PERVANE…

Hayatın birinci kuralı şudur ki;
Hayat sizi yaptığınız işler ve başarılarınız ile bir basamak yukarı çıkarınca, aslında sizi yalnızlığa bir adım daha yaklaştırıyor. Bir yandan yükselişe geçerken, diğer yandan yalnızlaşıyorsunuz.
Etrafınızda pervane dönenleri bir müddet sonra yavaş yavaş elemeye başlıyorsunuz.
Ya kendileri gidiyor, ya siz onlardan uzaklaşıyorsunuz.
Çünkü başarının hazmı zordur, sizi seven sevmeyen herkesi size düşman etme gücüne de sahip!
Başarı bir yandan sizin değerinizi artırırken, bir yandanda hiç hayal edemeyeceğiniz kadar çok düşman kazandırıyor.
Sizin yaptığınızı yapamayan, o cesur adımı atamayan, atmaya cesaret edemeyen herkes hayata duyduğu öfkeyi size yönlendirir!
O saatten sonra artık bu kişi yâda kişilerin (onların) hedefi haline gelirsiniz.
Bu hayatın sadece cesurlara torpil geçtiğini ve istemenin başarmanın yarısı olduğunu idrak sorunu yaşıyorlar. Cesaret edemediğiniz hiçbir şey sizin olmaz.
Size çamur atarlar, kuyunuzu kazarlar ve bu attıkları çamur ne kadar büyükse kendilerini o kadar başarılı sayarlar.
Oysa kendine öz güveni olmayan, iki lafı yan yana getiremeyen, başkalarının ekmeğine, kariyerine, işine, gücüne mani olmaya teşebbüs eden kişiler insanlığın neresinde kalıyor ben onu anlayamıyorum.
Her türlü haksızlığı yapmayı kendine hak gören, konuşmaya gelince annemin deyimi ile sarı öküzden dem vuran bu insanlar sanırım ölümü hiç düşünmüyor.
Defalarca kez her yazımda bahsettiğim bir Mevlana sözünü yine vurgulamak istiyorum. Ya olduğunuz gibi görünün, ya göründüğünüz gibi olun. Aksi kendinizi kandırmaktan başka bir şey değildir.
İlla sizin nasıl bir karakter olduğunuzu göstermek için aynamı tutalım.
Siz kendinizin nasıl olduğunu hakikaten bilmiyor musunuz?
Kendinin ne işler yaptığı, nasıl karakterde olduğu, çevirdiği dolapların defalarca kez ayağına dolaştığı insanların topluma ders verme çabaları beni benden alıyor.
Dışardan komik anlamsız görüntülerini ve bir başkasının gücüne dayanan itibarlarının farkına varmamaları, sanki her şeyi hak etmişçesine ahkâm kesmeleri çok manidar.
Eeee ne yapalım hayatın kanunu, yaşamanın kuralıbu ise biz tüm bunlara da susup, katlanıp yolunuza devam edeceğiz. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.
Çok şükür her şeyi bilen, gören, işiten duyan ve günü gelince kimsenin hakkını da, ahını da yanına bırakmayan Allah’a hamd olsun… Saygıyla!

Günün Sözü;
Kimin kayığı hızlıysa, ona binmenin derdinde olanlar, bu denizler günü gelince emin olun sizi de boğar… (Alıntı)