El birliği ile futbolumuzu dibe vururduk.
Son 15 yılda FIFA sıralamasında 9 ncı sıradan 56 lara, şimdi 36 ncı sıraya düşüren Ülke olarak rekor kırdık.
Futbol yorumculuğu, yerini hakem eleştirmenliğine bıraktı.
Hakem eleştirileri Reyting getiriyor. Çünkü kamuoyu o programlara rağbet gösteriyor. O programlarda 4 takımın kural bilgisinden yoksun birer "temsilcisi" sözde takımını savunurken, kamuoyu kışkırtılıyor.
15 yıldır dönüşümlü bir grubun hakem yöneticiliğine gelmesine destek veren bu yorumcular, MHK talimatı uygulayıp kuralı gözardı eden hakeme prim verdiriyorlar.
Her değişen oyun kuralı, bizde menfaat doğrultusunda uygulanması yönünde hakeme talimat veriliyor. Birde yabancı bir eski hakemi eğitimci diye getirip destek alıyorlar.
Bu talimatları öğrenen Futbolcular, rakibine kart verilmesi için darbe yemiş gibi yerde kıvranıp numara yapıyorlar.
Rakibinin atağını kesmek isteyen futbolcu elini arkasına bağlayıp müdahale şansını zora sokmaya başladı.
Yardımcı hakemlere VAR uygulanan maçlarda " şüpheli ise devam" diyen kural golü desteklemek istiyor. Bizim hakemler 1-2 metre ofsaytı devam ettirip sonuçlanınca bayrak çekip oyunun temaşa zevkini yok ediyor, hatta sakatlıklara sebep oluyor.
Hava topuna çıkan futbolcunun yüzüne teması hakemler o kadar abartıyor ki goller iptal oluyor, kartlar havada uçuşuyor.
TV'lerde Ayağa basmalar gündemde olunca, hakemlerin en dikkat ettiği pozisyon haline gelip, sesi çok çıkan takım avantaj sağlıyor.
Kayserispor 'un penaltısı verilmemiş, VAR izle dememiş, temas olduğu halde hakemi aldatmadan oyuncusu ihraç edilmiş kimi ilgilendiriyor ki?
Başakşehir doğranmış kime ne?
Hatayspor bu hakemle 10 maç oynasa yenemezmiş kim bahsediyor ki?
Önemli olan kendilerini o makama getirenler için hakeme talimat verip yerini garantilemektir.
Ülkemizdeki işsizlik sorunu bilinirken Cumhurbaşkanı kadar maaş alan genç hakemimizde düzene uyuyor, çok görmeyelim.
FACEBOOK YORUMLAR