• Reklam
Reklam
Reklam
M. Orhan Cebeci

M. Orhan Cebeci

Konuk Kalem

Şair Yazar Erdal SÜMENGEN

03 Nisan 2023 - 14:46 - Güncelleme: 06 Nisan 2023 - 11:51

 
 Şiir: duygu düşünce ve izlenimlerin dizeler haline getirildiği söz sanatıdır. Şiir yazmak da bir yetenektir. Ahmet Haşim’e göre ; “Şiir, bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır.” Her okuyanda farklı bir etki, izlenim, çağrışım yaratan şiirin ta kendisidir. Develimizin duygu yüklü şairlerinden Erdal ağabeyi ve şiirlerinden bir demet sunarak tanıtmak istedim.

 1950 yılında Kayseri’nin Develi ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Develi'de tamamladı. İstanbul Pertevniyal Lisesi sonrası (1969) Şişli Siyasal Bilimler Yüksekokulunda okudu.
Çeşitli dergi ve şiir eki veren gazetelerde ve yurt dışında şiirleri yayınlandı.
UMUT ÇİÇEĞİ (1983) ve YETER (1986) adlı yayınlanmış iki şiir kitabı vardır.



GÜL SOLMAYINCA
Hangi kız gelindir gül olmayınca
Yaprak yemyeşildir gül  solmayınca.

DİLDE BAL SANKİ
Bitti şairliğim, duygular bitti
Geçti o günlerim, bir hayal sanki.
Bunca sevdiklerim, nereye gitti?
Geçmişi düşlemek,  dilde bal sanki.

BİR SONA DOĞRU
Kurumuş ağaçlar, ötmüyor kuşlar
Nedense doğada bir durgunluk var.
Ağlıyor insanlar, donuk bakışlar
Belli ki doğada bir yorgunluk var.

VATAN ÇANAKKALE
(İsimli şiirimin son dörtlüğü)

Toprağım Kayseri, canım Erciyes
Doğumum Develi, es ruhuma es...
Yurdumun çocuğu, sizlere bir ses...
VATAN ÇANAKKALE, yatan bedenim.

BU BİR SIR
Bir ışık görürsen, parlak bir ışık
Bekleme kapımda, dalıver de gir.
Açtığın her kapı, karmakarışık,
Olsa da çekinme, bil ki bu bir sır.

Aşk budur, sabırdır, inançtır diye
Yüreği, benlikten salıver de gir.
Güvercin gerdanı, Hak’tan hediye
Helalim, hakkını alıver de gir.

GÜLLER GİBİ
Gönlüm olsan, gözüm olsan
Bir defacık, sözüm olsan
Yazılmadık şiir gibi
Yüreğimde özüm olsan.

Tutsa elim, ellerini...
Anlar olsam dillerini
Gidilmedik ülkelerin
Gezsek bütün illerini...

Sessiz esen yeller gibi
Akıp giden seller gibi
Özgür olsak sevdamızda
Koklanmadık güller gibi.



SEVDİĞİNİ BİLDİRMEDİN
Çok çektirdin gönül bana
Bilmez gibi bu acıyı.
El âlem mi oldum sana
Reva gördün bu sancıyı.

Ne istedin bunca zaman
Bir defacık güldürmedin.
Yıllar yılı dedim aman...
Sevdiğini bildirmedin.

Gönül söyle söyle hele...
Gönül yolum hangi yönde
Attın beni elden ele...
Peşim sıra yürü sen de.

YUNUS EMRE'M
Oymak-oymak gezen derviş senmişsin
Her girdiğin obada da beymişsin
Dile lezzet, söze irfan vermişsin
Gözden uzak gönüllerde ermişsin.

Diyar-diyar her yöreyi gezerek
Dünya, âlem doğruları seçerek
Yar yolunda türlü cefa çekerek
Yol gösteren yolda yoldaş pirmişsin.

Sazın çalar dağ, taş seni dinlermiş
Hak'kın sesi yüreklerde inlermiş
Nebatlar da böcekler de beklermiş
Kurda, kuşa selamını vermişsin.

Gönül sazım, arar durur der Yunus
Nerelisin, nerde kaldın er Yunus
Gözden uzak, gönüllere fer Yunus
Elde sazın çalmasın da dermişsin.



EVEREK'Lİ SEYRANİ
Taşı, başa vurmak için yazarmış
Haksızlığın mezarını kazarmış
Elde sazı dünya, âlem Seyrani
Rüşvet çarkın, düzenini bozarmış.


Demişler ki: Durma haydi, koş gayrı
İç şarabı, Hak elinden, coş gayrı
Al eline, bir tek sazın, düş yola
Bunca zaman gördüklerin boş gayrı.

Yolun uzak, yakın eyle, gün bu gün
Gerçek senin yüreğinde, sen öğün
Her vuruşta tellerine sazının
Geri kalır, gördüğün o şan ve ün.

Ağa ne der, paşa ne der bir dinle
Kadı, derde deva mıdır, kiminle
Vur sazının tellerine, bekleme
Yolun açık, haksızlığı sen önle.

Seyrani'yi sarar halkın dertleri
Yıllar yılı gezer öksüz kentleri
Atar taşı, ganimeti bol göle
Delmek için, aşılmadık bentleri.


Karalanır bunca geçen emeği
Yaralanır, yiğit ozan yüreği
Seyrani'yi en verimli çağında
Kovalatır, rüşvet çarkın tuzağı.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum