım distopik hayali senoryalar kurmaya.

    Kendimi hayalen orada görür ve kaybolma korkusuyla hayalden sıyrılırdım.
    Çocukluk bambaşka bir dünya, mantık aranmaz, hayallerin sınırı olmaz.

    Neyse konumuza dönelim. ferasetsiz dar düşünceli dj  sol yanı kendinin içerdeki durumuna göre belirtip dısardan gelenleri ters istikamete yönlendirmesiyle düştük kalabalığın peşine istiklal caddesindeki durum gibi git babam git.

     Git git yeni kapı metroya vardık Ordu festivalinden eser yok.

     Geri döndük tabi ayaklarım perişan ayakkabı ezmiş ayak tabanımı.

     Hem sinirlenmis hem yorulmuş bir halde "Gevrek smitlerim var" diyen simitçiye sordum.
    Bereket versin eksik olmasin simitci navigasyonun yapamadığıni yapmış bize tam tarifi yapmıştı.

    Festival kapisıni bulmuştuk el yordamiyla.

    Kapiyi ararken bizim gibi kapıyı arayan başka insanlar da vardı.
    Yazik ki "Ordu Günleri " Dış alan yönlendirmesi eksik neredeyse uyarı yönlendirme yoktu.

    Bir iki yetersiz bez afiş dışında yönlendirme yoktu.
    Bu bez afişte de ha orada, ilerde bir parmak işareti...

     Ha orda da tamam ama nerede ? Sağ mı sol mu? Aşagı mı yukarı mı ? Neresi?
    Neredeyse  gitmekten vazgeçecektim ki içimdeki o mücadeleci iç sesim" Kızım buraya kadar geldin , yoruldun dönmek olur mu ? Zaman harcadın" diyen sesim gitmemekten vazgeçirdi beni.

    Girdik festival kapısından kapıdan hes koduyla alıyorlar.
    Kodumuzu okutup girdik. 
    Tipik tanıtım günleri formunda bir organizasyon. Orduyu Ordululara tanıtım günleri olmus her zaman ki gibi.


    Adını yanlış seçmişler. Madem kendi kendine tanıtım olacaktı, ismi "Orduyu Ordululara tanıtım günleri"yapılsaymış.
    Bir kaç stant dolaştım. Gülyalı ilçesinin standına baktım belediye başkanı Ulaş beyi tebrik edecektim. Yoktu, sanırım röp veriyordu o esnada. Tabi tebrik etme firsatım olmadı. 

    Gözüm şöyle yerel yazar standı aradı, sadece iki yazar standı vardı. Bayan olan yazarımızın standına yaklaştım selam verdim. Tanıştık, karşılıklı kitaplarımızı imzaladık. Bir süre muhabbet ettik. Zarif birikimli bir hanımefendi Leyla Salbaş hanım.
    Tek artım Leyla hanımla tanışmak oldu.

    Ve fotoğraf cekip hızla kalabalık, burun buruna sürtünerek yürüyen insan selinden hızla uzaklaştık.Belli ki pandemi kuralları kimsenin umurunda değildi. Kalabalığın haddi hesabı yoktu. Şöyle bir insanları süzdüm. Çelişkiler yumağı bir toplumuz. Bir yandan kurallar, bir yandan kuralları hiçe sayan alışkanlıklarımız.

    Bir  yazar olarak fikrimi, gözlemimi, yaşadıklarımı belirttim.

    Amacım kimseyi yermek değil, yapılan yanlışların terkedilmesi, eksikliklerin giderilmesi ve daha faydalı festivaller düzenlenmesi.

    Darılma kırılma olmasın lütfen.
    Sevgi Saygılarımla...

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum