• Reklam
Reklam
Reklam
M. Orhan Cebeci

M. Orhan Cebeci

Konuk Kalem

Kayseri'de Bir Gönül İnsanı Nuh Naci Yazgan..

26 Ekim 2022 - 16:50 - Güncelleme: 28 Ekim 2022 - 11:02

Çukurova’yı Çukurova Yapan Kayserililer
Bir Gönül İnsanı Nuh Naci Yazgan

Gazeteci-Yazar Yüksel Kalkan kardeşim  “Bir Gönül İnsanı Nuh Naci Yazgan" kitabını imzalayarak gönderdiği için teşekkür ederim.

Hayırseverler diyarı Kayseri’nin müteşebbis, yardımsever, iş adamı,  politikacı ve tanınmış bir insanı merhum Nuh Naci Yazgan ve eşi Behice Yazgan. Yüksel Kalkan kardeşimi bu değerli kitabından dolayı tebrik ediyor ve kutluyorum. Toplum yararına hayır eser bırakan merhum Nuh Naci ve Behice Yazgan eğitim alanında Kayserimizin unutulmaz ve her zaman hayır ile yâd edilen duayen simalarıdır. Ruhları şad mekânları cennet olsun.



Rahmetle ve saygıyla andığım Nuh Naci Yazgan hakkında onu yâd etmek nedeniyle daha önce Çağdaş Develi Gazetesi’nde yazdığım “Hayırsever Merhum Nuh Naci Yazgan” başlıklı makalemi kitabına koyduğu için ayrıca teşekkür ederim. Değerli ağabeyim Makine Yüksek Mühendisi Hasan Hüseyin Arıkan üniversite yıllarında İstanbul Laleli’de bulunan “Kayseri Talebe Yurdu” olmasa ben okuyamazdım derken o yıllarda bu hizmetin ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlatıyor.

Avukat Ahmet Özçay ağabeyim yıllar önce Develi ve Yöresi Derneğimizde verdiği konferansta Merhum Nuri Kalem’in referansıyla Laleli’deki yurtta kaldığını anlatırken merhum Nuh Naci Yazgan’ı hayırla anarak “Nuh Naci Yazgan Yurdu” olmasa bizler okuyamazdık diye anlatmıştı.

Kayseri’de Nuh Naci Yazgan’ın Köylü Talebe Yurdu’nun Hikâyesi:

Merhum Nuh Naci Yazgan Anlatıyor:  Bir gün gecenin ilerlemiş saatlerinde, Kiçikapı’da bir sokaktan geçiyordum. Elektrik direğinin altında dinelmiş (ayakta) , bir hayalet ilişti gözüme uzaktan. Vardım, sokuldum yanına. Ne ayak seslerimi işitti, nede benim geldiğimin  farkına  vardı. Elindeki kitaba dalmış, fısır fısır okuyordu habire. Hafifçe öksürdüm. Ürpererek başını kaldırdı kitabından. Ne yaptığını sordum. Lisede öğrenci olduğunu, yarınki derslerine hazırlık yaptığını söyledi.
Buna benzer, çeşitli şekillerde, acındırmak, para sızdırmak, isteyenlere çok rastlamışımdır. Umursamamış göründüm. Geçtim vardım eve.   Girdim yatağa. Bir saat, iki saat geçti aradan uyku girmedi gözüme. Kalktım, giyindim, döndüm Kiçikapı’ya. Çocuk bu defa çömelmiş, sırtını elektrik direğine, dirseklerini, dizlerine dayamış, kitap okuyordu, gecenin ayazından habersiz.

  • Oğlum neden evde çalışmıyorsun? Dedim.
  • Evimiz yok Kayseri’de, köylüyüm  ben, köyden geldim.
  • Nerede kalıyorsun?
  • Handa.
  • Gündüz gözüyle çalışsan olmaz mı?
  • Çalışırım çalışmasına ama yetiştiremediğim derslerim olur. Sıkıştığım zamanlar gelirim buraya.
Eğildim baktım yüzüne. Kaşı, gözü, ağzı, burnu Hakkı’mın ikiz benzeriydi. (Hakkı: genç yaşta vefat eden oğlu)Yüreğim bir hoş oldu. Belki de ulu Tanrım Hakkı’mın ruhuna, kalıbını giydirmiş, git babana görün, bu fukara çocuklarını gözetsin, demiş olamaz mıydı? Allah beni sınıyordu herhalde.

İşte, böyle rastlantıdan esinlenerek yaptırdım ,”Köylü Talebe Yurdunu”.
Kaynak:  Selam Kayserili ’ye/ Muharrem Barut.

Adana’da Milli Mensucat Fabrikası’nın Kuruluş Öyküsü:
1906 yılında, Aristidis Simyonoğlu ve ortakları tarafından kurulan bez fabrikasıdır. Birinci Dünya Savaşı sırasında uzun müddet kapalı kaldı. Bu fabrika, Ankara Hükümeti tarafından devletleştirildi ve birkaç defa satışa çıkarıldı. Ülkede müteşebbis ve sermayedar olmadığı veya az olduğundan kimse alamadı. Ankara hükümeti, (Gazi Mustafa Kemal Atatürk) Kayserililerin müteşebbis ve Adana ile bağlantıları dolayısıyla o günlerde Milletvekili olan Nuh Naci Yazgan’a “ Sen çalıştır” diye baskı yaptı.

Nuh Naci Bey milletvekilliğinden istifa etti. Yanına Kayseri’den tanıdığı, güvendiği Hasağazede Nur(Has) Mirzazade, Mustafa (Özgür) ve Hamamcızade Seyit (Tekin) efendileri de alarak Milli Emlak’tan fabrikayı satın aldılar. Nuh Naci Bey hariç, diğerlerinin doğru dürüst okuma yazması yoktu. Ancak prensiplerine bağlı, israftan kaçınan, ailelerine bağlı insanlardılar. Hızla yenileyip üretime geçtiler ve ismini de “Milli Mensucat” olarak değiştirdiler. 1944 yılında hükümet her ortağa 300.000TL varlık vergisi koydu ve Hacı Ömer Sabancı’yı fabrikaya ortak etti. Adana’da ortağı  Sabancı ile Akbank’ın (Akbank Kayseri Bankası)  kurucuları arasında yer aldı.4 yıl orduya ihtiyacı olan  kaput bezini bağış olarak verdi.


Yazar Orhan Kemal bu fabrikada çalışmış ve Türk Edebiyatı’nın önemli eseri “Bekçi Murtaza” romanını bu fabrikada yazmıştır.

Bu tesis genç Cumhuriyetin ilk sanayi tesisi gibidir.1970 yılında fabrika makine ve üretimi eskidiği için kapanmış ve şimdi müze olarak hizmet vermektedir.

Köylü Talebe Yurdu İstanbul Laleli Yüksek Tahsil Öğrenci Yurdu ve Şehremini Kayseri Yurdu:

1939 yılında hizmete giren öğrenci yurdu, halen Kayseri Yüksek Öğrenim ve Yardım Vakfı’nın İktisadi işletmesi olarak faaliyetini sürdürmektedir. İstanbul Yüksek Tahsil Öğrenci Yurdu Kayseri’den İstanbul’a gelen dar gelirli öğrencilerin barınmaları için hizmet veren bir kuruluştur. Laleli’ de hizmete giren yurt, binanın yetersiz kalması üzerine Çapa’da yaptırılan büyük yurt binasına taşınmıştır.1980 ihtilali sonrası kapanan yurdun binası uzun süre Çapa Kız Yurdu olarak devam etmiş daha sonra da mesleki liseye dönüşmüştür. Bugün İstanbul’da okumuş yaşı 50-55’ in üstünde olan avukat, doktor, mimar, mühendis, yani yükseköğrenim görmüş kimi görseniz hepsi o yurtta kalmıştır.



Nuh Naci Yazgan Üniversitesi:

“Nuh Naci Yazgan” ismi verilerek üniversite kurulması Türkiye’de bir ilktir. Kayseri Yüksek Öğrenim Vakfı tarafından 2009 yılında kurulmuştur. 8 fakülte, 3 enstitü, 1 MYO, 6 uygulama ve araştırma merkezinden oluşmaktadır. Tüm binalar Kayserili hayırseverler tarafından yapılmıştır. Üniversitenin kurulmasında önderlik yapan Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Nevzat Özhamurkâr ağabeyimi ve tüm hayırseverleri kutluyorum.

Nuh Naci Yazgan’ın ve Behice Yazgan’ın  Gök Kubbede Hoş Bir Seda Bırakan Hayır Eserleri:

Nuh Naci Yazgan Öğrenci Yurtları Kayseri ve İstanbul’da açılmıştır. Göğüs Hastanesi ve Dispanseri Kayseri’de kurulmuştur. Kayseri’de yaptırılan “Behice Yazgan Kız Lisesi” daha sonra “Behice Yazgan Kız Anadolu Lisesi” adını almıştır.

Merhum Behice Yazgan; Eşinin vefatı üzerine yarım kalan yurtları ve Verem Hastanesi’nin tamamlanmasını sağlamış .İstanbul’un muhtelif semtlerinde  birçok sebil ve çeşme yaptırmış, birçok camimizin noksanlarını tamamlamış ve tefriş etmiştir. Yaşantısı gibi yapmış olduğu hayırları da gösterişten uzakolarak yapmış, ne basın ne de başka bir yolla reklamını yaptırmaktan daima kaçınmıştır. Ne mutlu toprağı ile ödeşen ve fani dünyada ses ve seda bırakan tüm hayırseverlerimize.

Nuh Naci Yazgan:

Katipzade, Nuh Naci Yazgan (1885/1947) hayırsever, iş adamı, politikacı, Milli Mücadele yıllarında Kayseri’de Erciyes Gazetesini çıkardı. Sivas Kongresi’nde Kayseri delegesi, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nde kurucu  ve yönetim kurulu üyesi, TBMM’ de 2 dönem Kayseri milletvekili olarak görev aldı. Kayseri ve İstanbul’da birçok hayır kurumu kurdu. Adı, Kayseri’de kurulan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’nde yaşatılmaktadır. Allah rahmet eylesin . Mekânı cennet olsun.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum