Hacı YAKIŞIKLI

    Hacı YAKIŞIKLI

    Misafir Kalem

    Kılıçdaroğlu, "Kardeşim Abdullah Gül" diyecek!

    12 Ağustos 2021 - 17:47

    Türkiye 2023 seçimlerine doğru giderken kalan 22 ayda neler olacak? Öyle ya; daha seçimlere 22 ay var ve gelişmeler yaşanacak.

    Ülkemiz uzun zamandır bir denklem içinde ve bu 200 yıllık dilimi kapsıyor. Mısır'a yöneticiler Türkiye'den atanırken Suriye Esed’in ülkesi değil Türkiye’nin parçasıydı. Bu tarihi gerçekleri unutursanız birileri size “Haddinizi bilin ve Ankara’da oturun oturduğunuz yerde” diye parmak sallar. “Ne işimiz var Suriye’de?” sorusu hafıza ve kimlik kaybıdır.

    Madem 2023 dedik, bir bakalım:

    “SOSYAL MEDYA”

    Şu anda etki ajanlarının yüzde 99’u FETÖ’cülerden oluşuyor. Profillerinde “Mustafa Kemal” resimleri var ve sözde vatansever takılıyorlar. Ancak nerede Türkiye’yi savunan yazar, sanatçı, akademisyen, siyasetçi varsa küfür kıyamet saldırıyor ve genelde alay etme peşine düşüyorlar. Sosyal medya hâlâ ellerinde ancak bu durum “sokağı” tamamen etkileyen bir pozisyona henüz ulaşamasa da önlem almak elzemdir. Sokağa ulaşmak için daha büyük yalanlarla saldıracakları bir gerçek! Yalanlara karşı çok acil sosyal medya düzenlemesi şart!

    “RECEP TAYYİP ERDOĞAN”

    20 yıldır her seçime hazır bir lider profili çiziyor. Yarın seçim olsa kafasında listeleri ve yol haritası çizilmiş vaziyette! Daima B, C, D planı var ve doğru bildiğini sonuçlarına katlanmayı göze alarak yapıyor. 20 yıldır devleti yönetiyor ve hiçbir zaman rahat etmedi. Hep risk alarak ileri atıldı. 2023’ü kazanmasıyla birlikte 2023-2028 arası dilimde Türkiye siyaseti sarsılması zor bir temele kavuşacaktır.

    Tabandaki en büyük beklenti şu cümlede özetlenebilir: Parti’nin genel merkezinde ve şehirlerdeki üst düzeylerde görev alan yetkililerinin biraz daha “halk nezdinde görünür” olmaları gerekiyor.

    “KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER”

    Kılıçdaroğlu’na kategorik olarak düşman değilim; ancak düşmanlarımızın işine yarayacak şeyler söylediğini görüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’na kalsa Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları olmayacaktı. Bu harekatlar PKK’yı bitirdi.

    Kemal Bey’de liderlik profili maalesef yok; daha ziyade “verilenleri uygulayan siyasetçi” tablosu çiziyor. “Verilenler” ise yerli saiklerden ziyade dış saiklerden kaynaklanıyor gibi! Buna rağmen “oy oranları çakıldı” diyemem. Millet İttifakı birdenbire trajik oy kayıpları yaşamaz. Lâkin beklenen şey oyların yükselmesidir, hele de muhalefetin oylarının yükselmesi doğal reaksiyondur. İşte bu noktada ittifak kaybediyor; oyları yükselişe geçemiyor. 

    Kulislerde konuşulanlar Kemal Bey’in 2023’te aday olmayacağı yönünde! CHP’liler bile “Muhtemelen ortak adayda buluşuruz” görüşünde birleşiyor; ama onlar da henüz nasıl bir yol haritasına sahip olduklarını bilmiyorlar. Tahminden ötesine geçmek mümkün değil! Cumhur İttifakı gibi net ve sürdürülebilir bir tablo çizmedikleri için “Her an her şey olabilir” modundalar. Kemal Bey aday olabilir de olmayabilir de! Tamam da niye net değiller? Niçin halkın önüne hep soru işaretleri koyuyorlar? Neyi veya kimi bekliyorlar?

    Yoksa Kılıçdaroğlu piyasada sürekli; “Adayımız Kemal Bey” havası estirip, “Adaylık Kılıçdaroğlu’nun hakkı” mottosunu kafalara yerleştirdikten sonra; “Bakın adaylık benim hakkım ama sizler için bundan feragat ediyorum ve başka kişiyi aday gösteriyorum” diyecek mi? Tıpkı Erdoğan’ın “Kardeşim Abdullah Gül” demesi gibi! Burada bir “Erdoğan’ı taklit” durumu var. Ancak o dönemdeki durumlar tamamen gerçek sosyolojiye dayanıyordu; şimdiyse “imitasyon ortam” oluşturma çabası var. Yahut Kemal Bey sürece göre aday olacak; dediğim gibi hiçbir netlikleri yok!

    Görüştüğüm ve çoğunuzun tanıdığı İyi Partili yetkili; “Önümüzdeki genel seçimler için ortak aday mı yoksa herkes kendi adayıyla mı devam edecek kararını henüz almadık. Bu durumun artık bir rahatsızlığa sebep olduğunun farkındayız. Bizimkiler Kemal Bey’e yahut onun tek başına göstereceği adaya sıcak bakmıyor. Başkanımız Akşener de yol haritasının ne olduğunu açıklarsa size daha net ve açık bilgiler verilir. Bize yol haritası lazım, farkındayız ve bekliyoruz” dedi.

    “SAADET VE HDP CEPHESİ”

    Saadet Partisi’nin tavanında köklü bir değişiklik sinyali yok; ancak tabanda “Oğuzhan Asiltürk” çok dikkatle takip ediliyor. Necmettin Erbakan’ın sosyolojik mirasını üzerinde taşıyan kişi Asiltürk’tür! Temel Karamollaoğlu bu süreci sükunetle yönetmeye çalışıyor. Değişimin önünde engel görüntüsü vermek istemiyor ama değişimin yönünü tayin de edemiyor. Çünkü Saadet tabanı çok sıkıldı ve Türkiye hakikaten büyürken bunun karşısında yer almak çoğunda vicdani bir muhasebeye sebep oluyor.

    HDP cephesine gelince! Bir Ankara gazetecisi olarak izlenimlerimden yola çıkıp şahsi yorum yapmak istiyorum:

    HDP meydanlarda daha görünür olmak istiyor, “silik ve takipçi” pozisyonundan çıkmak istiyor. Ancak bu olmayacak gibi duruyor! Yani HDP yine bir mecburi oy deposu, ara aparat, gizli kalması gereken utanç gibi 2023’e gidecek. Böyle olursa güç kaybedeceklerini biliyorlar. HDP kapansa bile oylarını artıracak hakiki bir bağlama sahip değil!

    Ak Parti ve MHP siyasi planda HDP’ye yüklenirken, stratejik planda “HDP seçmenini” hiç suçlamadı. Kendilerine karşı suçlama olmadığını gören seçmenler de mevzunun PKK karşıtlığı olduğunu gördü, görüyor. Bu sebeple HDP bir türlü oylarını yükseltemiyor.

    Hülâsa; 2023 sürecinde hükümet hamle yapmaya devam edecek. Muhalefet ise henüz adayını bulamadı. “Ülkeyi yönetecek adaylarını bulamayanlar nasıl devlet yönetecek?” sorusu muhalefete oy veren seçmende bıkkınlığa, belirsizliğe ve hayal kırıklığına yol açıyor. Bu seçmenin bir kısmı daha belirgin alanlara kayma eğilimi gösteriyor.

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum