• Reklam
Reklam
Reklam

İYİ PARTİ KAYSERİ TEŞKİLATINDAN SUÇ DUYURUSU

İYİ Parti Kayseri İl Başkanlığı Cumhurbaşkanının kullandığı bir ifade nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu ile ilgili basın açıklamasını İYİ Patti Kayseri İl Teşkilatı adına Kadın Politikaları Başkanı Berlin Önder yaptı

İYİ PARTİ KAYSERİ TEŞKİLATINDAN SUÇ DUYURUSU
03 Haziran 2022 - 14:26 - Güncelleme: 03 Haziran 2022 - 17:54
İyi Parti Kayseri İl Başkanı Sebati Ataman konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

 Değerli basın mensupları, Aziz Türk Milleti; 
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Genel Başkanı olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 01.06.2022 tarihli grup toplantısında, bizlerin burada tekraren ifade etmekten ar edeceğimiz bir ifade ile Türk kadınına alenen hakaret etmiştir. 
Cumhurbaşkanının tüm televizyonlarda canlı yayında alenen kullandığı ifadenin açıkça “hakaret” suçunu teşkil ettiği Yargıtay’ın Yerleşik İçtihatlarında sabittir. 
Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı bu eylemi ile Anayasamızın 103.maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanı yemini de ihlal etmiştir. 
Bizler;Türk kadınları adına, tüm kadınlar adına toplumsal ve siyasi vazifemiz gereği Sayın Cumhurbaşkanı’nın suç teşkil eder eylemine istinaden Ankara Cumhuriyet Savcılığı nezdinde şikayette bulunduk. 
Sayın Cumhurbaşkanı’nın “hakaret” suçunu alenen, tüm televizyonlar önünde canlı yayında ve en önemlisi Gazi TBMM çatısı altında işlemiş olmasının ağırlaştırıcı neden olarak değerlendirilmesi, mübrez eylem ile hukuki dayanağını T.C. anayasasından alan “Cumhurbaşkanı yemininin ihlal edilmiş olmasının” da soruşturulması talepli olarak şikayet dilekçemizi Sayın Cumhuriyet Savcılığımıza arz ettik. 
Bağımsız Türk Yargısı’nın, şikayetimize istinaden hukukun gereklerini eksiksiz ve adil bir şekilde yapacağına, failin siyasi kimliğinden etkilenmeksizin başta Anayasamız olmak üzere kanunlarımızın emirlerini yerine getireceğine olan inancımız tamdır. 
İYİ PARTİ Kadın Politikaları Başkanlığı olarak bizler de başlattığımız hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. 
Kamuoyuna saygı ile arz ederim. 



Öteyandan Başkan Sebati Ataman, gazetci Azim Deniz ile ilgili açıklama yaptı. Ataman şunları söyledi:

Özgür basına, tarafsız haberciliğe neden tahammül edemiyorsunuz?
Birkaç gündür gazeteci Azim DENİZ’in yaptığı haber ve karşılığında Talas Belediyesi’nin yapmış olduğu basın açıklaması gündemde…
Gazeteci haber kovalar, haberinin ilgi uyandırması için de çarpıcı başlık, görsel, kısa ama ilgi çeken  fragmanlar yayınlar…
Gazeteci Azim DENİZ bir haber alır, araştırır, yayınlamadan önce de olayın muhatabı olan belediyenin basın yayın müdürü ile görüşür, mesajlaşır, soruları ona aktarır, cevap alamaz, hatta “Cevap hakkımızı yarın kullanacağız.” cevabını alır.
Haber ; ehliyetine “alkollü araç kullanmaktan” 2021 yılında el konulan  bir kişinin, Talas Belediyesi’ne Mart 2022 yılında şoför olarak alınması, bu şahsın belediyenin aracı ile kazaya karışması buna rağmen haber yayınlanana kadar işine devam etmesi ile ilgilidir. Elbette ki sayın belediye başkanının bu kişinin işe alımında belgelerinin tam olup olmadığını bilemez, ama bu kişiyi işe alanların bu kişiye ait belgeleri görmesi ve incelemesi gerekmez mi?
Talas Belediyesi tarafından hazırlanan Kamuoyuna duyuru ise hem hazırlanış hem de yayınlanması için basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere para teklif edilmesi açısından son derece etik dışıdır. 
Biz bunlara artık şaşırmıyoruz. Bu iktidar döneminde ne ilk oldu ne de son olacak. AKP hükümeti ve yerel yöneticileri, aleyhlerine bir haber olduğunda anında reaksiyon gösterme, dezenformasyon yapma refleksini devreye sokmakta, gazetecileri hedef tahtasına oturtmakta ve konuyu başka mecralara çekmekte çok mahirler. Bu olayda da; sayın Azim DENİZ’i “kendini devlet yerine koyuyor, racon kesiyor, şantaj yapıyor; Cumhurbaşkanından, iş adamına, STK başkanına, saygısızlık yapmakla, iftira atmakla” suçluyor, konuyu yine rayından çıkararak, gazeteci Azim DENİZ’e aslında aba altından sopa gösteriliyor. Yapılan açıklamada, gazeteciyi hedef gösterir şekilde “Bundan böyle alışkanlık haline getirdiğin bu tür davranış ve hareketlerine karşı bu şehir daha fazla tahammül gösteremez.” diye açıkça tehdit dili kullanılıyor.
Gazeteciler bir nevi kamu görevlisidir. Milletin sorunlarını, hırsızlığı, yolsuzluğu, soygunu, talanı, liyakatsiz atamaları, gündeme getirdiği için tehdit alan, şiddet gören, abuk sabuk iddianameler ile hapse atılan, saldırıya uğrayan gazetecilerin sayısı her geçen gün artarken; saldırganların serbest kaldığı veya hiç yakalanamadığı günümüz Türkiye’sinde, Talas Belediyesi’nce yapılan açıklamanın böyle bir üzücü olaya meydan vermesi halinde sorumlu kim olacaktır?
 Makam sahipleri açıklamalarında daha dikkatli olmak zorunda değil midir?
Talas Belediyesi tarafından yapılan bu talihsiz açıklama, AKP hükümetinin basına ve basın çalışanlarına yönelik sistemli baskılarının yerel iz düşümüdür.
Yıllardır devri iktidarınızda yandaş gazeteciler marifeti ile insanların onuru ile oynandığı, kumpas davalarında yapılanlara, tv kanallarında boy gösteren adı gazeteci olan iftiracılara tahammül eden, onları destekleyen, açılan davaları onurlarına yediremeyenlerin canlarına kıydığı, kahırlarından hastalanıp öldüğü günlerde sesi çıkmayanların, eleştirilere ve doğru haberciliğe tahammül göstermelerini beklemekte sanırım iyimserlik olur.

 


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum