Selda AVCI

    Selda AVCI

    TUZLU KAHVE..

    BİR BAŞKADIR…

    13 Ağustos 2021 - 17:02

    Kayseri, Türkiye'nin bir ili. Ankara ve Konya'dan sonra İç Anadolu'nun üçüncü büyük kenti ve sanayi merkezidir. Akkışla, Bünyan, Develi, Hacılar, İncesu, Kocasinan, Melikgazi, Pınarbaşı, Sarıoğlan, Sarız, Tomarza, Yahyalı, Talas, Özvatan, Felahiye ve Yeşilhisar olmak üzere 16 ilçeden oluşmaktadır.

    Orta Kızılırmak Bölümünde, Erciyes Dağı'nın eteklerinde bir ildir. Kuzey ve kuzeybatıda Yozgat, kuzey ve kuzeydoğuda Sivas, doğuda Kahramanmaraş, güneyde Adana, güneybatıda Niğde, batıda ise Nevşehir illeriyle çevrilidir. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kayseri (eski Mazaka, Kaisareia), klasik çağlarda Kapadokya adı verilen bölgededir. Kızılırmak'ın güneyinde bulunan bu bölge, Tuz Gölü'nden Fırat Nehri'ne kadar uzanır. İpek Yolu buradan geçer. Bölge, pek çok uygarlığın beşiği olmuştur. Havası, suyu, mimarisi, tarihi güzellikleri ile bir başkadır Kayseri!

    ***************

    Her insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, karnının doyduğu, ekmeğini kazandığı şehir kendisi için elbette ki önem arz etmektedir. Alışmıştır ve memleketi olduğu için de ona sıkıca sarılmış, benimsemiş sahip çıkmıştır.Yani şöyle ki herkes için kendi memleketi özeldir, güzeldir bu tartışılmaz!

    Bunu neden söylediğime gelince geçtiğimiz haftalarda kısa süreli bir tatil için şehir dışına çıkmıştım, orada kendi yaşadığım şehrimin ne kadar güzel ve değerli olduğunu bir kez daha anladım.

    Ara ara bazı yaşadıklarıma sinirlenirim ve başka bir şehre gitmek istiyorum diye serzenişte bulunurum ama ben bir kez daha anladım ki şehrimden başka yerde yaşamak hiç bana göre değilmiş! İnsanın aslında yaşadığı şehrin, içinde bulunduğu nimetlerin farkına varabilmesi için bazı şeyleri kısa sürelide olsa kaybetmesi onun ne kadar değerli olduğunu anlamasına sebep oluyor.

    Ben şahsen şehir dışına her gidiş gelişimde şehrimin kıymetini daha iyi anlıyorum, başka bir şehirden şehrime geldiğim zaman taşını, toprağını öpecek kadar özlemiş oluyorum.

    Dünyanın en güzel ülkesi, hatta bırakın beş yıldızı, yedi yıldızlı oteli bile olsa insanın evinin konforunu hiçbir yer veremez. Her insan için belki de bu böyledir yanialıştığı yerin bağımlısı olmak ve kendi memleketinden başka şehri istememek. Bu yüzdendir ki bir başkadır benim memleketim…

    Gittiğim kısa süreli tatilde gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Gözlemlediğim kadarı ile tatil bölgelerinde yaşam biraz daha pahalı ve zor geldi bana açıkçası… Kozmopolit; yani değişik uluslardan, ırklardan olan kimseleri bir araya getiren, barındıran, kapsayan şehirlerden bahsediyorum.

    Deyim yerinde ise her şey ateş pahası, el yakıyor. Fiyatların birçoğu iki katı denilebilecek boyutta.

    Misafir olarak gittiğimiz bu şehirler de nasıl olsa yeme, içme için zorunlu alışveriş yapılacak düşüncesi ile fırsatçılık yapılıyor gibi sanki. Yel eserken harman savurması da denilebilir bu duruma…

    Tabi bunu tüm esnaf için söylemek hem yanlış, hem haksızlık olur, bazı esnaflar diye belirtelim daha uygun ve doğru olur.

    Örnek verecek olur isek şayet; 65 TL olan kıymanın kilosu tatil bölgelerinde 95 TL’den alıcısına ulaşırken. En kalitelisi 5 TL’den satılan domatesin fiyatı 8.5 TL’den satılıyor.

    Üstelik diğer aldığınız sebzeler ayrı ayrı tartılmıyor hepsi en yüksek fiyattan tartılan ürünün bedeline göre hesaplanıyor. Vasat denilecek pansiyonlar, sanki beş yıldızlı lüks otel statüsünde pazarlanıyor.

    Bayram öncesi 200 TL olan en vasat pansiyon fiyatı bayram boyunca ve bayram sonrasında afaki bir yükseliş gösterip, 600 TL’den misafir ağırladı. Ayrıca bahsettiğim tarih aralığında yer bulmanız neredeyse imkânsızdı, her yer tıka basa dolu idi…

    Elbette pandemiden dolayı esnaf uzunca bir süre iş yapamadı, kepenk kapattı onlara sonuna kadar hak veriyorum.

    Tabi ki esnaf kazanacak, ama bu kazanma sürümden kazanma olsa daha güzel olur diye düşünüyorum.

    Yani fiyatlar konusunda biraz daha insaflı olunsa bence dar gelirli vatandaşta bu tatil bölgelerinde kendi bütçelerine göre uygun fiyatlı bir tatil yapma hakkına sahip olurlar düşüncesindeyim…

    Ne dersiniz? Saygıyla…


     

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum