• Reklam
Berna Utaş

Berna Utaş

Konuk Yazar

BİTMİŞTİ HER ŞEY!

17 Mayıs 2021 - 17:07

Kadın tek başına kalmak istiyordu. Arabasının direksiyonuna geçip içinden geçirdiği ilk caddeye doğru ilerledi.

Bir an önce şehrin içinden çıkıp, yalnız ve sessiz bir yer bulmak istiyordu. Zira kafasının içinde dönen milyonlarca soruyu tek başına düşünmeli ve tam anlamıyla algılamalıydı.

Bütün gün dayanılmaz mide krampları geçirmişti. Vücudunun neredeyse her yerini ağrıyor gibi hissediyor, ama kulaklarındaki ve midesindeki o dayanılmaz sancı hepsine baskın geliyordu. “Stresten” dedi kısık sesle.

Kendi kendine konuşmasını sürdürdü, “Stresten her yerim ağrıyor. Hepsi yetmiyormuş gibi her şeyin üstüne her gün yenisi ekleniyor.Tam birinden kurtuldum diyorum, hoppp yeni günde yeni ve bir öncekini aratan başka bir dert. Yeterrr” dedi. Bütün bunları kendi kendine konuşurken ayağının gaza fazlaca dokunduğunu hissetti.

Arabanın hız ibresine baktığında 150 km hızla gidiyordu. Sağına soluna doğru bakınca da şehirden çıktığını fark etti.

Öyle ki oraya kadar nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Ayağını biraz daha bastırdı gaz pedalına. Sonunda ne olabilir ki diye düşündü.

Sadece ölüm! Eninde sonunda bu olmayacak mıydı zaten. Bugün, yarın ya da birkaç yıl içinde. Ama eninde sonunda zaten yaşayacağım bunu dedi.

Bütün bunları kafasının içinde düşünürken gaz pedalına daha da fazla basıyordu ve artık hız ibresine bakmıyordu. “İçimde yaşadığım o dayanılmaz acıdan artık kurtulmalıyım. Evet, bitmesi gerekiyorsa bitmeli her şey. Belki huzur orada, belki anlaşılmak denilen o kavramda orada. Hadi son defa bak etrafına. Doğaya, gökyüzüne, geceye, aya ve yıldızlara. Mutlu olabilmek için uğraştığın o yalan dünyaya. Çabaladıkça daha çok battığın, içinde nefes bile alamadığını hissettiğin, yaşamak zorunda bırakıldığın o kocaman yalana. Dön ve son bir kez daha bak.”

Karşı tarafa doğru baktığında stabilize bir yol gördü.

Ani bir hareketle direksiyonu çevirdi. Anımsayamadığı, geçmişten gelen bir sürü hayal gözlerinin önündeydi şimdi.

Kafası, vücudu arabanın içerisinde hunharca dolaşıyordu.

Yolun sonuna geldiğinde o kocaman boşluğu gördü. Özgürdü artık, boşluğun içerisinde aşağıya doğru süzülüyordu.

Gözlerinde anlamadığı bir acı hissetti. Eli ile gözlerini sildi, elinde kalan kana bakakaldı. Sonrası mı? Sonrası artık yoktu!


*Bir şizofrenin günlüğünden…

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum