REYTİNG UĞRUNA!

Eskiden siyah beyaz televizyonlar vardı, o zamanlarda eski Türk filmleri yayınlanırdı.

Türk örf ve ananelerine uygun programlar yayınlanırdı. Tek kanal vardı izlenebilen.
Yılbaşı gecelerinde gece yarısından sonra o dönemin en meşhur sanatçıları çıkardı.

Ben bu sanatçıları izlemek için çıkacağı saati dört gözle beklediğimi bilirim. Müstakil evimizin çatısındaki anten döndüğü zaman ki hışırtılı olarak izlediğim televizyonun izleme tadını şimdilerde hiç alamıyorum nedendir bilinmez.

Sanırım bizler toplum olarak birçok değerimizi tükettik, tüketmeye de devam ediyoruz. Belki de bütün bunlar bu sebepten kaynaklanıyordur kim bilir? Geçmişe hep özlem duyarak yaşıyoruz.
Şimdilerde ise çanak antenler, dizi-sinema kanalları, dijital platformlar, sosyal medya ağları ile bilgiye erişim kolaylaştı artık herbilgi bir tık uzağımızda…

İstediğimiz her bilgiye kolay erişebilirlik mi ki acaba eski tadı alamama sebebimiz.
Aile yapımızı olumsuz olarak etkileyen programların yayınlanmaması için hiçbir çaba göstermiyoruz.
Aslında şöyle baktığımızda ailece oturup izleyebileceğimiz program ve dizilerin sayısı bir elin parmaklarını bile bulmuyor.

Televizyon kanallarında acayip şekilde bir dizi ve program furyası ön planda şu sıralar.
İzlenme, reyting uğruna her yol mubah olmaya başladı. Her türlü manevi değerler hiçe sayılıyor.

Yarı çıplak kadın ve erkekten oluşan bir grup insanlar, sözde yarışma adı altında gözlerimizi çıplaklığa alıştırarak o parkurdan, bu parkura koşturup izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyorken.

Tamamı düzmece kadın kuşağı programlarını ele alarak devam edelim. Kimin eli, kimin cebinde olup, çoluk çocuğumuzun ahlak yapısını bozma eğilimine giriliyor.

Bunların hepsi normalmiş gibi her türlü ahlaksızlıklar reyting uğruna gözümüze gözümüze her gün sokulmaya devam ediyor.Ahlaksızlık normalleştiriliyor.

Kurmaca yemek programlarını da görmemek ne mümkün. Bu programla da dedikodu, kavga, gıybet vs. ile beynimizi yıkamaya devam ediyorlar.

Gel gelelim yapımcılara maliyeti yüksek dizilerin zararlarını karşılamak için her türlü entrikadan kaçınılmadan yazılan senaryolara. Dizi tutacak ki izlensin ve reklam alınsın. Aksi halde onca harcanan paralar çöpe atılmış olacak. Dizilerde entrika olmazsa izlenme oranları düşük oluyor ne yazık ki!

Evet, işte o bahsi geçen dizileri ele alacak olur isek onlarında televizyon programlarından kalır yanı yok. Sadakatsiz ve karısını aldatan adamın, uğruna evliliğini bitirdiği yeni evlendiği karısından da hemencecik gönlü geçiveriyor yeniden eski karısına dönebiliyor. İki kadını birden kandırabiliyor. Yalanlarını ayuka çıkarıp, her türlü dolapları çevrilebiliyor.

Bir diğer dizide evlenmek üzere olan zengin bir ailenin oğlu konumundaki bir erkek, kendisine kurban olarak yarı yaşındaki bir kız çocuğunu seçiyor ve onu kandırana kadar çabalıyor. Duyguları ile oynadıktan sonra da bu yaptığı yetmezmiş gibi birde rezilliğinin duyulmaması için şiddete başvurup, kızı öldüresiye dövüyor. Ve işin acısı da parası ile yaptığı her türlü ahlaksızlığın üzerini örtebileceğini düşünüp, her işin içinden paranın gücü ile çıka bilineceğinizannediyor.

Gelelim bir başka diziye öz annesi ve kız kardeşinin arkasından türlü dolaplar çeviren, kız kardeşinin eşi ile gizli kaçamak aşk yaşayan bir kadının entrikalarını görüyoruz. Sürekli bir entrika var mutlaka.

Bu bahsi geçen dizileri de köşe yazımı yazmak için yaptığım araştırma sonucunda gördüm!
Bu ve buna benzer çok sayıda dizi ve program var ben en çok izlenenleri seçmeye gayret ettim.
Yani anlayacağınız dizilerinde, programlarındabirbirinden farkı yok al birini vur ötekini diyebiliriz.
Çok televizyon izleyen biri değilim. Televizyon izleme konusunda seçiciyimdir.

Birkaç dizi ve program harici laf olsun, izlemek olsun diye televizyon izlemem.
Son zamanlarda en kaliteli yapımları ailece TRT ekranlarında izliyoruz diyebilirim.

TRT dizilerinde aile yapımıza zarar vermeden umut vadeden dizileri izleyebiliyoruz.
Tarihe ışık tutan dizileri ile TRT bu sezona damgasını vuracak yapımlara imza atmaya devam ediyor.
Ben bu bağlamda TRT’ye böyle kaliteli dizileri izleyici ile buluşturduğu için bir teşekkürü borç bilirim.
Aslında bizler izleyici olarak bu dizilerin, programların izlenme oranlarını yükseltmeye devam ettiğimiz sürece bu program yayınlanmaya devam edecek.

Hatta devam etmekle de kalmayıp, reyting uğruna edepsizlik, entrika v ahlaksızlık adına ne varsa izlettirilip normalleştirilmeye devam edilecek diyebilirim.

Bir zamanlar evlilik programları vardı ben defalarca RTÜK’e şikâyet ettim. Ayrıca köşe yazılarımda da yazdım. Benim çocuklarım neden böyle ahlaktan, edepten uzak programları izleyerek büyüsün ki!
Onları normal bir şeymiş gibi görsün ki! Şükürler olsun bu programlar kaldırıldı, o programdan çıkan ve ön planda olan sözde gelin adaylarının şuan ki halleri ise içler acısı…

Para, şan, şöhret uğruna, resmen rezalet diz boyu olmaya başladı. Gençlere kötü örnek olunuyor.
Her şey bizim elimizde televizyon dizilerinde, programlarında seçici olmalıyız.

Türk aile yapımıza uymayan hiçbir programa, diziye rağbet göstermemeliyiz.

Biz onları izlemediğimiz zaman, izlenme oranları düşer yayından kaldırılır.
Bu uygunsuz programlar, dizileryerini daha seviyeli yapımlara bırakabilir diye düşünüyorum.
Yanlış mı düşünüyorum? Saygıyla…