Zeynep HAŞEMİ

    Zeynep HAŞEMİ

    Konuk Yazar

    ÇOCUKLARIMIZ BİZİM AYNAMIZ!..

    22 Haziran 2021 - 17:36

     

    Gençlik nereye gidiyor" diye soruyoruz sürekli.

    Bizden önceki yetişkinler de öyle demiştir muhakkak ve onlardan öncekiler de...
    Geçtiğimiz aylarda bir hadise olmuştu. 

    Ergen bir kız çocuğu, annesiyle kavga ediyor ve akabinde alışveriş yaptıkları mağazanın merdiveninden aşagı ittiyor.  anne ne olduğunu anlamadan kendini acılar içinde kıvranır bir şekilde yerde buluyor. Bu olay üzerine insanlar büyük bir tepki verdi.


    Evet tepki verilmesi gereken bir durum, fakat bir de resmi ters çevirip okumak lazım.
    Çocuklar anne babaların aynasıdır. Çocuğun karakteri oluşurken anne ve baba ne verdiyse ya da "veremediyse" çocuk o aynadır. 

    Evet anneye üzülelim lakin anne de suçsuz değildir. Hamuru şekillendiren fırıncıysa çocuğu şekillendiren anne babadır.

    İşim gereği velileri çokça gözlemeleme vaktim olmuştur.
    Çocuklarını gereksiz şekilde şımartmayan çok az ebeveyn vardı.

    "Kendini koru, seni döveni sen de döv, kendini ezdirme" Çocuğa daha yolun başında şiddet  telkin edilip öğretilmektedir. Ebeveyn şunun farkında değil. Bugün telkin ettiğin şiddet yarın sana da döner.

    Halbuki çocuk yetiştirirken ona şiddeti tavsiye etmek yerine problemi çözme yöntemi öğretilmelidir. Merhamet ve sevgi ile sorun çözmeyi öğretmek gerekir. 

    Tabi ebeveyn önce bu yolu kendisi tatbik etmelidir. 

    İstisnalar hariç (psikolojik vaka) suçun yarısı çocuktaysa, yarısı da ebevyndedir. Zamanında yaşayamadıklarını "ben yaşamadım çocuklarım yaşasın" diyerek çocukların adeta kişiliğini heba etmektedirler.

    Ortaya doyumsuz, hımbıl, serkeş, asalak nesiller çıkıyor.

    Ahlak ve karakter oluşumunda anne birinci derece rol modeldir.

    Bir adım sonrası babadır.

    Müslüman bir toplum olarak Kur'an ve hadislerin bu konuda neler dediğini yeterince çocuklarımıza benimsetiyor muyuz emin değilim.

    Ahlaki dejenerasyonun bir başka sorunu Y ve Z kuşağının  ahlaki değerler konusunda zayıf  olmalarıdır. 

    Bunun nedeni anne babanın hızla gelişen teknoloji ve iletişim ağlarına uyum sağlayamamaları bilinçle hareket etmemeleridir.

    Anne- baba çocuğunun internette nelerle meşgul olduğunu bilmeli.

    Bilmesi için de bu mecralar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Kız erkek farketmez çocuklarımız şiddet oyunlarının pençesindedir.

    Çocuklar bir nevi kendi

    "Ahlaki kurallarını " oluşturmuş durumdadır. O na göre anneye bağırmak, argo kelimeler kullanmak, hatta anneyi tartaklamak kendini savunmaktır. 

    Çocuk yetiştirmenin manevi-ahlaki boyutunu çok çok önemsemek gerek.

    Maddi boyutunun önmsendiği kadar manevi boyutu üzerinde durulsaydı şüphesiz bugün annesini merdivenden iten kız çocuğu ve annesini konuşmazdık. Bu hadise Karakter ve Değerler eğitiminde vaka olarak işlenecektir elbette.

    Neden ve niçini ele alınacaktır.

    Olayların bir de hikmet boyutu vardır. Anne kız hadisesi bana yaşanmış ilginç bir hadiseyi-hikayeyi hatırlattı.

    Hikaye şöyle:Vakti zamanında serkeş bir genç, bir kadına tecavüz eder fakat olay müsebbibi i bulunmadan dava kapanır gider.

    Aradan yıllar geçer genç adam artık elli atmış yaşlarında ahlaki sorumluluğunu yerine getiren etrafta sevilen biridir.

    Gel zaman, git zaman mahalleden bir kadına tecavüz edilip öldürülür.
    Hadise bu adamın üzerine kalır.

    Halbuki adam masumdur.

    Adam tutuklanır götürülür.
    Adam yıllar öncesini anımsar ve derki etrafındakilere :"Şüphesiz ben bu kadına ne tecavüz ettim, ne de öldürdüm.

    Ben bu davanın masumuyum.

    Fakat yıllar önce gençliğimde bir kadına tecavüz ettim cezamı çekmeden kimse bilmeden olay unutuldu gitti. İşte ben şimdi o tecavüzün cezasını çekiyorum. " der.

    Değerli okuyucularım bu ve bunun gibi hadiselerden kendimize çıkarcak sayısız ders vardır.
    Hadiselerin tek bir yönü bulunmamaktadır.

    Anne babalara tavsiyem amacınız daima İyiliği öğretmek olsun.
    İyilik de kötülük de döner sahibini bulur.

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum