• Reklam
Betül MERT

Betül MERT

Sosyolog Gözüyle

İNTİHAR GİRİŞİMİ VE DÜŞÜNCESİ NASIL ÖNLENEBİLİR!

08 Haziran 2021 - 09:09 - Güncelleme: 08 Haziran 2021 - 09:16

Türk Dil Kurumu’nun yapmış olduğu tanıma göre intihar, "bir kimsenin toplumsal ve ruhsal nedenlerin etkisi ile kendi hayatına son vermesidir." Psikolojik olarak ise "intihar, insanın öz benliğine yönelmiş bir saldırganlık ve yok etme eylemi olup bireyin yaşamına istemli olarak son vermesidir."

Burada, bir danışman olarak intiharın tek bir etkene indirgenemeyecek kadar karmaşık bir olgu olduğunu söylemek de yarar görüyorum.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre; her yıl intihar nedeniyle 800 bini aşkın insan hayatını kaybetmektedir. Bu anlamda, dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son vermekte ve her 20 intihar teşebbüsünden biri de ölümle sonuçlanmaktadır.

İstatistiki verileri gözlemlediğimizde, "hastalık, geçim zorluğu, istediği ile evlenememe, ticari ya da akademik başarısızlıkların" en sık rastlanan intihar nedenleri arasında kabul edilmektedir.


İntihar olgusu, tarihsel, psikolojik, sosyolojik, kültürel, felsefi, dinsel, ekonomik ve varoluşsal boyutlarıyla ayrıntılı olarak ele alınmalıdır. Bu perspektiften değerlendirdiğimizde, yardım arama amaçlı ilgi çekmek ve gerçek ölüm arzusu ile yapılan birkaç tür intihar davranışı olduğunu düşünüyorum.

İlgi çekmek amaçlı yapılan intihar davranışının altında korkutmak, değerli hissetmek, sevgi kazanmak gibi mesaj vermek ihtiyaçlarını barındırırken, bu potansiyele sahip kişileri de psikolojik ve sosyal faktörler derinlemesine araştırılmalıdır.

Kişi o kadar umutsuzdur ki, ölüm gibi tamamen bir yok oluş bile ona umut gibi gözükmektedir.

Bu durumdaki kişilere bakıldığında, iç dünyasında dışarıdan genellikle fark edilemeyecek kadar içsel bir takım sorunlar yaşamaktadır.

Bu açıdan İntihar eden kişiyi kınamamak gerekir. Çünkü bunu hastalığının etkisiyle, iradesi dışında yapmaktadır. "Her türlü intihar düşüncesi, söylemi, planı dikkate alınmalıdır.

"İntihardan bahseden kişilerin intihar etmeyeceği düşüncesi yanlış bir yaklaşımdır. Aksine intiharı dile getiren kişi önceden bunu iç dünyasında çok düşünmüştür."

işi yardım çığlıkları atmıştır, sinyal ve ipuçları vermiştir. Bu yardım çağrıları imalı şekilde yapıldığından farkına varılmamıştır.

İntihar eğilimli kişilerin kesinlikle ölmeyi istedikleri yanlış bir inanıştır, ölme isteği içinde kurtarılma umudu beslerler. Bu kişiler yoğun ruhsal bir acı içindedirler.

Kişi destek ve tedavi için umudunu kaybetse de psikolojik yardıma ihtiyacı vardır. İntiharı düşünen bireyin akraba, eş, dost, yakınları ile işbirliği kurup, birlikte bir tedavi plânı tatbik etmek gerekir.

İntihar potansiyeli çok yüksek ve durumu ciddi olan kişilerin hastahane ve psikiyatrik klinikte tedavisi şarttır.

Psikofarmakolojik tedavi alan, intiharı tekrar etme riski yüksek olan hastalara psikoterapötik açıdan da destek sağlamak intiharın tekrarını azaltmaktadır.

Bilişsel davranışçı yöntemlerle tedavi edilen hastalarda kendine zarar verme davranışları da azalmaktadır.

Hastanın günlük aktiviteleri arttırılmalı ve intihar düşüncesinin temelinde depresyon varsa bunun tedavisi psikodinamik ve bilişsel davranışçı psikoterapötik yöntemlerden faydalanılarak yapılmalıdır.

İntiharla ilgili düşüncelerle baş etmek için yapabileceğiniz birkaç öneri yazacağım;

Acınızı azaltmanın yollarını deneyiniz.

Baş etme kaynaklarınızı arttırmaya çalışınız.

Sizi anlayabilecek, yargılamayacak kişiler varsa, onlarla konuşmayı deneyin. Anlatmak bile size bir rahatlama sağlayacaktır.

Günlük programınızda en az bir saat size geçmişte keyif veren aktivitelere yer veriniz.

Terapiye başlamak veya bulunduğunuz yerde destek grupları varsa onlarla iletişime geçmek, gibi tavsiyeler bu konuda faydalı olabilmektedir…

Sosyolog / Aile Danışmanı 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum