Feyza Yöndem

    Feyza Yöndem

    Konuk yazar

    'BAŞKALARI NE DER' DÜŞÜNCESİ İNSANI MUTSUZ EDİYOR!

    27 Eylül 2021 - 14:37

    5 yıl önce biri çıkıp bana hayatı akışına bırak dese ona çok fena tepki gösterirdim.

    Nasıl bırakayım, nasıl kafama takmayım derdim, düşüncülerimin ve hayata bakışımın bu kadar değişeceğini söyleselerdi asla inanmazdım.

    Elimde değil ki bunu başarmak derdim. Rahat olan, hayatı geldiği gibi yaşayan, “kasmayan” insanlara özenip ne güzel onlar gibi hayatı plansız, programsız yaşayabilmek derdim.. Ama artık biliyorum bir şeyleri akışına bıraktığımda beni güzelliklerin beklediğini.

    Doğru kararlar alıp almadığımı bilmiyorum çoğu zaman ama her şeyi yaşayarak görmeyi tercih ediyorum artık. Zorlamanın hiçbir zaman çözüm olmadığını ve zorla yapılan hiçbir şeyin güzel olmadığını görüyorum.

    Anladım ki; Boşu boşuna üzüyoruz kendimizi, her şeyi kafamıza takarak, başkaları ne der diye düşünerek mutsuz ediyoruz.

    Su akar yatağını bulur demiyoruz. Hayatta inişlerde çıkışlarda olabilir olacaktır da demiyoruz. Gelecek kaygısı taşırken anı yaşamayı unutuyoruz. Anın tadına varabilecekken bir şeylere koşuşturmaktan hayatımızın ellerimizden kaçtığını farkına varamıyoruz.

    Yarınların bize neler getireceğini bilmeden bu döngüde gidip geliyoruz maalesef. Herkesin hayatında ters giden bir şeylerin olabileceğini, elde ettiğimiz kazanımlarımıza rağmen hayatın her zaman büyük bir mücadeleden ibaret olduğunu ve kimi zaman kendimizi eksik, yetersiz, başarısız görsek te asla mutsuz hissetmememiz gerektiğini hiç düşünmüyoruz.

    Şu akışına bırakma işinde çok zorlanıyorum dediğinizi duyar gibiyim.

    Bende sizler gibi bakıyordum hayata 2020 Aralık ayına kadar. 2020-2021 yılında çok şey yaşadık ailece, hayatımız hiç beklemediğimiz bir yola evrildi. Ne mi oldu bu süreçte? Dünyanın başına musallat olan Kovit geldi beni de buldu.23 günlük zorlu bir süreçten sonra anladım ki en değerli hazinem, en büyük mutluluğum sağlıkmış.

    Takip eden günlerde annemin sinsi bir hastalık olan kanserle mücadelesine şahit oldum. Hastalığın teşhisinde benim kovit geçirmem ve hekim olan kardeşimin tedavime dahil olması en büyük etkendi.

    Ben kendi hastanemde iyileşme mücadelemi verirken Ankara’da annemin tedavisi planlandı. Üzüntüler, korkular, hüzünler, ümitler ve iyikiler… Tüm o anlarda yaşadığımız tarifi imkansız duygular.

    Nerden bilebilirdik ki ‘’Koronanın’ gelip bizim bütün hayallerimizi erteleteceğini ve artık herşeyin bizim dışımızda değişeceğini. "Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında." demiş Franz Kafka. Demem o ki kendini değiştirmeye çalışmaktan çok hayatı değiştirme mücadelesi sonuçsuz ve yıpratıcıdır.

    Kendimizi ve sevdiklerimizi yiyip bitirmektense bu anlamsız mücadeleyi bir kanara bırakıp relax olmayı demelisiniz.

    Hayatın akışına kendinizi bırakabildiğiniz ölçüde mutlu olabilir yaşanan her anın keyfini çıkarabilirsiniz. Her şeyi kontrol edip, plan yapma sevdasından vazgeçmelisiniz.

    Kendinizi hayatın akışına bırakıp acı - tatlı, iyi –kötü ne varsa yaşamalısınız geldiği gibi. Sağlığın değerini hiç unutmamalısınız. Yaşadığınız her anın size mutlaka bir şeyler katacağına inanarak yolunuza devam etmeli ,hayatınızı kendi isteklerinize göre şekillendirebilmelisiniz bundan sonra.

    Planlar yapmadan akışına bırakıp yaşamalısınız. Zorlamadan, sorgulamadan, imtihan dünyasında olduğumuzu unutmadan. Sürekli gelecek kaygısı güdüp anı kaçırmak yerine, anın tadına varmayı denemelisiniz.

    İçinizdeki tüm kötülükleri arındırmalı, yüzünüzdeki maskeyi çıkarıp kim olduğunuzla yüzleşebilmelisiniz. Ne yaparsanız yapın onun güzel olacağına, güzel yapacağınıza inanmalısınız.

    Hayattaki tüm başarı ve zaferlerin büyük yenilgiler ve geçici üzüntülerin sonunda geldiğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Hiçbir üzüntünün kalıcı olmadığını, her akşamın mutlaka bir sabahı olacağını ve ardından güneşin pırıl pırıl doğacağını düşünüp mutlu olmalısınız. Bir kuşun uçuşunu, bir ördeğin yüzüşünü izlerken bile mutlu olmayı bilmelisiniz. Seyahat ederken tüm enerjinizi yolu bitirmeye harcamak yerine yolda karşınıza çıkacak güzelliklerin ince detayların keyfine varabilmelisiniz.

    Her şeyden önemlisi de kendinizi bu dünyadaki önemli tek varlık gibi görmek yerine, bu dünyanın sadece ufak bir parçası olduğunuzu bilmeli ve elinizdekilerle mutlu olabilmelisiniz. Sabırla, umutla sevgiyle hayatınızı akışına bıraktığınız da umuyorum ki her şey istediğiniz gibi kendiliğinden olacaktır yolunuz hep iyi insanlarla kesişecektir. Hayalleriniz gerçek umudunuz sonsuz, mutluluğunuz daim, yolunuz açık olsun . 

    FACEBOOK YORUMLAR

    YORUMLAR

    • 0 Yorum