Nuh Mehmet DENİZ

    Nuh Mehmet DENİZ

    Konuk Yazar

    İNGİLİZ MATRUŞKASI 

    14 Haziran 2021 - 13:01

    Sykes Pıcot Antlaşması  

    Musul: 1900’lü yıllarda 350.000 nüfuslu, 91.000 km2 alana sahip bir Osmanlı vilayetiydi. Musul vilayeti sınırları içerisinde Süleymaniye, Erbil, Kerkük, Duhok gibi büyük yerleşim yerleri barındırmaktadır.

    Nüfusun büyük bir bölümü Türkmenlerden oluşurken, %22  Kürt, %18 Arap, %2 Ezidi, %2 Ermeni ve %1 Yahudilerden oluşmaktadır. 1800 ile 1900 yılları arasında ki Osmanlı salnamelerinde bu nüfus bilgilerine ulaşılmaktadır.  


    1789 yılında Napolyo’nun Mısır’ı ele geçirme isteği İngiliz’lerin Osmanlı’ya yaklaşmasına sebep olur. İngilizler için temel olan tek şey menfaatlerinin zarar görmemesidir. 

    Mısır’ın ve Ortadoğu’nun kaybedilmesi İngilizler için Hindistan yolunun güvenliğinin ortadan kalkması demektir. Mısır’ın ve Ortadoğu’nun elden çıkması Güneş batmayan imparatorluğun tökezlemesi demektir ki, İngilizler böyle bir durumda insani değerleri bir kenara bırakarak gereğini yapmaktan asla çekinmezler.


    İngiliz İstihbaratının elinde 1713 yılında Arap coğrafyasında oluşturdukları Vehhabilik gibi bir maymuncuk varken; İngiliz Müstemleke Nezareti (sömürge bakanlığı) tabiki bu coğrafyayı kimseye bırakmayacaklardı.

    İngilizlerin Osmanlı coğrafyasında istihbari olarak yaptıkları o kadar çok çalışma varken Arap coğrafyasını Türkler’in elinden alacaklar ancak Fransız’lara da bırakmayacaklardı. Osmanlı ile yakınlaşan İngilizler derin bir çalışma sonucu Osmanlı’yı yıkılmadan parçalama anlaşması yapacaklardı.

    16 Mayıs 1916 yılında Londra’da İngilizler, Fransızlar ve Ruslar gizlice Osmanlı’yı parçalama anlaşmasını imza altına almışlardı.

    Tarihe bu anlaşma SYKES PİCOT olarak geçecekti. Bu anlaşma bugünkü Ortadoğu coğrafyasının şekillendirildiği anlaşmadır. Bu yıkım anlaşmasının maddeleri aşağıdadır.



    Sykes Pıcot Antlaşması Maddeleri 

     * İskenderun bölgesi tamamen serbest ticaret ve bağımsız bir şekilde uluslararası liman  olacaktır.
     * Filistin kutsal bir bölge sayılacak. Bundan dolayı bu bölge üçlü müttefiklerce özel statüde yönetilecektir.
     * Trabzon, Bitlis, Van, Erzurum Rusya'ya ait olacaktır. Rusya’nın işgaline ses çıkarılmayacaktır.
     * Lübnan ve Suriye'nin kıyı tarafları Fransa'ya ait olacaktır.
     * Suriye ülkesinde Fransızlara ait olan bir manda devleti kurulacaktır.
     * Irak çevresinde İngilizler’e ait olan bir devlet kurulacaktır.
     * Güney Mezopotamya tamamen İngilizlere ait olacak. Aynı zamanda Bağdat       ve Hayfa şehirleri de İngilizlerin olacaktır.      

    1916 yılı sonrası Çarlık Rusyası’nda iç huzursuzluğun artması ve


     ayaklanmalar, İngilizlerle Fransızların anlaşmazlık yaşamaları bu anlaşmanın yürürlüğe girmesine engel oldu.

    Ancak İngilizler bu hevesinden hiç vazgeçmedi. Misakı Milli sınırlarımız içinde yer alan Musul Vilayeti için İngilizler onlarca isyan ve akılalmaz ayak oyunları planladılar.


    Bugün Birleşmiş Milletler denen örgütün temelini oluşturan İngiliz devletler cemiyeti Musul’da halkın seçim yolu ile bir devlete bağlanması yada bağımsızlık ilan etmesi konusunda Musul’luların seçim yapmalarını engellediler.

    Aynı zamanda Yahudiler’in Filistin civarında yerleşmelerini sağladılar. Filistinli yerli Araplar Abdulhamit Han’ın bölgedeki şahsi malı olan arazileri musevilere satmaktan geri durmadılar. Para için arazileri satan Araplar İsrail devleti için elleri ile tuğla taşıdılar.


    Yıllarca Mazlum ve yalnız kalan Musul’lu Türkler, Anavatana katılmak için müthiş mücadeleler verdiler. 

    Hatay’ın  Anavatana katılması ile bu mücadele hız kazansa da İngilizler’in derin oyunları bu mücadelede bir sonuca varmamıza engel oldu.

    Bugün Ortadoğu’nun kan ve gözyaşına boğulmasının tek sebebi İHANET, PETROL ve ASABİYE KİBRİ diyebiliriz.


     

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum