Gül SİPAHİ

    Gül SİPAHİ

    Konuk yazar

    BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE OSMANLI'DA HAREM! ( 2 )

    08 Eylül 2021 - 12:50

    Devlet içinde yer edinmeye başlayan haremin İki temel fonksiyonu vardır;

    Birincisi Padişah'ın aile yaşamını sürdürdüğü, padişah, şehzade ve devletin ileri gelenlerine cariye ve eş temin edilen yerdir. 

    Fatih'le birlikte şehzadeler yabancı hanedanlar ile evlenmeyi bıraktıklarından bu çok önemli ve hanedanın devamı için vazgeçilmez bir fonksiyondur.


    İkincisi harem-i hümayun bir okuldur. Enderun mezunu devşirme gençlerle sarayda eğitim almış cariyelerin evlendirilmesiyle eğitime dayanan bir aristokrasi kurulmuştur.

    Padişaha ve hanedana bağlı bir aristokrasi yaratılmasını sağlamak için cariyelerin eğitilmesini sağlayan kurumdur.


    Osmanlı’da harem, herkesin giremediği bir ortamdı. Sözcük olarak harem 'dokunulmaz, kutsal' anlamına gelir. Bilinenin aksine Osmanlı'da 'Harem-i Hümayun', devlet adamları yetiştiren 'Enderun' mekteplerine paralel bir kurumdu.

    Devletin ileri gelenlerinin kızları hareme alınır mıydı?

    Osmanlı’da Harem sanılanın aksine bir zevk ve eğlence yeri değil, bir eğitim kurumuydu.

    Buradan yetişen kızlardan en zeki ve güzel olanı padişahla evlenirken, diğerleri de yüksek düzeyli devlet adamlarıyla evlendirilirdi.

    Bu yüzden de devlet ileri gelenlerinin çoğu kızlarını Hareme vermek için birbirleriyle yarışırlardı. Ancak bunu başaranlar oldukça azdı.

    Çünkü Haremden sorumlu olanlar ancak hatırını kıramadıkları devlet adamlarının kızlarını saraya alabiliyorlardı.

    Hareme kabul edilen bu kızlar da üç yıl eğitim gördükten sonra evlerine gönderiliyorlardı. Harem bu yönüyle bir kızlar okulu gibiydi.

    Mahremiyet Esası

    Harem ifadesine etimolojik olarak baktığımızda da saraydaki karşılığını anlamamız kolaylaşır. Kelime köken olarak, Akadça “örtmek, gizlemek, esirgemek; ayırmak” anlamlarıyla karşılığını bulan “haramu(m)” kelimesinden gelmektedir.

    Ayrıca Arapçada da “korunan, mukaddes ve muhterem olan şey ya da nesne” anlamına gelmektedir.

    Bu anlamlarına da bakıldığında teşkilat yapısı olarak özel bir bölgeyi ifade ettiği anlaşılmaktadır.

    Hatta yalnızca sarayda değil klasik Osmanlı Türk evinde de aileye özel olarak ayrılan, kadınların yabancı erkeklerle karşılaşmayacağı şekilde planlanan mimari alanlara da harem deniliyordu.


    Doğası itibari ile dışa kapalı olan bu bölümün mimarisi de buna uygun bir şekilde tasarlanmıştır.

    Harem’le dış dünya arasında görsel bir “mesafe”   konulması, erişimin de sadece hanedan ailesi ve çalışanlara açık olması nedeni ile bu bölüm hep ilgi ve merak konusu olmuştur.

     

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum